MÊRDÎN - Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu 1 Mayıs dolayısıyla yaptığı açıklamada herkesi 1 Mayıs’ta Elîh’te gerçekleşecek mitinge davet etti. 

 

Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Mayıs’a ilişkin Karayolları Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Emek bizim söz bizim”, “Bîjî yek Gûlan ê”, “Dayanışma yaşatır” yazılı dövizlerin açıldığı açıklamaya kentteki sivil toplum örgütleri ve demokratik kitle örgütlerinin yanı sıra çocuklar da katıldı. Davul, zurna ve erbane eşliğinde parka yürüyen kitle sıklıkla “Bîjî yek Gûlan” sloganları attı.

 

Açıklama metnini platform adına Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tümbel-Sen) Mêrdîn Şube Eşbaşkanı Gülbin Öner okudu.   

 

‘Özgürlüklerimizin gasp edilmesine hep bir ağızdan ‘dur’ diyeceğiz’

 

1 Mayıs’ta dünyanın dört bir yanındaki sınıf kardeşleriyle beraber demokrasiye, adalete, özgürlüğe, eşitliğe, barışa ve kardeşliğe dair umutlarını ve taleplerini haykıracaklarının altını çizen Gülbin, “Türkiye’nin dört bir yanında meydanlarda buluşacak, ekmeğimizin her gün küçülmesine, adaletin terazisinin tamamen bozulmasına, en temel hak ve özgürlüklerimizin gasp edilmesine hep bir ağızdan ‘dur’ diyeceğiz. Bizler, işçiler, emekçiler, emekliler bu ülkenin büyük çoğunluğuyuz. Bizler üretiyoruz, bizler çalışıyoruz, bizler bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini emeğimizle var ediyoruz ve insanca yaşamayı hak ediyoruz. Ancak bugünlerde değil insanca yaşamak, hayatta kalmak dahi giderek zorlaşıyor. Bu ülkenin kaynakları hepimizi insanca yaşatmaya yeter. Yeter ki kaynaklarımız rantçılara, sermayeye, faize, saraya, şatafata, silaha, savaşa değil işçilere, kamu emekçilerine, emeklilere ve kamu hizmetlerine kullanılsın. Yeter ki çarkları zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için dönen bu düzene bir son verelim” şeklinde konuştu.

 

‘Geçinemediğini haykırmak bile ‘suç’ olarak gösteriliyor’

 

Ekonomi politikalarının sonucu olarak borçlanarak yaşamaya mahkûm edilen milyonların, bugün yüksek faizler nedeniyle borç batağında olduğuna işaret eden Gülbin, “Mülteciler asgari ücretin altında ücretlerle, sigortasız, güvencesiz ve hatta ölümüne çalışmaya mahkum edilerek tüm ücretler baskı altına alınıyor. Milyonlarca mültecinin çaresizliği, sömürüyü artırmak için kullanılıyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi siyasi iktidar Orta Vadeli Program’ı uygulayarak acımasız bir kemer sıkma programını devreye sokacağını, güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştıracağını ve hatta kıdem tazminatına dahi el uzatacağını ilan ediyor. Tüm bu zorlu çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek için Anayasal demokratik haklarını kullanmak, sendikalı olmak, örgütlenmek, grev yapmak, meydanları doldurmak ve hatta geçinemediğini haykırmak bile ‘suç’ olarak gösteriliyor. Zenginlerin ve muktedirlerin hiçbir kurala uymak zorunda olmadığı bir düzende milyonların ekmeği, hakları ve özgürlükleri gasp ediliyor.

 

‘Adaletsiz düzene karşı 1 Mayıs’a’

 

Dünyanın en uzun çalışan, en az izin kullanan, durmaksızın iş cinayetlerine kurban giden emekçilerinin bu ülkede yaşam savaşı verdiğinin altını çizen Gülbin, “1 Mayıs’ta alanlarda olmak işimize, aşımıza, ekmeğimize, emeğimize sahip çıkmaktır. 1 Mayıs’ta alanlarda olmak hakkımıza-hukukumuza; gelirde, vergide ve ülkede adalet talebimize sahip çıkmaktır. 1 Mayıs’ta alanlarda olmak eğitim ve sağlık başta olmak üzere herkese nitelikli kamu hizmeti hakkımıza sahip çıkmaktır. 1 Mayıs’ta alanlarda olmak söz ve karar hakkımıza; sendikalı olma, örgütlenme ve grev hakkımıza; ifade özgürlüğümüze; yani demokrasiye sahip çıkmaktır. 1 Mayıs’ta alanlarda olmak İstanbul Sözleşmesine, işyerinde şiddete ve tacize karşı ILO’nun 190 sayılı sözleşmesine sahip çıkmaktır. 1 Mayıs alanlarında olmak eşitliğe, özgürlüğe, laikliğe, hepimizin eşit yurttaşlar olarak barış içinde, kardeşçe yaşayacağımız bir memleket mücadelesine sahip çıkmaktır. 1 Mayıs’ta alanlarda olmak emperyalizme karşı barışı ve halkların kardeşliğini savunmaktır. Haydi bu adaletsiz düzene karşı bir elimizde çocuklarımız, bir elimizde karanfillerimizle 1 Mayıs alanlarına!” dedi.

 

Açıklamanın ardından kitle erbane eşliğinde halay çekti. Etkinlik bildiri dağıtılması ile son buldu.