‘İntiharlara çözüm getirilmek yerine üstü kapatılıyor’

  • 09:07 26 Mayıs 2021
  • Emek/Ekonomi
Şehriban Aslan - Sema Çağlak
 
DİYARBAKIR - Toplumda yaşanan ekonomik kriz ve intihar vakalarının toplumda derin tahribatlara neden olacağını belirten sosyolog Berçem Türk, her gün intihar haberlerinin yayıldığına ve çözüm getirilmek yerine üstünün kapatıldığına dikkat çekti.
 
Türkiye’de ekonomik kriz pandeminin de etkisiyle derinleşmeye devam ediyor. Artan işsizlik ve yaşanan ekonomik kriz toplumda umutsuzluk ve gelecek kaygısı yaratıyor. Bu kaygı toplumda artan intihar vakalarının zeminini de oluştururken, hükümet ise toplumun sorunlarını görmezden geliyor. Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde resmi kayıtlara göre 1 yıl içerisinde 16 kişi intihar etti. Sosyolog Berçem Türk, toplumda yaşanan sorunlara ve etkilerine ilişkin ajansımıza konuştu.  
 
‘Gençlerin hayali yurtdışında garsonluk yapmak’
 
Bütün toplumlarda belirli aralıklarla ekonomik krizin baş gösterdiğini söyleyen Berçem, küresel salgınlarda bütün ülkelerin ekonomisinin olumsuz etkilendiğini kaydetti. Türkiye'de küresel salgın öncesi de var olan bir ekonomik krizin söz konusu olduğunu belirten Berçem, “Salgınla beraber bu kriz daha da derinleşerek adeta çözülemez duruma geldi. Bütün bunların yanında krizin nasıl yönetildiğine bağlı olarak toplumların psikolojisi açısından etkilerini görüyoruz. Ancak ekonomik kriz yaşanırken bir kesimin lüks ve şatafat içinde yaşaması doğalında önlenemez bir sınıf kinini de beraberinde getiriyor. Özellikle gençlerde artan sosyal medya kullanımı, ayrıcalıkların yayılmasında öncü rol oynuyor. Eskiden bazı şeylerin farkında olan gençler ne yaparlarsa yapsınlar büyüklerini bu adaletsizliğe inandıramazlardı; fakat şimdi her şey yayılan bir görsele bakıyor. Bu adaletsizliğin gözler önünde yaşanması, kimsenin habersiz kalmaması elbette iyi. Ama bütün eleştirilere rağmen bir şeylerin hala değişmediğini gören kesimde psikolojik yılgınlık ve derin umutsuzluk baş gösteriyor. Bu da özellikle gençler üzerinde tahribat yaratıyor. Ne acıdır ki bütün gençlerin hayali artık yurtdışında garsonluk yapmak” dedi.
 
‘Kripto paraya yönelmenin nedeni yoksulluk’
 
Berçem, son zamanlarda neredeyse herkesin evinde, sokağında bir kripto para piyasası gündemi olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Herkes gerçek hayattan kopuk bir şekilde sanal dünyadan medet umar hale gelmiş. Çünkü yine herkes emeğinin karşılığını alamayacağını biliyor ve son çare farklı yollarla para kazanmayı düşlüyor. Kripto paraların düşüşü ile mutsuz, yükselişi ile mutlu oluyorlar. Bütün bunların altında yatan şey elbette yoksulluk. İnsanlar bir şekilde hayatta kalmanın yolunu bulma çabası içerisindeler. Günümüz toplumuna baktığımız zaman yoksulluğun sadece kadınları erkekleri ya da gençleri çok etkilediğini söylemek pek doğru olmaz. Pandemi dönemi ile birlikte artan intiharlar ve şiddet haberleri temelinde bunu barındırıyor.”
 
‘İntiharlarda toplumsal cinsiyet rolleri etkili’
 
Borç altında olan ya da geçim sıkıntısı yaşayan erkeklerin intihar haberlerine tanık olduklarını ifade eden Berçem, her hafta,  her gün intihar haberlerinin yayıldığına vurgu yaptı. İntiharların ses getirmediğine değinen Berçem, çözüm arayışlarının da olmadığını kaydetti. Berçem, “Çözüm bulunacağına aksine üzeri örtülüyor. Toplumsal cinsiyet rollerinin bu intiharlarda büyük bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Geçmişten günümüze erkeğe yüklenen bir misyon var; ‘Ne olursa olsun gerekirse taş taşı; ama evine ve çocuklarına bak bunu yapmak zorundasın.’ Pandemi döneminde kapanan iş yerleri, işsiz kalan erkekler ve derinleşen yoksullukla beraber intiharlara ortam hazırlanmış oluyor. Kendini işe yaramaz hisseden ‘evin erkeği’ çözümü intihar etmekte buluyor ve işin trajik tarafı bu bile bir şeyleri değiştiremiyor” diyerek yaşananlara dikkat çekti. ‘Sosyal devlet’ olmanın sorumluluğu ile halka asgari ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak düzeyde ödenen yardım paraları var. Küçük ihtiyaçlar veya fuzuli harcamalar için ödenmesi gereken sosyal destek ödemeleri birçok hatta bütün hanelerin temel ihtiyaçlarını karşılıyor ya da karşılayamıyor” sözlerine yer verdi. 
 
‘Derin girdabın fotoğrafıdır’
 
Ölümcül salgına rağmen her sabah PTT önünde kuyruklar oluştuğuna dikkat çeken Berçem, uzun kuyruklarda bekleyen kadınların ödenecek paranın hiçbir şeye yetmeyeceğini bildiğini ancak buna rağmen risk alarak kuyruklarda saatlerce beklediğini dile getirdi. Berçem, “Bu yoksulluğun bizi içine çektiği derin girdabın fotoğrafıdır. Veya tarımsal üretimin zirve yaptığı topraklarda pazar yerlerini gözlemlemek gerekiyor. Pazar saatinin sonlarına doğru pazar alanına gelerek çürümüş sebzeleri daha ucuz diye satın alan, bedava diye toplayan kadınların görüntüleri her yerde. Bunları herkes görüyor, biliyor, duyuyor. Bir kesimin buna inanmıyor oluşu, algı demesi bunları gerçek dışı kılmıyor maalesef. Tanık olduğumuz yarım asır boyunca bir şehrin sokaklarında, gece vakti ya da iftar sonrası ‘açız’ naraları atarak utangaçca sokağı baştan sona yürüyerek ekmek arayan insanlara hiç denk gelmemiştik. Ama bunları duyar hatta görür olduk” dedi.
 
‘Bizi korkunç derecede tahribatlar bekliyor’
 
Şuan yaşanan sorunların ileride insan psikolojisi üzerinde derin yaralar bırakacağının altını çizen Berçem, “Küçük işletmeci, orta sınıf dediğimiz sınıfın yok olduğu, yoksulun giderek daha da yoksullaştığı, umutsuz, kültürel ve sosyal faaliyet nedir? Bilmeyen ilgilenmeyen asgari düzey ihtiyaçlarını karşılayamayan dereceli üniversite mezunları, kendini yetersiz hissettiği için hayatına son veren babalar anneler ve onların bu kalp kırıklığı ile yaşama tutunan çocukları... Bütün bunları düşündükçe toplumun maddi manevi toparlanmasının uzun zaman alacağı aşikârdır. Dilerim ki bu süreçten sonra yaşama dair tahribatları hep beraber toparlayabileceğimiz bir dünyaya açarız gözlerimizi” diye belirtti.