Krizin gölgesinde ayakta durmaya çalışıyorlar

  • 09:03 4 Ağustos 2024
  • Emek/Ekonomi
 
WAN - Ekonomik krizin tüm toplumu derinden etkilediği bu süreçte kadınlar, el emeği ile yaptıkları ürünleri satarak ayakta durmaya çalışıyor.
 
Girmedik yer, etkilemediği insan kalmayan ekonomik kriz, derinleşerek devam ediyor. Bu krizden en çok etkilenen kesimler ise kadınlar ve emekçiler. Emekçiler, emeğin karşılığını alamazken; kadınlar, sorumluluğunu üstlendikleri evi geçindirme derdinde.
 
Gün boyu evde türlü işler yapan kadınların emeği hiçe sayılıyor. Çalışmak, yalnızca dışarıda bir işte çalışıp eve para getirmek olarak algılanıyor. Ancak kadınlar, emeği hiçe sayılmasına rağmen hayatın her anlamında verdiği mücadeleden vazgeçmiyor. Bir şekilde hayatı bir yerinden tutup daha da canlı hale getiriyor. 
 
Wan’da evde yaptığı yazmalar ve oyalarla geçimini sağlayan Aysel Pülat ve bileklik yaparak harçlığını çıkaran Rojin Kardaş, yaptıkları işe dair JINNEWS’e konuştu.
 
Gece geç saatlere kadar çalıştığı oluyor
 
Bu işe geçinebilmek için başladığını söyleyen Aysel, evde günde 3 ya da 4 saat vakit ayırarak, yazma ve oya yaptığını paylaşıyor. Aysel, “Genel anlamda bir düzenim yok. Bazen iş olmuyor, yapmıyorum, bazen de siparişlerim çok oluyor. Yetiştirmek için bütün gün çalışabiliyorum. Bazen gece vaktine kadar devam ediyorum” diye belirtiyor. 
 
‘Malzemeyi müşteriler alıyor ben yapıyorum’
 
Çiçekli ve renkli örnekleri yapmaktan zevk aldığını kaydeden Aysel, sözlerine şunları ekliyor: “Bazen de çok zor örnekler oluyor ve ben bunları yaparken zorlandığım için sıkılıyorum ve bu da işimin daha fazla uzamasına ve daha geç bitmesine neden oluyor.”
 
El emeği ürünleri için malzemelerin müşteriler tarafından alındığını paylaşan Aysel, “Müşterilerin beğendikleri, istedikleri bir örnek varsa onu söylüyorlar ben de ona göre yapıyorum. İşe artık aşina olduğum için renk uyumlarını genel olarak ben yapıyorum. Hangi örnek olacağını genel olarak onlar seçiyor ama bazen de benden fikir istediklerinde öneri sunuyorum, sonra beraber karar veriyoruz hangi örnek olacağına. Ben de böyle yapmaya başlıyorum” diyor. 
 
‘Üç kızım da öğrenci’
 
Elde ettiği gelirin, ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini ifade eden Aysel, eşi ve üç kızından da söz ediyor. Aysel, “Sadece eşimin elde ettiği kazanç bu ekonomik şartlardan dolayı geçimimizi sağlamaya yetmiyor. Ben de ev ekonomisinde küçük de olsa katkıda bulununca mutlu oluyorum. Eşim inşaatta çalışıyor ve üç kızımız var. Üç kızım da öğrenci” diyerek yaptığı el emeği ürünlerle ev ekonomisine katkıda bulunduğunu dile getiriyor.
 
‘İşimi büyütmeyi çok isterim’
 
Günümüz şartlarında her şeyin pahalı olduğunu vurgulayan Aysel son olarak şunları söylüyor: “Mesela ben yaptığım işte kendimi daha da geliştirmeyi, işimi büyütmeyi çok isterim. Bu iş hem çok zor hem de çok emek isteyen bir iş. Bir dükkan açmayı benimle birlikte başka kadınların da çalışmasını, para kazanmasını, beraber üretip satışı beraber yapmayı çok isterim. Ama tabi zor bir iş. Sağlık konusunda da zarar veriyor aslında. Ben bazen parmaklarımın, gözlerimin yorulduğunu hissedebiliyorum. Bu sebepten şimdilik böyle devam etmenin daha iyi olduğunu düşünüyorum.”
 
Ekonomik özgürlüğünü elde etmek için bu işi yapıyor
 
Liseye gittiği yıllarda okul harçlığını çıkarmak için evde bileklik yapmaya başlayan Rojin de, bu işe ilk olarak arkadaşlarının olduğu bir ortamda sadece öğrenme amacıyla yapmaya başladığını söylüyor. Başlarda hobi amacıyla bileklik yapmaya başlayan Rojin, “Sonrasında ise okul harçlığımı çıkarabilmek için devam ettirdim. Çok fazla bir kazancım yok ama genel manada kötü de değil. Yani bu işe ilk başlamam aslında kendi ekonomik özgürlüğümü kazanmak için amacıyla oldu” diyor.
 
‘Bazen hiç sipariş almıyorum’
 
Rojin, dijital medyada açtıkları bir sayfa üzerinden sipariş aldığını ifade ederek, “Sosyal medya üzerinden sipariş geldikçe işimi devam ettiriyorum. Bazen bir günde üç-dört sipariş alırken bazen sadece bir tane ya da hiç sipariş almıyorum. Aldığım siparişleri de gün içerisinde müsait olduğum zamanlarda yapıyorum” ifadelerini kullanıyor.
 
Artan fiyatlar zorluyor
 
Rojin, bileklik yaparken en çok onu mutlu eden şeyin çok sipariş alması olduğunu belirtiyor ve yanı sıra bir de yaptığı bileklikleri bir başkasının bileğinde görünce çok mutlu olduğunu söylüyor. Rojin, “Bana ait olan ve benim ellerimden geçmiş olan bir ürünün başkasının bileğinde durması çok hoşuma gidiyor. Beni en zorlayan durumlar ise ürünlerimi yaparken kullandığım iplerin artan fiyatları” diyor.
 
‘İhtiyaçlarımı karşılamaya yetmiyor’
 
Yaptığı bilekliklerden elde ettiği kazancın bir ay içerisinde aldığı siparişlere göre değişkenlik gösterdiğini söyleyen  Rojin, şunları dile getiriyor: “Kimi aylarda aldığım sipariş sayıları fazla olduğunda ihtiyaçlarımı karşılamaya yetiyor. Fakat bazı aylarda da çok az sipariş alıyorum. Bu durumda da ihtiyaçlarıma yetmiyor. Hem fiyatlandırmadan kaynaklı hem kullandığım iplerin maiyeti hem de verdiğim emek göz önünde bulundurulduğunda ihtiyaçlarımı çoğu kez karşılamıyor. İşe ilk başladığım zamanlarda ip fiyatları, boncuk fiyatları çok daha uygundu ve bir ip aldığımda budan birçok ürün elde edebiliyordum. Satışım da çok daha iyiydi çünkü hem benim sattığım fiyat daha uygundu ve daha çok sipariş alıyordum hem de iplerim ucuz olduğu için bana daha fazla para kalıyordu. Fakat son zamanlarda artan maliyetlerden ötürü bunlar çok daha kötü bir hal aldı.” 
 
Kendini daha fazla geliştirmek istiyor
 
Yaptığı ürünlerin daha fazla değer görmesini isteyen Rojin, “Seçenekler çok fazla ve herkes çok daha farklı ürünler yaparken biz ise yöresel ve kültürümüzde aslında yer edinmiş bir ürünü yapıyoruz ve bu sebepten daha fazla değer görmeli. Bu işle ilgili hayalim ise küçük güzel bir kafe, kitapçı tarzı bir yer açıp bu yaptığım ürünleri de orada satmak ve kendimi daha fazla geliştirmektir” diyor. 
 
Kadınlara mesaj
 
Rojin, “Tüm kadın arkadaşlarıma vermek istediğim bir mesajım var. Asla kimin ne dediğine kulak asmayın ve kendi yolunuzda devam edin demek istiyorum” sözleri ile de kadınlara mesaj veriyor.