Aliağa’ya zehirli gemilerin getirilmesine tepki
- 14:41 16 Nisan 2024
- Ekoloji
İZMİR - Radyoaktivite, asbest ve tehlikeli atık yüklü olduğu belirtilen hurdaya çıkarılmış İtalyan gemi, denizaltı ve fırkateynlerin Aliağa Gemi Söküm tesislerine getirilmesine karşı yaşam savunucuları basın toplantısı düzenledi.
İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu Aliağa Gemi Söküm Tesislerine getirilen İtalyan donanmasına ait hurdaya çıkarılan asbest ve radyoaktivite ve tehlikeli atık yüklü olduğu ileri sürülen “Carlo Fecia di Cassato, “Guglielmo Marconi”,” Leonardo da Vinci” isimli denizaltılar; “Bersagliere”, “Artigliere” isimli devriye gemileri ve “Maestrale”, “Scirocco” isimli fırkateynler ile ilgili basın toplantısı düzenledi. İzmir Mimarlık Merkezi’nde düzenlenen toplantıda basın metnini Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu Başkanu Aykut Akdemir okudu.
Hukuki süreç devam ederken gemi sökümü tamamlanmıştı
Aliağa Gemi Söküm tesisleri için gelen gemilerin ülkeye giriş ve söküm süreçlerindeki usulsüzlüklerin devam etiği belirtilen açıklamada, “Uluslararası ve ulusal mevzuat, teknik yeterlilikler, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere ilgili diğer kurumlar tarafından yurtdışından gelen gemilerin notifikasyon süreci, gemi sökümü, atık yönetimi sürecine ilişkin izin ve lisansları verilen, denetime tabii olan tesislerde yapılan uygulamaların kağıt üzerinde kaldığı örnekleri Otopan, Ethan, Kuito, Sao Paolo Gemileri ile yaşamıştık. Kuito ve Ethane gemilerinde hukuki süreç devam ederken gemi söküm işlemleri tamamlanmıştı” denildi.
‘Tesisler ‘kanun üstünde’ bir bölge statüsüne sahip’
Astbest yüklü Nae Sao Paulo gemisinin verilen uluslararası mücadele sonucu getirilmediğini ancak okyanusta batırılarak ekolojik yıkıma neden olunduğunu dile getirilen açıklamada, ancak Aliağa Gemi Söküm Bölgesi’nde aynı koşullarda gemi sökümünün devam ettiğini belirtildi. Avrupa Komisyonu tarafından iş sağlığı güvenliği önlemlerinin alınmaması ve çevreye zarar verme gerekçesi ile İzmir Aliağa’da faaliyet gösteren iki tersanenin Onaylı Gemi Geri Dönüşüm Listesi'nden çıkarıldığı ifade edilen açıklamada, “Gemi Geri Dönüşüm Tesislerinin tabi olduğu Avrupa Birliği Yasal Mevzuatı ile Türkiye’de uygulanan yasal mevzuat karşılaştırıldığı zaman Türkiye’deki yasal mevzuatın yetersiz kaldığı adeta gemi geri dönüşüm tesislerinin çevreyi ve doğayı katletmesinde bir sakınca olmadığı ve denetimlerin şeklen yapıldığı “kanun üstünde” bir bölge statüsü kazandığı görülmektedir” denildi.
‘Asbest radyoaktivite ve tehlikeli atık’
Aliağa’ya gelen İtalyan donanmasına ait hurdaya çıkarılan “Carlo Fecia di Cassato, “Guglielmo Marconi”,” Leonardo da Vinci” isimli denizaltılar; “Bersagliere”, “Artigliere” isimli devriye gemileri ve “Maestrale”, “Scirocco” isimli fırkateynler ile ilgili daha önce getirilen Raymond Croze gemisinde olduğu gibi atık envanterine dair usulsüzlük iddiaların bulunduğunun altı çizilen açıklamada “Gemilerin yapım yılı, teknolojisi ve kullanım alanları göz önünde bulundurulduğunda asbest ve radyoaktivite dahil olmak üzere önemli miktarda tehlikeli ve zararlı atık içerme ihtimali bulunuyor” denildi.
Açıklamada yetkili kurumlara şu sorular yöneltildi:
“* Gemi ile ilgili Tehlikeli Madde Envanter Raporu bulunmakta mıdır?
*Geminin notifikasyon onayı var mıdır?
* Gemi Aliağa’ya gelmeden önce gas free belgesi sunulmuş mudur?
* Gemiye ilişkin söküm izni verilmiş midir?
* Radyasyon ölçümü yapılmış mıdır? Sonuçları nelerdir?
* Geri dönüşüm ve atık bertaraf süreçlerine ilişkin planlarsunulmuş mudur?
* Gemide boyaların potansiyel olarak asbest içerdiği hakkındasöküm tesisi bilgilendirilmiş midir?
* Bakanlık ve ilgili kurumlar tarafından atık içeriği ve miktarı ileilgili değerlendirme ve denetim yapılmış mıdır
* Söküm işlemleri safhasında alınacak çevresel önlemler nelerdir?
* İşçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemler nelerdir?”
1960’lı yıllara kadar balıkçılık ve tarımla geçinen Aliağa’nın Sanayi Bölgesi ilan edilmesiyle İzmir Kenti bütününde çevre ve halk sağlığını tehdit eden yaşam sorununa dönüştüğü belirtilen açıklamada, Türkiye'nin tek gemi söküm tesisinin bulunduğu yer olan Aliağa’nın ağır sanayinin de bulunduğu bölge olması nedeniyle kapasitesini doldurduğu ifade edildi. Şeffaf, çalışan sağlığı, çevre ve halk sağlığı ile doğayı koruyan bir perspektifle sürecin yürütülmesi gerektiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi: “Yaşanan olumsuzlukların tekrarlanmaması için, gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı, hem gemi söküm tesislerinin hem de tüm Aliağa'da bulunan ağır sanayi tesislerinin işletim koşulları etkin bir şekilde denetlenmelidir. Ayrıca kapasite artışı ve yeni tesislerin açılmasına izin verilmemelidir. Aliağa’da çevresel mevzuata aykırı işlem yapan, çevre ve halk sağlığı sorunu yaratan işletmelerde gemi sökümüne son verilmelidir. Gemi Sökümü sürecinin bilimsel ve teknik değerlendirmeleri ile etkin bir kamusal denetimle yürütülmesi için gerekli çalışmaların ivedilikle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.”
Açıklamada son olarak insan ve çevre sağlığını tehdit eden tüm çalışmaların bilime, hukuka, kamu ve çevre sağlığına uygun hale getirilmesi gerektiği belirtildi.