HABER MERKEZİ - TTB'nin çağrısıyla iş bırakma eylemlerinin 2'nci gününde olan sağlık emekçileri, mücadelelerine devam edeceklerini belirterek, "Boş sözlere, vaatlere, algı oluşturma çabalarına son verin" sözleriyle iktidara seslendi.

 

Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) çağrısıyla sağlık emekçilerinin özlük ve ekonomik hakları için başlattıkları G(ö)rev ikinci gününde de sürdü. Birçok kentte hastaneler önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, taleplerini bir kez daha haykırdı.

 

Şırnak

 

Şırnak Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şırnak Şubesi, Cizre Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Tabip Odası ve SES üyeleri ile Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) temsilcileri de katıldı. Cizre Devlet Hastanesi önünde yapılmak istenen açıklamaya polisler, "Hastane görüntülerde görünmesin, bu Kaymakamın aldığı bir karardır" uyarısında bulunarak izin vermedi. Polisler ve sağlık emekçileri arasında yaşanan tartışmanın ardından, kitle açıklama yapacakları alanı hastanenin görünmeyeceği şekilde değiştirdi. 

 

“G(ö)revdeyiz uyarıyoruz” ve “Sağlık işi ekip işidir ayrıştırılamaz” pankartlarının açıldığı açıklamada konuşan Şırnak Tabip Odası Başkanı Serdar Kuni, sağlıkçıların taleplerinin bir an önce karşılanması gerektiğini söyledi. Ardından konuşan SES Şırnak Şubesi Yöneticisi Murat Özbey de, polislerin kendilerini engellemesinin de şiddetin bir örneği olduğunu belirterek, “Şırnak Valiliği ve Cizre Kaymakamlığı aldıkları keyfi kararlarla bizi engellemeye, mücadelemizi kesmeye çalışıyorlar. Bizler bu engelleri tanımayarak mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz” dedi.

 

Açıklama, alkışlarla son buldu.

 

Mardin

 

Mardin Tabip Odası, SES Mardin Şubesi ile Mardin Diş Hekimleri Odası, grev kapsamında İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Sağlık çalışanlarına yurttaşların yanı sıra HDP, DEVA, CHP, Saadet Partisi yöneticileri ve Mardin Barosu da destek verdi. SES Şube Eşbaşkanı Dr. Özgür Bilek ve SES Kızıltepe İlçe Temsilcisi Mücahit Cevheroğlu burada açıklama yaptı.

 

Özgür, sağlık emekçilerinin taleplerini sıralarken, Mücahit ise yaptığı açıklamada “Siyasal iktidar kamu personel/ücret rejiminde izlediği kuralsız, keyfi tutuma ek olarak giderek artan ve derinleşen sosyal sorunlara gerçekçi sosyal politika geliştirmeyerek, yeterli kaynak ayırmayarak, biz sosyal hizmet emekçilerinin emek sömürüsünü artırdığı gibi insan haklarına aykırı bir çalışma düzeni de yaratmıştır. Yaratılan bu düzen, biz sosyal hizmet emekçilerinin çalışma koşullarını tahrip ederek onarılması güç yaralar açmıştır” ifadelerini kullandı.

 

Sloganlar eşliğinde açıklama sona ererken, sağlık emekçileri davul zurna eşliğinde grev halayı çekti.

 

İzmir 

 

İzmir Sağlık Platformu da grevin ikinci gününde Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi başta olmak üzere 12 hastanede açıklama yaptı. Tepecik'te yapılan açıklamada "Lütuf değil ücrette adalet istiyoruz", "Susmadık, susmayacağız" ve "Sermayeye değil emekçiye bütçe" dövizleri taşındı.

 

Platformu adına basın açıklamasını okuyan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, "Eylemlerimizin etkisi yönetenleri taleplerimize yönelik değerlendirme yapmaya zorunlu kılmıştır. Bu çerçevede bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir açıklama yapılmıştır. Yapılan açıklamada bakanın bizzat kendi mektubunda düzenlemelerin aslında çok kolay yapılabileceği söylense de bugün itibari ile henüz somut bir adımın olmadığını görüyoruz. Yapılan açıklama niyetin ötesine geçememiştir. 2021 yılı Aralık ayında Meclis’te kabul edilen düzenlemenin iktidar partisi tarafından geri çekildiğini biliyorken, yapılan niyet beyanlarını somut adım olarak değerlendirmiyoruz. Bizler mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kere daha ifade ediyoruz. Boş sözlere, vaatlere, algı oluşturma çabalarına son verin" dedi.

 

Adana

 

Adana'da sağlık emekçilerinin “Emeğimiz, haklarımız ve sağlık hakkı için mücadele ediyoruz” diyerek başlattığı iş bırakma eyleminin ikinci gününde Adana Tabip Odası ve SES Adana Şubesi, Seyhan Devlet Hastanesi ve Çukurova Devlet Hastanesi önünde açıklama yaptı. TTB 2'nci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, özlük haklarını verilene ve talepleri karşılana kadar mücadele edeceklerini vurguladı.

 

Mersin

 

Sağlık emekçileri, grevlerinin ikinci gününde Mersin Şehir Hastanesi’nde açıklama yaptı. "Ceza değil, hakkımızı istiyoruz” pankartının açıldığı açıklamada, “Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı. Poliklinik binası önünde yapılan açıklamada konuşan Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Jini Güneş, haklarını alana kadar mücadele edeceklerini dile getirdi.

 

Antalya

 

Antalya’da iş bırakan sağlık emekçileri de Atatürk Devlet Hastanesi önünde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hekimleri hedef alan sözlerini ve AKP iktidarının sağlık politikalarını protesto etti. Sağlık emekçileri adına açıklama yapan SES Antalya Şube Eşbaşkanı Şükran İçöz, "14 Mart'ta müjde diye söylediğiniz 5 maddelik vaatleriniz, bugüne kadar çığ gibi büyüyen sağlık emekçilerinin sorunları için asla kesin çözüm olmayacaktır. Bir kez daha söylüyor ve uyarıyoruz. Oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz" çağrısı yaptı.

 

Hatay

 

Hatay'da iş bırakan sağlık emekçileri, ikinci günde de alanlarda olup, taleplerini haykırdı. Hatay Tabip Odası ve SES Hatay Şubesi, Samandağ Devlet Hastanesi, MKÜ ve İskenderun Devlet Hastanesi önünde açıklamalar yaparak, “Oyalama değil, hakkımızı istiyoruz” dedi. 

 

Diyarbakır

 

Amed Sağlık Platformu, sağlıkçıların özlük haklarının verilmesi talebiyle Yenişehir'de bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde bir araya geldi. “Haklarımız ve emeğimiz için G(ö)revdeyiz” pankartı açan sağlık emekçileri, “Mobbing suçtur sessiz kalamayız” ve "İnsanca yaşamak insanca çalışmak istiyoruz” dövizleri taşıdı.

 

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Bahriye Eşmez, açıklama metnini okudu. SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken ise, taleplerinin karşılanması çağrısı yaptı. 

 

Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan da, "Bizler bayramımızı, bir bayram havasında kutlamıyoruz. Hep bir hak ve talep arayışı içinde mücadele ediyoruz. Sağlık sadece fiziksel ve ruhsal hal değil bunun yanında sosyal iyilik ve politik iyilik hali de olması gerekiyor. Çünkü tıp toplumsaldır ve yaşadığınız fiziksel çevrenin de üzerinde iyilik hali olur. Aslında sağlıksızlığı üreten etmenlerle mücadele etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.