İşlerine son verilen Migros işçileri: Asla pes etmeyeceğiz!
- 09:07 9 Şubat 2022
- Emek/Ekonomi
Gülistan Dursun
İSTANBUL - Talepleri karşılanmayan ve işlerine son verilen Migros işçileri, “Gittiği yere kadar direnip, asla pes etmeyeceğiz. Güçlü olmaya, ayakta kalmaya ve direnmeye devam edeceğiz. Biz hakkımız olanı istiyoruz” ifadeleri ile direnişe devam edecekleri mesajını verdi.
Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-Sen) üyesi olan Migros işçileri, yüzde 8 zam teklifine karşı kadınlar öncülüğünde günlerdir İstanbul'un Esenyurt ilçesinde depolarda direniyor. Migros işçilerinin "enflasyona göre maaş" talebine işveren olumsuz yanıt verirken, işçiler dün bir kez daha “Saat ücretine net 4 TL zam, prim ödemeleri yasal güvenceye alınsın, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınsın” talebiyle direnişe geçti.
Bunun üzerine Migros yönetimi dün 120 işçiye, iş akitlerini sonlandırdıklarına dair mesaj gönderdi. Buna karşı direnmeye devam eden işçiler, akşam saatlerinde polisin fabrikaya girmesiyle saldırı ile karşı karşıya kaldı. Polis, çok sayıda işçiyi darp edip gözaltına alırken bir kısım işçiyi de depo dışına çıkardı.
Kıraç Karakolu’na götürülen işçiler, dün emniyet işlemlerinin ardından geç saatlerde serbest bırakıldı. Bugün bir kez daha Migros depo önünde olacaklarını duyuran işçiler, dayanışma çağrısında bulundu.
Direnişe öncülük eden ve işlerine son verilen kadın işçiler ile direnişlerini ve taleplerini konuştuk.
‘Direniş artık bir gurur meselesi’
İşine son verilen direnişçilerden Sibel Yıldırım, haksızlığa ve emek sömürüsüne karşı direnişe geçtiklerini aktardı. Direnişin büyük bir birlik ve beraberlikle devam ettiğinin altını çizen Sibel, “Gittiği yere kadar direnip, asla pes etmeyeceğiz. Tabii ki güçlü olmaya, ayakta kalmaya ve direnmeye devam edeceğiz. Biz hakkımız olanı istiyoruz. Çikolata, ekmek parası olan 4 Liralık bir zam istiyoruz. Bizim direnişimiz artık ekmek parasından ziyade, ‘onur’, ‘gurur’ ve ‘ayakta kalma’ mücadelesi oldu” ifadelerini kullandı. Sibel, “Sesimiz duyulsun, bize destek olsunlar” sözleri ile kamuoyuna da seslendi.
‘Migros’ta cinsiyetçilik var’
Verilen mücadelenin Türkiye çapında bir etki yaratacağını ifade eden Sevda Kırca da “Başkaları bize baktığı zaman onlarda haklarını arayacaklar. Bu şekilde birlik olacağız” dedi. Sevda, işverenin işçiye yaklaşımını da şu sözlerle anlattı: “Yaklaşık bir haftadır biz bu durumdayız. Patronlar taleplerimizi kaile almayıp, ‘işinizin başına dönün, dönmediğiniz takdirde işten çıkarırız, iş akdinizi feshedip size dava açarız’ gibi yaklaşımlar ile tehdit ediyorlar. Arkadaşlarımız onlara milyonlar kazandırıyorlar, dört liradan hiçbir şey kaybetmezler. Bir ekmek, ya da bir çikolata dahi alamıyorsunuz. Yaklaşık 13 saat çalışıyoruz.”
Öte yandan, “Migros’ta cinsiyetçilik var” sözleri ile Migros yönetiminin kadınlara karşı tutumunu da teşhir eden Sevda, “Hiçbir şekilde kadın amir, kadın şef göremiyoruz. Kadınlar sadece çalışan olarak ilerliyorlar. ‘Kadınlar beceremez, yapamaz’ ifadelerini kullanıyorlar. Fakat kadınlar 10-15 kiloluk kasayı kaldırabiliyorsa eğer neden amirlik yapmasınlar?” ifadelerini kullandı. Sevda, Türkiye çapında hak talep eden işçilerin hep birlikte mücadele etmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
‘Hep beraber çıkacağız bu yola’
Birçok işçinin işten çıkarıldığını hatırlatan Aleyna Kırım da işverenler için “Tehditler dışında elle tutulur hiçbir şeyleri yok” ifadelerine yer verdi. Aleyna, “Daha sağlıklı, daha mutlu olabileceğimiz bir iş yerinde çalışmak istiyoruz. Diğer kalan arkadaşlarımız için de umarım güzel sonuçlar alabiliriz. Susmasınlar hep beraberiz, hep beraber çıkacağız bu yola” diye konuştu.
‘Ağır işlerde çalışıyoruz ama karşılığını alamıyoruz’
Asgari ücret belirlendikten sonra özel sermayenin, işçinin geçinemeyeceği bir ücret belirlediği için grev kararı aldıklarını kaydeden Lalegül Kabakçı ise işverenin işçinin taleplerini kabul etmesi gerektiğini aktardı. Lalegül, “Bir ekmek parası olan dört liralık bir zam istiyoruz. Bu onlardan hiçbir şey kaybettirmez. Biz burada o kadar ağır işlerde çalışıyoruz. On kiloluk kolileri kaldırıyoruz akşam eve gittiğimizde her tarafımız ağrıyor. Ama bunun patronlarımız tarafından hiçbir şekilde karşılığını alamıyoruz. Sağlığımıza hiçbir şekilde değer verilmiyor. İş güvenliği zaten yok” ifadeleri ile tepkisini dile getirdi.
‘Pes etmeyeceğiz’
Kendisinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin bir mesaj atılarak işine son verildiğine değinen Lalegül, “Bize sürekli onların avukatlarından ‘son vermezseniz iş akdinize son veririz’ mesajları alıyorduk. Zaten sonrasında iş akdinize son verildi mesajı geldi. Biz yine de pes etmeyeceğiz devam edeceğiz. Biz işten çıkarılmış olabiliriz ama çıkarılmayan arkadaşımızın arakalarında olacağız. Patronların bize karşı anlayışlı, bizi insan yerine koymalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.