İZMİR - Mor Dayanışma Derneği için düzenlenen etkinlikte bir araya gelen kadınlar, ekonomik krizin en çok kadınları etkilediğini ve eşitsizliğin arttığını belirterek 1 Mayıs’a çağrıda bulundu. 

 

Mor Dayanışma İzmir “Bahar ve emek buluşması” şiarıyla gerçekleştirdiği etkinlik kapsamında Bayraklı da bulunan bir kafede kadınlarla bir araya geldi. “Söyleyecek sözümüz değiştirecek gücümüz var” yazılı pankartın asıldığı salonda, “Kadınlar birlikte güçlü”, “Çiğli işçisi yalnız değildir” ve “Dünyayı yerinden oynatacağız” sloganları atıldı. 

 

İzmir’de bulunan birçok kadın örgütü ve HDP Kadın Meclisi’nin üyelerinin de katıldığı etkinliğe Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi’nde uzaklaştırıldıktan sonra direnişle işini geri alan hemşire Arzu Sert, mermer işçileri Ayşegün Durgut ve Filiz Durgut kısa birer konuşma gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Mor Dayanışma İzmir Sözcüsü Cansu Erkmen ekonomik krizin kadın emeği sömürüsünü artırdığını ifade ederek kadınları 1 Mayıs’a çağırdı.

 

‘Ekonomik kriz en çok kadınları etkiliyor’

 

Hâkim egemen zihniyetinin kadına yönelik şiddet, İstanbul Sözleşmesi, nafaka hakkına saldırı ve kadın düşmanı politikalarla kadınlara yönelik saldırıları sürdürdüğüne dikkat çeken Cansu “Yönetememe krizi, kadın düşmanı politikalar yıllardan beri devam ediyor. 2021’in son aylarında da bu kriz kendini göstermeye başladı. 2022 yılında ise saat başı yapılan zamlarla uzun ekmek ve yağ kuyruklarıyla yoksulluğu en derinden hisseder olduk. İşçinin emeğini sömürerek çarklarını döndüren sistem ise günden güne sıkışıyor, işyerinde tehditler ve zorunlu mesailerle emek sömürüsünü kat be kat arttırmak istiyor ve aynı zamanda sıkıştıkça işçilere, gençlere kadınlara doğa savunucularına toplumun ezilen kesimlerine saldırıyor” dedi.

 

‘Kadın emeği sömürüsü ve eşitsizlik artıyor’

 

Kadınların derinleşen ekonomik kriz ile daha da yoksullaştığını belirten Cansu ekonomik kriz ile ev içi emeği yükünün arttığını dile getirdi. İş yerlerinde işten ilk çıkarılanın kadınlar olduğunu dile getiren Cansu “Düşük ücretlerle esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına maruz bırakılıyoruz. Özelleştirme politikaları ile önleyici ve koruyucu yöntemlere ve doğum kontrol yöntemlerine ücretsiz erişemiyor, sağlık hakkımız tamamıyla elimizden alınıyor. Üniversitelerde içi boşaltılmış eğitim sistemi ve cinsiyet eşitsizliği kadınların yaşam alanlarına saldırı niteliği taşıyor. Fakat öteki tarafa baktığımızda sokaklardan doğasına demokratik üniversite talebinden kimliğinden haklarından ve ana akım muhalefetin eril düşüncelerini çok iyi biliyor yakından tanıyoruz” şeklinde belirtti.

 

1 Mayıs’a çağırı

 

Türkiye’nin dört bir yanında direnişlerin yayıldığını belirten Cansu İkizköy, Alpin Çorap, Migros Depo işçileri gibi birçok direnişe kadınların öncülük ettiğini ifade etti. Binlerce kadının 8 Mart’a hakları için sokakta olduğunu ifade eden Cansu “Değersiz görülen ama dünyayı çekip çeviren emeğimiz için piyasada düşük ücretli ve güvencesiz sayılan emeğimiz için piyasada düşük ücretli ve güvencesiz sayılan emeğimiz için tüm kadınları 1 Mayıs’ta alanlarda olmaya çağırıyoruz. Erkek egemen sisteme duyduğumuz öfke ile ve birbirimizden aldığımız güç ile tüm neşemizle isyanımızla coşkumuzla ve cüretimizle hakkımız olanı istiyoruz alacağız” dedi.  

 

Etkinlik çekilen halaylarla ve müzik dinletisi ile son buldu.