Pelşin Çetinkaya/Gülistan Gülmüş

 

AMED - Yaşamının tüm alanlarında ekonomik krizi hissettiklerini ve tüm yaşam alanlarını etkilediklerini söyleyen kadınlar, bu krizin nedeninin devlet politikaları olduğunu söylüyor.

 

Halkın temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığı ekonomik kriz, iktidarın iyileştirme politikaları yerine savaşı sürdürme sinyalleri ile derinleşiyor. Yurttaşlar ise ekonomik kriz koşullarında yaşayabilmek için çocuktan yaşlısına kötü koşullarda çalışmak zorunda kalıyor. Çoklu krizlerin boyutlarından biri olan ekonomiyi Amed’de kadınlara sorduk.

 

‘Çoraplarımı dikip giyiyorum’

 

Ekonomik krizden fazlasıyla etkilendiğini ve bu krizi her açıdan yaşadığını ifade eden Mehtap Kızıldemir, “Öyle bir duruma gelmişiz ki evimizi geçindiremiyoruz. Markete gidemiyoruz, çocuklarımıza bir et, meyve yediremiyoruz. Artık evde bulunan şeyleri yapmaya çalışıyoruz ve çok zorlanıyoruz. Eşimle ikimiz de çalışıyoruz ama kiracıyız, geçinemiyoruz” dedi. Ekonomik kriz koşullarında öğrenci olan 3 çocuğu olduğunu dile getiren Mehtap, “Ekonomik krizi her açıdan fazlasıyla yaşıyoruz. Bir çorap bile alamıyoruz. Çoraplarımı dikiyorum, çocuklarıma birer çorap alabiliyorum, kendime alamıyorum. Çocuklarımıza bir kitap bile alamıyoruz. Artık büyüdüler hiçbir ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz. Herkes gibi ben de çok mağdurum” sözlerine yer verdi.

 

‘İçinde bulunduğumuz sistem bizi buna zorluyor’

 

Üniversite öğrencisi Mizgin Ötkün hem okuduğunu hem de çalışmak zorunda kaldığını vurgularken, “Çok fazla ihtiyaçlarımız var ve bu ihtiyaçları karşılayacak ne bir desteğimiz var ne devlet yardımı oluyor. Ailenin gönderdiği para da yeterli kalmıyor. Benim dışımda okuyan 5 tane daha kardeşim var. Böyle olunca ben de çalışmak durumunda kaldım. Kimya okuyorum, zor bir bölüm. O açıdan çalışmak beni yoruyor ama buna mecburum. İçinde bulunduğumuz sistem bizi buna mecbur bırakıyor. Devletin sözde bir yardımı var ama ne kadar yeterli” diye sordu.

 

‘Devletin yanlış politikalarını halk ödüyor’

 

Ekonomik krizin nedenini devletin izlediği yanlış politikalar olarak değerlendiren Mizgin şunları söyledi: “Bu yanlış politikaların bedelini halk ödüyor. Elde avuçta hiçbir şey yokken bile sömürülüyoruz. Çözüm devletin üzerine düşeni yapmasıdır. Halkın kapasitesinin üzerinde bir şeyler beklenmemesi gerekiyor.  Devletin yaptığı yanlışları bizim üzerimizden ört pas etmeye çalışmamaları gerekiyor. Halkın her kesiminden yardıma ihtiyacı var. Devletin bizden değil bizim devletten beklentilerimizin olması gerekiyor.”

 

‘İnsanlar canına kıyıyor’

 

Garsonluk yaparak geçimini sağlamaya çalıştığını belirten 26 yaşındaki Sozdar Özdemir de şunları kaydetti: “Maddi durumumun yetersizliğinden ve ekonomik krizden dolayı çalışıyorum. Elektrik, su, doğalgaz faturası çok yüksek geliyor. Maddi zorluklardan bazı insanlar canına kıyabiliyor. Çünkü çocuklarına bakamıyorlar. Halkı düşünmeleri gerekiyor. Hem ruhen hem de fiziken ekonomik krizden çok etkileniyoruz.”

 

‘Günü birlik yaşıyoruz’

 

“Karın tokluğuna yaşıyoruz” diyen Aynur Bozkurt ise krizin kendilerini çıkmaza soktuğunu söyledi. Aynur, “Kiralarımızı ödeyemiyoruz, artık ne yapacağımızı bilmiyoruz. Günübirlik yaşıyoruz. Benim bir tane çocuğum okula gidiyor. Cebimden kısıtlayarak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum ama herkes bunu yapamıyor. Çocukların okuma hevesleri düşmüş” şeklinde konuştu.