Arzu Çerkezoğlu: Tam kapanma yok, sınıf ayrımcılığı var
- 14:15 27 Nisan 2021
- Emek/Ekonomi
İSTANBUL - İktidarın altığı "tam kapanma" kararına tepki gösteren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işçilerin bir kez daha salgın ile baş başa bırakıldığını belirterek, "Tam kapanma yok sınıf ayrımcılığı var" dedi.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, iktidar tarafından dün alınan tam kapanma kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Getirilen 42 istisna ile başta sanayi ve inşaat işçileri olmak üzere çok sayıda zorunlu olmayan mal ve hizmet üretiminde çalışan milyonlarca işçinin, emekçinin çoğunluğunun çalışmaya devam edeceğini hatırlatan Arzu, tam kapanma iddiasının gerçek dışı olduğunu belirtti.
'Salgınla baş başa bırakılmak kabul edilemez'
“Salgında her gün yüzlerce yurttaş ölürken inşaatların çalışması hangi akla hizmettir? Acil olmayan sanayi üretimi hangi akla hizmettir?” diye soran Arzu açıklamasında, “Hükümet sermeyenin çıkarlarını halkın, işçinin çıkarlarından üstün tutmaktadır. Hükümet ‘çarklar dönsün, ölen ölsün’ zihniyetini sürdürmektedir. İşçiler servisler veya toplu taşıma ile işe gidecekler, yan yana çalışacaklar ve birlikte yemek yiyecekler. Bu akıl almaz bir tutumdur. İnsafsız bir tutumdur. İşçileri virüsle baş başa bırakarak tam kapanma olmaz. İşyerlerinde ciddi vaka artışlarının görüldüğü bir ortamda tam kapanma iddiası adı altında işçileri salgınla baş başa bırakmak kabul edilemez” ifadelerine yer verdi.
İşçiler virüs ile baş başa
Tam kapanmadan muaf tutulan işlerin pek çoğunun temel ve zorunlu işler olmadığının altını çizen Arzu açıklamasında şöyle dedi: “Tam kapanma için çarklar durmalı, üretim durmalı, zorunlu, temel ve acil mal ve hizmet üretimi dışında tüm üretime ara verilmelidir. Çalışması zorunlu olan işçiler için ise dönüşümlü, seyreltilmiş ve kısaltılmış mesai uygulaması yapılmalıdır. Bu nedenlerle tam kapanma söz konusu değildir. Tam kapanma adı altında alınan önlemlerin pek çoğu sermayenin çıkarlarını gözetir niteliktedir. Hükümet kısmi ve sınırlı kapanma önlemlerini tam kapanma diye sunmakta ve kamuoyunu yanıltmaktadır. İşçilerin çalıştığı bir tam kapanma adil değil, eşit değil, hukuka ve akla uygun değildir. Başta sanayi ve inşaat işçileri olmak üzere milyonlarca işçi virüsle baş başa bırakılmış, ölüme terk edilmiştir.”
Sınıf ayrımcılığı
Salgın yönetiminin açıkça bir sınıf ayrımcılığına dönüştüğüne dikkat çeken Arzu, “Öte yandan bu kısmi kapanma döneminde çalışamayacak durumda olan emekçilerin geçimi ve geliri ise belirsizdir. 17 Mayıs'a kadar sürecek kısmi kapanma sırasında çalışanların ve dar gelirli yurttaşların geçimlerini sağlayacak ve gelir kaybını önleyecek nakit desteklerin sağlanması zorunludur. Nakit sosyal destek olmadan kapanma olmaz. Bu anayasaya ve insan haklarına aykırıdır” diye belirtti.
Alınması gereken tedbirler
Arzu, gerçek bir "tam kapanma” için alınması gereken önlemleri ise şu şekilde sıraladı:
“* Zaman kaybetmeden acil ve zorunlu işler dışında üretim durmalı, çarklar durmalı, bütün herkese gelir desteği sağlanmalıdır.
* Kapanma konusundaki keyfi istisnalar kaldırılmalı 'üretim ve imalat tesisleri ile inşaat faaliyetleri ve bu yerlerde çalışanlar' ibaresi genelgeden çıkarılmalıdır.
* Kapanma sırasında zorunlu ve acil nitelikteki mal ve hizmet üretiminde çalışanların çalışma süreleri kısaltılmalı, dönüşümlü ve seyreltilmiş ve pandemi koşullarına uygun bir çalışma düzeni oluşturulmalıdır.
* Zorunlu ve acil işlerde çalışmak zorunda olanlar derhal aşılanmalıdır.
* Kapanma ilgili kurallar bütün işyerlerinde kamu-özel ayrımı olmaksızın uygulanmalıdır.
* Tam kapanma sırasında bütün çalışanlar kamu-özel ayrımı olmaksızın ücretli izinli sayılmalıdır. Çalışanlar kapanma sırasında ücret ve gelir kaybına uğramamalıdır.
* İş Kanunu'nun 40'ncı maddesi gereği tam kapanma sırasında ilk bir haftalık süre içinde işçilerin ücretlerinin yarısının işverenlerce ödenmesi zorunludur. İşçilerin işveren tarafından ödenmeyen kalan ücretleri ise İşsizlik Sigortası Fonu tarafından ödenmelidir. Böylece işçiler tam kapanma sırasında ücret kaybına uğramamalıdır.
* Ücretsiz izin uygulaması (nakdi ücret desteği) çözüm değildir. Bu uygulama işçilerin büyük kayıplar yaşamasına yol açıyor. Kapanma sırasında işçilerin, çalışanların ücret ve gelir kaybı ortadan kaldırılmalıdır.
* Kayıt dışı çalışanlar ile esnaf ve yoksul ailelerin yaşayacağı gelir kaybını gidermek gelir kaybı yaşayan hanelere asgari ücret düzeyinden az olmamak üzere Hazineden asgari gelir desteği sağlanmalıdır.
* Emeklilerin bayram ikramiyeleri yaşanan kayıplar da dikkate alınarak bin 800 TL olarak saptanmalı ve kapanma sırasında hemen ödenmelidir."