Gülistan Azak

 

DİYARBAKIR - Yoksulluğun en yüksek olduğu kentlerden biri olan Diyarbakır’da kadınlar, "Devletin yardımını istemiyoruz. İstediğimiz hakkımız" dedi. 

 

Pandemiyle birlikte ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Krizin sonuçlarını en derinden yaşayan yurttaşlar ise, ihtiyaçlarını giderebilmek için birçok yerde verilen ücretsiz olarak verilen gıda ve benzeri malzemeler için saatlerce uzun kuyruklar oluşturuyor. Sosyal mesafenin unutulduğu, sadece on an ihtiyaçlarını temin etmek için bekleyişini sürdüren yurttaşlar tepkili. 

 

Yoksulluğun ve işsizliğin en yüksek olduğu kentlerden biri olan Diyarbakır’da kadınlar, ajansımıza konuştu. 

 

‘Yoksul olmayan bunca saat kuyrukta beklemez’

 

Geçinemediğini dile getiren Fatma Özdemir, “Yoksula yardım değil, iş gerek. 4 çocuğum da işsiz. 54 yaşındayım, iş arıyorum. Eve ekmek dahi götüremiyoruz. Keşke dolabımızı görebilseydiniz, o zaman çok daha iyi anlardınız. Bizi gören, dinleyen yok ki. 40-50 kadın saatlerce yarım poşet erzak için bekliyor. Yoksul olmayan bunca saat kuyrukta beklemez” dedi. 

 

‘Yarım poşet erzaka muhtaç haldeyiz’

 

Yoksulluğun nedeni olarak işsizliğe işaret eden Hasibe Karlı ise şunları dile getirdi: “Sırada bekleyen kadınlar ve aileleri çalışmıyor. Yoksulluğun ve ihtiyaç kuyruklarının nedeni işsizlik. Yarım poşet erzak ile geçim sağlanmaz. Bunun elektriği suyu, kirası var. Geçinemiyoruz. Evde herkes işsiz. Yarım poşet erzaka muhtaç haldeyiz.”

 

‘İstediğimiz hakkımız’

 

Tilalo (Karaçalı) köyünden Vahibe Ortaç da, tek başına yaşamasına rağmen aldığı emekli aylığın kendisine yetmediğini söyledi. Vahibe, “Ben bu durumdayken şehirde yaşayanları düşünemiyorum. Elektrik, su, telefon faturalarını verdim mi ay sonuna cebimde bir şey kalmıyor. Hükümet, kalkmış patates dağıtıyor. Halkın kimseden yardım istediği yok, iş istiyoruz. Üniversiteyi bitirmiş çocuklarım, torunlarım işsiz. Bir torunum şehirde işsiz olmaya dayanamadı, evime, köye geldi. Gençler işsizlik nedeniyle intihar ediyor. Bu haberleri okuyunca yüreğim yanıyor. Hükümet, işsizlik yüzünden intihar eden gençlerin ölümünün önüne geçsin. Devletin yardımını istemiyoruz. İstediğimiz hakkımız”  dedi. 

 

‘İş istiyoruz yardım değil’

 

Aynı köyden Emine Ortaç da, “Geçinemiyoruz, her şey çok pahalı. Hani derler ya ekmeğe muhtaç olduk. Bizi bu hale getirenlerden hakkımız sorulsun, alınsın istiyoruz. Patates dağıtıyorlarmış. Patatesi nerde pişirelim? Yağ mı var? İş istiyoruz, yardım değil” diye belirtti. 

 

‘Her gün zam zam’

 

Yüzlerce kişinin pandemi öne sürülerek işten çıkarıldığını ifade eden Emine, bunun sonucunda oluşan yoksulluğu ise şu sözlerle özetledi: “Yoksulluk yüzünden çocukların karınları aç, gözü yaşlı; eşler ise kavgalı. Her gün her gün zam, zam… Bu kadar da olmaz yani. Ülke battı resmen. Çocuklarımızın eğitimi için varımızı yoğumuzu ortaya koyduk ancak işsizler. Devletten bu zamana kadar iğne ucu kadar bir şey istemedik. İstediğimiz tek şey hakkımız olan iş.”