Pelşin Çetinkaya

 

ÊLIH – Êlih'te “Erkek devlet şiddetine karşı “Jin jiyan azadî” şiarıyla 25 Kasım günü yapılacak yürüyüşe ilişkin konuşan TJA aktivisti Fatma Ablay, kadına yönelik tüm saldırılara karşı, kadının özgürce yaşayabileceği alanların oluşturulması için alanlarda olacaklarını belirtirken, aynı zamanda yarın merkezde yapılacak büyük yürüyüş için yurttaşlara katılım çağrısı yaptı.

 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla kadınların yürüttükleri çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Hem Kürdistan hem de Türkiye kentlerinin tüm meydanlarında, sokaklarında, caddelerinde çalışmalarını, eylem ve etkinliklerini gerçekleştiren kadınlar, birçok kentte yarın yürüyüş gerçekleştirecek. Bu kentlerden biri de Êlih. 25 Kasım günü Êlih’te, “Erkek devlet şiddetine karşı ‘Jin jiyan azadî’” şiarıyla büyük bir yürüyüş gerçekleştirilecek. Saat 14.00'te Êlih merkezde bulunan Yılmaz Güney Parkı’ndan Gülistan Caddesi'ne kadar gerçekleştirilecek yürüyüş için günler öncesinden çalışmalar başladı. Kadınlar, sabah-akşam mahallelerde, sokaklarda broşür dağıtarak yurttaşları yarın yapılacak yürüyüşe davet etti.

 

Yaptıkları çalışmaların yarın yapılacak yürüyüş ile son bulmayacağını, bundan sonraki süreçte de her alanda çalışmalarına ve mücadelelerine devam edeceklerini belirten Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Fatma Ablay, yarın yürüyüşe kadınların neden katılması gerektiğini ve örgütlü bir şekilde kadınların alanlarda, meydanlarda olması gerektiğini anlattı. 

 

‘Erkek devlet kadınlara saldırıyor’

 

Her yeni güne kadın katliamı ve şiddetiyle uyandıklarını belirten Fatma Ablay, “25 Kasım haftasındayız ve bu haftada değerlerimizi anmadan geçmek bence eksiklik olur. Mirabal Kardeşler, Gülistanlar, Nagihanlar… Bu arkadaşlarımız erkek devlet katliamına kurban gittiler. Bir nebze de olsa buradan arkadaşlarımızı saygıyla anıyoruz. Evet, 25 Kasım haftasındayız. Bu 25 Kasım haftasında kadın katliamının, erkek devlet şiddetinin örgütlü bir şekilde kadın yapısına, kazanımına açıkça bir saldırı düzenlediği açık örneklerini Batman şahsında kayyumlarda bir kez daha gördük. Bizler kadınlar olarak 25 Kasım’ı sadece bir hafta, bir ay ya da bir gün olarak değerlendirmiyoruz. Her gün kadın kazanımlarına bir saldırı ile uyanıyoruz. Bundan kaynaklı olarak özellikle 25 Kasım’da bizlerin alanlarda, sokaklarda, meydanlarda sesimizi yükseltmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

‘25 Kasım’ı iktidarın kadın kazanımlarına yaptığı gasp ile karşıladık’

 

Fatma Ablay, 4 Kasım’da Êlih Belediyesi’ne atanan kayyımın 25 Kasım çalışmalarına yansıdığını ve kayyımın özellikle kadınlara büyük ölçüde zarar verdiğini belirtirken, “Bizler de 25 Kasım startını verirken bir sabah, ayın 4’ünde kayyum gerçekliğiyle uyandık. Bizler 25 Kasım’ı biraz daha aslında kayyum şiddetini ve mevcut iktidarın kadın üzerindeki kazanımlarının gaspıyla alanlarda karşıladık. 15 gün bir direniş gerçekleşti. Bu direnişi mahallelerde, sokaklarda, kolluk güçlerinin fiziksel ve sözel şiddetine maruz kalarak bir direniş ve başkaldırıyla gerçekleştirdik ve son kalan bu haftamızda bizler de sonucu bir yürüyüş ile taçlandırmak istiyoruz. Bu taçlandırmanın biraz daha mahalle boyutlarında kadınlara, arkadaşlara da seslenmek istiyoruz. Evet, bizler 15 gün boyunca omuz omuza bir direniş sergiledik ama bunu 25 Kasım’da tekrardan kadın boyutuyla bir araya gelip bunun çağrısını el ele verip yapmamız gerekiyor” dedi.

 

25 Kasım çalışmaları her yerde

 

25 Kasım’a giderken yaptıkları çalışmalara değinen Fatma Ablay, “Batman kadın yapısı olarak son 3 günü ciddi bir şekilde çalışmalarımızla ele aldık. 5 bölgede, mahallelerde broşür çalışmasıyla, kadınlarla bire bir temas kurarak 25 Kasım çalışması yapmayı planladık. Şu anda arkadaşlarımız alanlarda çalışmalarını yürütüyor. Elbette ki bunu 17 Kasım mitinginde de bizler bire bir gördük. Bizler 25 Kasım deklarasyonunda da bunu bir boyutuyla ele almıştık. Biz mücadelemizi erkek devlet şiddetine karşı ‘Jin jiyan azadî’ felsefesini biraz daha bölerek, örgütleyerek, kadın yapılarımızı bir araya getirerek her geçen gün büyüteceğiz” sözlerine yer verdi.

 

Her alanda mücadelelerini sürdürecekler

 

Sadece 25 Kasım’a kadar değil, bundan sonraki her günde başta tecrit politikaları ve devamında şiddetle alakalı ne varsa buna karşı verdikleri mücadeleyi sürdüreceklerini kaydeden Fatma Ablay, “Önümüzdeki bir yıllık planlamamızda yine tecrit aşılana kadar gündemimizde olacak. Narin şahsında bütün çocuklara sahip çıkma ve aydınlanması gereken cinayetlerin yine sonuna kadar arkasında olacağız. Yine çıktığımız yolda eşbaşkanlık mor çizgimizdir. Elbette ki kayyumun gaspından ziyade eşbaşkanlık çizgisini biraz daha örerek, büyüterek, sahip çıkarak ve yerel yönetimler politikamızda alanlarda olup, kadınlarla bir arada olacağız. İhtiyaç duyan her kadının yanında olacağımızın, beraber bir yöntem geliştireceğimizin, çözüm gücü olacağımızın sözünü bir kez daha buradan veriyoruz. Başlıca mesajımız tecrittir. Tecridin olması başlı başına topluma sirayet etme halidir. Kazanımlara, kadın özgürlük alanlarına saldırıdır. Erkek devlet şiddetinin politik ve ideolojik olduğunu biliyoruz. Bunlar karşısında kadın çalışmalarını, eylemselliklerini artırarak, sözümüzü daha çok kurabileceğimiz alanların özellikle kamusal alanlarda, yine aile ortamlarında ya da bire bir temas ettiğiniz mahalledeki kadınlarla bu şiddeti anlatmaya devam edeceğiz” dedi.

 

 

‘Kadın yüzyılı’ iddiasıyla alanlarda olacaklar

 

Kadınlara çağrıda bulunan Fatma Ablay, “Bir elin nesi var iki elin sesi var üzerinden değerlendirip, her kadının bir araya gelip bu mücadeleyi büyütmesi gerekiyor. Evet, mücadele bir boyutuyla var, ‘Kadın yüzyılı’ iddiamız da var. Fakat bunu yapabilmek için örgütlü gücümüze de ihtiyacımız var. Bu noktada 25 Kasım başta olmak üzere 365 gün biz kadınları bir arada, yan yana, örgütlü mücadeleye çağırıyoruz. Bizler Batman kadın yapısı olarak belli bir çalışma yürüttük ve o günün anlam ve önemini biraz da vurgulamak için, ses olabilmek için Batman kadın yapısını, Batmanlı kadınları, özgürlük mücadelesi veren kadınları, bu uğurda umut olsun diyen kadınları, anneleri, anne adaylarını, genç kadınları tamamını 25 Kasım yürüyüşüne çağırıyoruz. Bizler saat 14.00'te Yılmaz Güney Sineması önünden Gülistan Caddesi’nin başına kadar yürüyeceğiz. Bütün kadınları bekliyoruz” şeklinde konuştu.