Akbelen ve Dikmece için açıklama: Marjinal gruplar ormanlarına sahip çıkacak

  • 11:37 8 Ağustos 2023
  • Ekoloji
 
ANKARA - DİSK, KESK, TMMOB, ATO Akbelen ve Dikmece’de ormanlık ve zeytinlik alanların yok edilmesine dair yaptıkları basın açıklamasında, iktidara doğaya zarar veren her projenin iptal edilmesi çağrısında bulundu. İkizköy ve Dikmece adına konuşanlar da Tayyip Erdoğan’ın “marjinal gruplar” söylemine tepki göstererek “Marjinal gruplar ormanlarına sahip çıkacak” mesajı verdi.
 
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK) İç Anadolu Bölge Temsilciliği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu,  Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB),  Ankara Tabip Odası (ATO) Ankara Diş Hekimler Odası, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ekoloji Komisyonu, İklim Komisyonu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Akbelen direnişçileri, Antakya Dikmece direnişçileri ve çok sayıda kurum Akbelen ve Dikmece’de yaşanan ağaç ve zeytinliklere dönük kırıma ilişkin TMMOB önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “İkizköy direnişçilerini selamlıyoruz, Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz”, “Akbelen’de kömüre geçit yok” pankartları açılırken, “Akbeleden’den Cûdi’ye Cûdi’den Dikmece’ye isyandayız yastayız”, “ Akbelen’e dokunma”, “Limak Akbelen’den elini çek” dövizleri taşındı.  Ortak açıklamayı TMMOB İKK sekreteri Sait Ali Korkmaz okudu.
 
‘Akbelen’de ağaçları kestiler Cûdi’de ormanları yaktılar’
 
Doğa ve kültür değerlerini sermaye birikim aracı olarak gören ve ranta dönüştürmeyi hedefleyen ekonomi politikalarının acımasız ve kuralsız bir şekilde yürütüldüğünü söyleyen Sait Ali, yaşam alanlarının yok edildiğini belirtti. Sait Ali, “Kaz Dağları ve Cerattepe’de maden işletmelerinin sebep olduğu çevre katliamından, Hidroelektrik Santral (HES) projeleriyle kurutulan akarsulara; yapılaşmaya açılarak betonlaştırılan yaylalardan, orman alanlarında ağaç kesimlerine pek çok çevre karşıtı yatırım gündemdedir. Günlerdir Akbelen’de ağaçları kestiler, Cudi’de ise yaktılar. Tüm tepkilere rağmen yangına müdahale edilmesine engel oldular. Orman alanları yangınlar nedeniyle yok olurken rant amaçlı katliamlar da devam etmektedir” denildi. 
 
‘Orman katliamı devletin kolluk güçleri himayesinde gerçekleşti’
 
Akbelen’de ormanların maden sahası ilan edildiğini ve doğanın ormanlık alanları ve yaban hayatın katledilmesinin çevre ve insanlık suçu olduğuna dikkat çeken Sait Ali, Akbelen’de planlanan maden işletmesi ve faaliyetleri sonucunda coğrafya değişecek, biyolojik çeşitlilik ve ormanlık alanlar yok edilecek, su kaynakları tükenecek ve telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacaktır. Günlerdir süren ve Akbelen`de Limak Holding ve IC Holding tarafından yapılan orman katliamı devletin kolluk güçlerinin himayesinde gerçekleştirilmiş ve bütün ağaçlar kesilmiş, bu hukuksuzluk sürerken devletin kurumları, ilgili bakanlık ve idareler bu duruma sessiz kalmış, ormanını, toprağını, yaşamını savunan ve tek bir ağacını kestirmemek için direnen halka, baskı, gözaltı ve şiddetli saldırılar yapılmıştır” diye belirtti.
 
‘Madencilik bir sömürü faaliyetidir’
 
Madenlerin, aç gözlü şirketlerin, ormanları, tarlaları, köyleri ve insanların yuttuğu tükettiği bir ülke istemediklerini ifade eden Sait Ali, “Ne yazık ki ülkemizde egemen olan madencilik anlayışı, madenin bulunduğu tüm arazinin harap edildiği, geride ise tümüyle verimsizleştirilmiş ve kirletilmiş bir toprağın bırakıldığı bir anlayışla sürdürülmektedir. Bu anlayış nedeniyle Cerrattepe’den Fatsa’ya, Kaz Dağlar’ından Akbelen’e kadar her yerde verimli ormanlık alanlarımız, tabiat zenginliklerimiz yok edilmektedir. Bu anlayış, sadece madenciliği değil, yaşamı da sürdürülemez hale getirmektedir. Bu madencilik anlayışı, bir üretim faaliyeti değil, bir sömürü faaliyetidir. Madenleri olduğu gibi, doğayı ve halkı da sömürmektedir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Akbelen’den elinizi çekin, Akbelen’e dokunmayın! İnsana ve doğaya zarar veren tüm projeleri iptal edin” sözlerini kullandı.
 
İkizköy direnişçici: Marjinal gruplar ormanlarını teslim etmeyecek
 
Sait Ali’nin ardından İkizköy direnişçilerinden Nejla Işık söz aldı. Akbelen’i kimseye teslim etmeyeceklerini dile getiren Nejla, dün AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerine yönelik “marjinal gruplar” söylemine tepki göstererek, “Ülkemiz için buradayız ve ormanlarımızı bu marjinal grup size teslim etmeyecek” dedi. 
 
Dikmece köyü direnişçisi: Zeytinliklerimizle yaşamak istiyoruz
 
Ardından Antakya Dikmece köyünden gelen Hasan Özgür söz aldı. Deprem konutu yapma gerekçesiyle zeytinliklerinin kesilmek istenildiğini kaydeden Hasan, “Devletin hazinesinden doğru orada boş araziler olmasına rağmen gözlerini bizim zeytinliklerimize dikmişler. Akbelen’de bugün ne yaşanılıyorsa biz de Dikmece’de aynı sorunları yaşıyoruz. Depremde ölmedik bizler zeytinliklerimizle yaşamak istiyoruz. Dayanışarak, birleşerek zeytinliklerimize, ormanlıklarımıza sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.
 
Köy halkının konuşmalarının ardından İklim Adaleti Koalisyonu Bülent Büyükbozkır, Akbelen’de neden maden sahasına açılmaması gerektiğini anlatırken, Ekoloji Birliği adına Halime Şaman ise, kapalı kapılar ardından imzalanan hiçbir evrakın kendileri için yasal ve meşru olmadığını belirtti.
 
Açıklama, “Direne direne kazanacağız”, “Havama, suyuma, toprağıma dokunma” sloganları ile sona erdi.
 
Akbelen ve Dikmece halkı açıklamanın ardından Meclis’e geçti. Grubu olan siyasi partilerle görüşecek olan kitle görüşmelerin ardından direniş alanlarına geçecek.