Emekçiler 'halktan yana bütçe' talebiyle miting gerçekleştirecek

  • 13:44 15 Kasım 2023
  • Emek/Ekonomi
 
AMED - KESK Amed Şubeler Platformu “Halktan ve emekten yana bütçe” talebi ile basın açıklaması gerçekleştirerek bütçe haklarına sahip çıkmak için 2 Aralık’ta İstanbul ve Amed'de miting gerçekleştireceklerini açıkladı.
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Amed Şubeler Platformu, Maliye binası önünde “Halktan ve emekten yana bütçe” talebi ile basın açıklaması gerçekleştirdi. “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” pankartının açıldığı açıklamada “Ranta değil emekçiye bütçe”, “Yoksulluk sınırı üzerinde ücret istiyoruz”, “Kadın yoksulluğunu giderecek bir bütçe” dövizleri taşınırken, “Sermayeye değil emekçiye bütçe”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Savaşa değil emekçiye bütçe” sloganları atıldı. Açıklamaya KESK bileşeni sendikalar, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı. Açıklamayı kitle adına Büro Emekçileri Sendikası (BES) Amed Şube Eşbaşkanı Güneş Özel okudu.
 
‘Savaştan değil halktan yana bütçe’
 
Açıklamada ilk olarak konuşan KESK MYK üyesi Varol Öztorun, bütçenin büyük oranda savaşa ve diyanete ayrıldığını dile getirerek, “Sağlık, eğitim bütçesine ayrılan miktar azalmıştır. Asgari ücret ülkesi olmuş durumdayız. Bu bütçe döneminde biz diyoruz ki savaştan, ranttan yana bir bütçe değil, halktan, demokrasiden yana bir bütçe istiyoruz” dedi.
 
‘Yoksulluk sınırı altında yaşam savaşı’
 
Ardından Güneş Özel basın metnini okudu. Emekçilerin, halkın her geçen gün daha fazla yoksullaştığını belirten Güneş, halkın güvencesiz bırakıldığını vurguladı. Güneş, “Ülkeyi yönetenler ise yıllardır anlattıkları masallara yenilerini eklemeye devam ediyor.  Yıllarca ‘2023’te kişi başına milli gelir 25 bin dolar olacak, işsizlik yüzde 5’e, enflasyon tek basamaklı rakamlara inecek. Türkiye dünyada ilk 10 ekonomi arasına girecek’ masalını pazarladılar. İşsizlerin sayısı 9 milyona ulaştı.  Her 5 gençten biri, her 3 kadından biri işsiz. Tüm dünyada gıda enflasyonu düşerken bizde artmaya devam ediyor. Açlık sınırı 16 bin TL’ye, yoksulluk sınırı 49 bin TL’ye dayandı. 85 milyonluk nüfusun 51 milyonu açlık sınırı,32 milyonu ise yoksulluk sınırı altında bir yaşam savaşı veriyor. En temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için borçlanıyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Vergiler kimden, nereden toplanacak?’
 
Sosyal harcamalara, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerine yapılan harcamaların kısılarak özelleşmenin arttırılmaya çalışıldığını kaydeden Güneş, “‘Vergi reformu’ adı altında çalışanlara ve halka daha çok vergi, ‘esnek çalışma’ adı altında daha çok sömürü dayatmak, kıdem tazminatını ortadan kaldırılmak istiyorlar. Kısacası eski dedikleri modelde cebimize giren, ücretlerimizi buharlaştıran el yeni dedikleri ekonomik modelde bugün boğazımıza sarılmaya çalışıyor. Bütçe teklifine göre önümüzdeki yıl devletin her 100 TL’lik giderinin 89 TL’si vergilerden karşılanacak. Peki vergiler kimden, nereden toplanacak? Ne yazık ki tüm vergi yükü gelmiş geçmiş tüm bütçelerden daha ağır bir şekilde bize, emekçi sınıflara, halka yıkılmak isteniyor. Kısacası halk, çalışanlar vergi yükü altında ezilirken koca koca holdingler, şirketler, firmalar çalıştırdıkları asgari ücretli kadar dahi vergi ödemeyecek” ifadelerini kullandı.
 
‘Bu bütçeyi kabul etmiyoruz’
 
Bütçenin güvenlik adı altında savaşa ayrıldığının altını çizen Güneş, genel kamu hizmetlerine ayrılan yüzde 40 bütçenin yüzde 29’a indirilmeye çalışıldığına işaret etti. Güneş, şunları söyledi: “Eğitime ayrılan bütçenin bir bölümü ÇEDES gibi projelerle tarikatlara, cemaatlere, hısım akraba çevresinin kurduğu vakıflara, Diyanet’e aktarılacak. Sağlığa ayrılan bütçenin 84 milyar TL’si yani günlük 229 milyonu hasta garantisi verilen şehir hastanelerine gidecek. Bütçeden aslan payı ne eğitime ne sağlığa gidecek. Çünkü aslan payı istisna, muafiyet, teşvik olarak sermayeye, patronlara gidecek. Ülkenin ekonomisini göz göre göre çökertenlerin yarattığı borçların faizine gidecek. Savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya gidecek. Vergilerdeki fahiş artışa rağmen bütçe 2 trilyon 652 milyar TL açık veriyor. Ne yazık ki hala ‘hükümet yerel seçimlere giderken kesenin ağzını açacak, maaşları, ücretleri enflasyonun üzerinde arttıracak’ diyenler var.  Oysa bu iktidar yıllardır ne zaman kaşıkla verse kepçe ile geri aldı. KESK olarak iktidarın kendi eliyle yarattığı enkazın tüm faturasını emekçilere, halka yıkmak istediği bu bütçeyi kabul etmiyoruz.”
 
Konuşmanın ardından Güneş taleplerini şu şekilde sıraladı:
 
"* Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
 
* Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz.
 
* Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.
 
* Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz.
 
* Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz.
 
* Başta depremzedeler ve öğrenciler olmak üzere tüm dar gelirlilere kamusal, güvenli ve sağlıklı barınma olanaklarının sağlanmasını istiyoruz.
 
* Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz.
 
* Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz.
 
* İnsanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret istiyoruz.
 
* Bütçeden engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi için ayrılan payın arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz.
 
* Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz."
 
2 Aralık’ta miting gerçekleştirilecek
 
Son olarak “Adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz” diyen Güneş şu çağrıda bulundu: “2 Aralık Cumartesi günü İstanbul ve Diyarbakır’da hayata geçireceğimiz mitinglerle emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, bütçe hakkımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Yıllardır yoksulluk, işsizlik ve yağma düzenin çarkları arasında öğütülen herkesi halktan, emekten yana bir bütçe için omuza omuza vermeye mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz.”