Pazardan eli boş dönüyorlar

  • 09:01 5 Mayıs 2024
  • Emek/Ekonomi
 
Rojda Aydın-Neslihan Kardaş
 
WAN - Pazardan hiçbir şey alamadan eli boş döndüklerini söyleyen kadınlar krizin kaynağının iktidarın politikaları olduğuna işaret etti. 
 
İktidarın tüm kaynakları savaşa aktarması ekonomik krizin giderek derinlemesine neden oluyor. Savunma ve güvenlik birimleri için 2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile 468,7 milyar, Ek Bütçe Kanunu ile de 60,3 milyar olmak üzere toplam 529 milyar kaynak ayrılmışken, 2024 yılında yaklaşık 971 milyar ödenek ayrıldı. Söz konusu yoksul kesim geçimini sağlayamazken, emekli maaşı olan 11 bin 566 TL ile geçimlerini sağlamakta zorlanıyorlar. Bu tablodan dolayı çarşıya, pazara markete giden yurttaşlar çoğu kez eli boş evlerine dönmek zorunda kalıyor. 
 
Wan’ın Rêya Armûşê (İpekyolu) ilçesine bağlı Xaçort Mahallesi’nde yurttaşlar ekonomik krizin derin etkilerini yaşarken, konuştuğumuz kadınlar durumlarını ve krizin nedenlerine işaret etti. 
 
‘Kriz her yerde
 
Besra Yarar: Ben de eşim de ikimiz de yaşlıyız. Emekli maaşı ile geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Haftalık alışveriş yapıyoruz ve ancak alabiliyoruz.  Elektrik, doğalgaz gibi faturalarımız da oluyor. Kriz her yerde. Biz iki kişiyiz ama doğru düzgün haftalık sebze alamıyoruz. Her şey çok pahalı.
 
‘Krizin sorumlusu Erdoğan’dır’
 
Tolê isimli kadın: Hiçbir şey alamıyoruz. Sadece gelip bakıp gidiyoruz. Eli boş gelip yine eli boş dönüyoruz. Birçoğu şeyde gözümüz kalıyor ama alamıyoruz. Kirada oturuyoruz, evimiz sobalı. Emekli maaşından başka bir gelirimiz yok. Buzdolabının kapağını açtığımızda bomboş. İçinde hiçbir şey yok. Ne et, ne tavuk, ne sebze yok içinde. Kriz bu sene daha da derinleşti.  Fakir olanlar aç kalıyor zenginlerin ise umurunda değil. Bu krizin sorumlusu Erdoğan’dır. Kendisi için bir sorun yok maaşı iyi. Fakir olanlar ise fakirlikleri ile kalıyor. Bu savaşa artık bir son verilsin
 
‘İnsanlar aç kalıyor’
 
Hasret Yıldız: Elimizde hiçbir şey yok artık mecburiyetten alışveriş yapıyoruz. Düzenli bir geliri olan, maaşı olanlar yine bir şekilde geçimini sağlayabiliyor. Fakirler hiçbir şey alamıyorlar. Sadece kira ve faturalar 10 bin lira para gidiyor. Eşim emekli ve sadece onun emekli maaşı ile geçinmeye çalışıyoruz. Bu krizin sebebi hükümettir. İnsanlar aç kalıyor, artık bu krize bir çözüm bulunsun.
 
‘Esnaflar satış yapamıyor’
 
Makbule Acar: Bir kilo soğan almak istiyorum şu an kilosu 25 lira. Düzenli bir gelir kaynağımız yok. Oğlumun İran sınır kapısından getirdiği malzemelerle geçimimizi sağlıyoruz. Oğlum sabah saat 04.00’te gidiyor akşama kadar ancak dönüyor. Evde toplam altı nüfusuz. İhtiyacımız olan her şeyi az az alabiliyoruz. Esnaflar akşama kadar tezgah başında bekliyor ama doğru düzgün satış yapamıyorlar.
 
‘Dağ başında toplanıp getirilen pancarın bile fiyatı artmış’
 
Gülbahar Salim: Pazara pancar alamaya geldim ama fiyatları çok pahalı. Yiyecek, içecek, giyim her şey çok pahalı. Her yerde ayrı bir fiyat artışı var. Dağ başında toplanıp getirilen pancarın bile fiyatı artmış.
 
‘Zamlar her yerde’
 
Marifet Akyıldız: Zamlar her yerde. Ne bir işimiz var ne bir geçim kaynağı. Hiçbir şey alamayacak hale geldik. Şehirde yaşamak artık çok zor. Kimse bir kilo sebze bile alamıyor. Bu krizin nedeninin kim olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. İnsan artık yaşayabilsinler istiyoruz. Durumu çok daha kötü olan insanlar var. Kiralarını ödeyemeyen, geçimini sağlayamayan insanlar var.
 
‘Ya biz kendimiz yiyeceğiz ya da çocuğumuza vereceğiz’
 
İsmini vermek istemeyen kadın: Gerçekten her şey çok pahalı. Bu devirde geçinmek çok zor. Biz evde yedi kişiyiz ve çok zorlanıyoruz. İnsan giyecek bir kıyafet bile alamayacak hale gelmiş.  Ya biz kendimiz yiyeceğiz ya da çocuğumuza vereceğiz. Geçmiş yıllarda yine daha iyiydi şimdi bir kilo sebze bile alınmıyor. Bir kilo patates 25 lira olmuş.