Dikkat şantiyede erkek şiddeti var!
- 09:07 24 Kasım 2023
- Emek/Ekonomi
Marta Sömek
İSTANBUL - Eril zihniyetin, “kadınların çalışamayacağı iş” olarak tanımladığı inşaat sektöründe çalışan kadınlar, şantiyelerde erkekler tarafından uğradığı taciz ve şiddete özsavunma ve mücadele ile yanıt veriyor. İşçi kadınlar, ne şiddete karşı mücadeleden ne de şantiyelerde çalışmaktan vazgeçmeyeceğini vurguluyor.
Erkek-devlet şiddetinin her geçen gün artış gösterdiği Kurdistan ve Türkiye’de, her gün en az üç kadın katlediliyor. Öte yandan kadınlar taciz, tecavüz ve şiddetin tüm türevlerine maruz bırakılırken, fail erkekler ise erkek-devlet-yargı üçgeninde korunuyor, “ak”lanıyor, “indirimli cezalar” ya da “iyi hal” ile ödüllendiriliyor. Kimi failler ise hiç yargılanmıyor. Özellikle AKP iktidarının 20 yıllık iktidarlığı boyunca binlerce kadın katledildi, tacize, tecavüze ve şiddete maruz kaldı. Yaşamın her alanında şiddete maruz kalan kadınlar, iş yerlerinde de bu şiddeti büyük oranda erkekler tarafından yaşıyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne sayılı günler kalırken, şiddet verileri ile bu tablo çok net bir şekilde açığa çıkıyor.
İnşaatlardan şantiyelere şiddet her yerde!
Eril bakış açısının özellikle yoğun olduğu iş kollarından biri de inşaat sektörü. Kadının, “erkekten daha güçsüz olduğu” bahanesi ile psikolojik şiddete uğradığı ve özne olarak görülmediği inşaat sektöründe çalışan kadınların sayısı yok denecek kadar az. İnşaatlarda ve şantiyelerde çalışan kadınların neredeyse tamamı ya şiddete maruz kalıyor ya taciz ediliyor ya da işlerine son veriliyor. “Erkek işi” ifadesi kullanılarak kadınların yok sayılmaya çalışıldığı bu alanda ise hala az da olsa çalışan birçok kadın mevcut. Büyük oranda psikolojik şiddet ve tacize maruz bırakılan inşaat işçisi kadınlar, hukuki yollara başvursa da yargıya karşı bir güven beslememeleri nedeniyle çözümü mücadele ve özsavunmada görüyor. İnşaatlarda çalışan kadınlar, yaşamın her alanında maruz kaldıkları erkek-devlet şiddetini, iş yerlerinde de ayrıca yaşamaları karşısında mücadelelerini günden güne daha da büyüterek, erkek-devlet saldırılarına karşı özsavunma ve direniş ile yanıt veriyor.
İstanbul’da farklı bölgelerde çalışan inşaat işçisi kadınlar, çalıştıkları inşaat alanı ve şantiyelerde maruz kaldıkları şiddet, taciz ve buna karşı geliştirdikleri özsavunmayı JINNEWS’e anlattı.
Şantiyede taciz edildi!
Mühendislik yapan Merve, geçtiğimiz Nisan ayında İstanbul’da çokça büyük bir şantiyede çalışırken bir erkek tarafından aynı şantiyede takip edildiğini dile getiriyor. Failin kısa süre içerisinde tacizi sistematik bir şekilde sürdürdüğünü söyleyen Merve, faile sözlü tacizde bulunduğunu söylese de tacize son vermediğini aktarıyor. Merve, “Aynı mıntıkada denk gelme ihtimalimiz oldukça düşük. Fakat şantiyede sık sık ısrarlı bir şekilde takip ederek beni taciz etmeye devam etti. Daha sonra ise başka bir kadın arkadaşımı da taciz ettiğini gördüm” sözleriyle yaşadıklarını anlatıyor.
‘Şiddete karşı asla susmayacağım!’
Yaşadıklarını ustabaşına anlattığını belirten Merve, failin bilindik cümlelerle kendisini “akl”amaya çalıştığını ifade etti. Merve, “Tacizde bulunan erkek, ustabaşımıza benim yalan söylediğimi öne sürdü. Ben de bunun üzerine savcılığa gidip şikayette bulunacağımı ve kendisine özsavunma uygulayacağımı söyledim” cümlelerini kullanıyor. Bilinçli ve haklarını bilen bir kadın olduğu ve tacize karşı sessiz kalmadığı için failin kendisini “ak”lamaktan vazgeçtiğini aktaran Merve, “Bu sefer de ustabaşımdan ‘iftira’ attığı gerekçesiyle şikayetçi oldu. Ustabaşımla birlikte emniyete ifade vermeye gittik. Tacizci erkekten şikayetçi oldum. Ve bana tacizde bulunan erkeğin ifadesinde, bana yalan söylediği ortaya çıktı. Soruşturma devam ediyor. Tacizci erkek arabuluculuk talebinde bulunarak kendisini ‘ak’lamaya çalıştı. Ama ben hiçbir şekilde kabul etmedim. Çünkü bugün benim gibi neredeyse tüm kadınlar çalıştıkları yerde taciz ediliyor ve yanlarına kalıyor. Ben erkeklerin şiddetine karşı asla susmadım, susmam” vurgusunu yapıyor.
Kadınlara özsavunma mesajı: Asla vazgeçmemeliyiz!
Şikayeti üzerine taciz faili ve ekibinin işine son verildiğini paylaşan Merve, “Tacizcilere, tecavüzcülere karşı daima mücadele edeceğim. Kimse susmamalı. Kadınlar tacize uğradığında mutlaka ses çıkarmalı, yasal haklarını kullanmalı. Bu ülkede erkeklere hiçbir şey olmuyor ama biz mücadelemizden asla vazgeçmemeliyiz. Sonuç alamazsak özsvunma uygulamalıyız” sözleriyle kadınlara mücadele çağrısı yapıyor.
Şiddete sessiz kalmadığı için işten çıkartıldı!
İnşaat sektöründe çalışan bir diğer isim de Sevgi. Beş ay önce İstanbul’da bir inşaat firmasında mühendislik yapan Sevgi, işvereni tarafından psikolojik şiddet, hakaret ve tacize maruz bırakıldığını ifade ediyor. İlk etapta yaşadıklarını anlayamadığını, farkına vardığında ise faile karşı tepki gösterdiğini belirten Sevgi, işten çıkartıldığını dile getiriyor. İşvereni hakkında şikayetçi olduğunu aktaran Sevgi, “Hem şiddete hem de tacize uğradım patronum tarafından. Ve sırf kadın olduğum için yaşadım bunları. Belki de ben işten çıkartılmadan önce başka kadınlara da aynı şeyleri yaşattı. Her gün kadınlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor ve katiller serbest bırakılıyor. Ben de susmuş olsaydım bugün yaşadıklarım duyulmayacaktı. Yaşadıklarım karşısında sessiz kalmayacağım, her yerde teşhir edeceğim. Kadınların tacize, tecavüze sessiz kalacağını düşünüyorlar ama kadınlar çok bilinçli. Her yerde hakkımızı arayacağız. Sonuna kadar hakkımı arayacağım” mesajını veriyor.
Şantiyede fiziksel şiddete uğradı geri adım atmadı
Bir yapı denetim şirketinde çalışan Berfin de, çalıştığı şantiyede fiziksel şiddete uğruyor. Ocak ayında bir gün bir beton dökümüne gittiğini söyleyen Berfin, “Uygunsuz hava şartlarından kaynaklı şantiyede beton dökülmemesi gerektiğini söyledim. Şantiye şefi ve taşeronları koordine eden formen bana tepki gösterdi. Daha sonra şantiye sahibi müteahhit olay yerine geldi ve bana fiziksel şiddet uyguladı” sözleriyle yaşadıklarını anlatıyor. Şantiyede çalışan bir kadın olduğu için sık sık kendisinin inşaat ortamında çalışamayacağı yönünde çalışma arkadaşları tarafından psikolojik şiddete maruz kaldığını paylaşan Berfin, “Kadın olduğum için şiddet gördüm. Şantiyede tanıdığım kimse de yoktu. Özsavunma uygulamaya çalıştım ancak yeniden şiddete maruz kaldım. ‘Kadınsın, inşat mühendisi mi olur’ dediler. Cinsel obje olarak bakılıyor kadınlara. Beton istedi diye şiddete maruz kaldım, darp izlerim de var. Bana batacağını söyleyerek vazgeçirmeye çalıştı. Daha sonra da silahlı kişiler tarafından önüm kesildi. Ama bu kadar şiddete maruz kalsam da ısrarla mücadele ettim ve boyun eğmedim. Betonun dökülmesine de engel oldum. Benim başımdan beri gösterdiğim kararlılık karşısında geri adım atmak zorunda kaldılar” vurgusunu yapıyor.
Ekonomik özgürlüklerini engellemek istiyorlar
Fail hakkında suç duyurusunda bulunduğunun bilgisini veren Berfin, “İnşaatlarda ve şantiyelerde kadınların çalışamayacağını düşünüyorlar. Kadınların çok iyi bir şekilde çalışabileceğini, kendilerinden ‘daha güçsüz’ olmadığını gayet iyi biliyor erkekler. Kadınlara dönük düşmanca düşünceleri nedeniyle ve uyguladıkları tacizler, şiddetler ile kadınların ekonomik özgürlüklerine erişmesine engel olmaya çalışıyorlar. İstedikleri kadar uğraşsınlar, biz kadınlar her yerde çalışmaya devam edeceğiz” diye belirtiyor.
‘Kadınlar sonuna kadar mücadele etmeli’
Yine bir inşaat şirketinde çalışan Esra ise Mart ayında, mesaisine gittiği esnada kendi şantiyesinin önünden geçerken çalışma arkadaşları tarafından sözlü tacize uğradığını aktarıyor. Yaşadıklarını ustabaşına anlatması üzerine faillerin işine son verildiğinin bilgisini veren Esra, “Böyle olaylarda erkeklerin işine son verilmesi yeterli olmuyor. Erkekler özellikle kadınların az sayıda çalıştığı işlerde, taciz olaylarında bir güven duyuyor. Ve böylesi durumlarda hem taciz ettikleri kadınlara çok rahat iftira atarak suçlarını örtüyor hem de yargılanmayacaklarından emin oldukları için rahatlıkla kadınları taciz ediyorlar. Ama kadınlar susmadığı zaman tacizci erkekler de suç işlemekten korkuyor” sözlerini kullanıyor. Esra, tüm kadınlara erkekler tarafından maruz kaldıkları taciz ve şiddet karşısında susmamaları, sonuna kadar mücadele etmeleri çağrısında bulunuyor.