Yurttaşlardan hükümete: Kapanmayı patates soğan ile mi geçireceğiz?
- 09:07 29 Nisan 2021
- Emek/Ekonomi
Sena Dolar-Marta Sömek
İSTANBUL - İktidarın halka bir destek sağlamadan tam kapanmaya gitmesine tepki gösteren Okmeydanı sakinleri, tam kapanmada çoğu kişinin aç kalacağında dikkat çekerek, “Onlar 128 milyar dolarla geçiniyor, biz açız. 18 gün boyunca patates soğan mı yiyeceğiz?” diye soruyor.
Pazartesi günü yapılan kabine toplantısı ardından açıklama yapan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 29 Nisan’dan 17 Mayıs’a kadar tam kapanma uygulanacağını açıkladı. Tam kapanma sürecinde fabrikalar ve birçok işyeri için kapanma söz konusu olmazken, günlük çalışan işçiler, ev emekçileri, seyyar satıcılar içinse durum tam tersi. İktidarın pandemiyi fırsata çevirmesiyle ekonomik kriz, yoksulluk ve açlık giderek derinleşiyor. Böylesi bir süreçte iktidar tarafından yoksul kesime yönelik bir tedbir alınmadan uygulanan kapanmaya yurttaşlar tepkili.
İstanbul Okmeydanı sakinleri, iktidarın halka bir destek sağlamadan tam kapanmaya gitmesine tepki gösterirken, birçoğu iktidarın pandemi sürecini yönetemediğini ve halkı açlığa mahkum ettiğini belirtiyor.
‘Soğan patatesle olacak iş değil’
Organik ürünler üreterek seyyar satıcılık yapan ve devletten hiçbir beklentisinin olmadığını dile getiren Gülfiraz Gökçek, hükümetin soğan, patates dağıtmasına “Ben onu ne yapacağım?” sözleriyle tepki gösterirken, “Onlar olsa ne olmasa ne. Bize maddi destek lazım. Soğan patatesle olacak iş değil bu. Benim gibi düşünen insan çok. Devletin yoksullara yardım etmesi gerekiyor” diyor.
‘128 milyar dolarla geçiniyorlar’
60 yaşındaki Zeynep ise geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı halk ekmek bayilerinin kilitlenmesine dikkat çekerek, dağıtılan patates ve soğanı dahi alamadıklarını söylüyor. “Ne pişireceğiz? Halk ekmek de kilitleniyor. Biz patates soğan da bulamadık, bize onu da dağıtmadılar. Kimlere dağıtıyorlar, tabii ki zenginlere. Onları alsak da ne olacak ki” diyen Zeynep, devletin halka yardımcı olması çağrısında bulunarak, “Onlar 128 milyar dolarla geçiniyor, biz açız. Ne desek bize geri dönüyor” ifadelerini kullanıyor.
‘Tam kapanmada yardımcı olmayan devleti istemiyoruz’
İşçi Özlem Kantar da “İşler durgun. Kirayı da ödemeyeceğiz. Ne yapacağız biz de bilmiyoruz. Tam kapanmada yardımcı olmayan devleti istemiyoruz” diyor. Bayramda bir haftalık kapanmanın daha iyi olacağını, 18 günlük sürenin halkı çok zor bir duruma sokacağını dile getiren Özlem, halkın iki hafta boyunca soğan ve patatesle doyamayacağını vurgularken, “Başka bir şeye ihtiyaç yok mu? Bunun faturası var, kirası var, soğan ve patatesle nasıl doyabiliriz” diye serzenişte bulunuyor.
‘Ne bir, ne iki kişi, herkes fakir’
6 çocuğundan yalnızca birinin çalışabildiğini ve kiralarını dahi zar zor ödeyebildiklerini paylaşan Feride, işsizliğin her geçen gün arttığına dikkat çekerek, şöyle konuşuyor: “Ne bir, ne iki kişi, herkes fakir olmuş. İş yok güç yok. Kira 1500 TL, nasıl verecek insanlar bu parayı?”
15 dakikalık öğlen molasında mikrofon uzattığımız tekstil işçisi Hatice Çelik de devletin halka katkı sağlaması gerekirken sömürdüğünün altını çiziyor. “Devletin insanları sömürmemesi lazım, pandemi sürecinde hiçbir şey yapmadılar, ellerinden geldiği kadar sömürmeye başladılar. 128 milyarı kendi kabinesine koymuş olabilir” diyen Hatice, açlıkla boğuştuklarını ve bu düzenin böyle gitmeyeceğini belirterek, “İnsanların parasını kendi cebine atıyorlar, kendileri de saraylarda yaşıyor” diye eyliyor.
‘İnsanlar acından ölecek’
İsmini vermekten endişelendiğini dile getiren bir yurttaş ise sebze almak için markete gittiğinde bir kilo salatalık almak için dakikalarca kara kara düşündüğünü söylüyor. Yurttaş, “Gücün yeterse al, salatalık ya da domates nasıl alacaksın? İnsanlar acından ölecek. Devlet gözünün ucuyla bile bakmıyor halka. Ben bilmem devlet ne yapmalı, kendileri bilir!” ifadelerini kullanıyor. Öfkesini paylaşmak istediğini belirten yurttaş, “Konuştuğumuz zaman da sıkıntı oluyor” diyor.
Ne oğlunun ne de eşinin çalıştığını aktaran Hanım Göl, emekli aylığı dışında başka bir gelirlerinin olmadığını ve yalnızca aylık maaş ile idare ettiklerini paylaşıyor. Tam kapanmanın pandemi sürecinin başında uygulanması gerektiğine değinen Hanım, virüsün bu denli yayıldıktan sonra bu noktada tam kapanmanın da hiçbir şey ifade etmeyeceğini vurgulayarak, “İşyerleri perişan, herkes perişan” sözlerine yer veriyor.
‘Ne yiyip ne içeceğiz?’
Yasakların seyyar satıcılara da geçerli olduğunu ve bu sebeple de satış yapamayarak bir gelir elde edemediklerini aktaran seyyar satıcı Fatma Yoldadurmaz ise içinde bulundukları durumu şu sözlerle anlatıyor: “Tam kapanma bizim için zor olacak. Ne yiyip ne içeceğiz? Devlet bize bakmalı, seyyar satıcıları serbest bırakmalı. Halk dışarıya çıkmadan alışveriş yapacak.”
“Elinde varsa oturuyorsun, yoksa aç yatıyorsun” diyen ev emekçisi Zühre, yurttaşların aç olduğunu belirterek, pandemi nedeniyle çalışamadığını ve kirasını ödeyemeyeceğini aktarıyor.