İşlettiği kıraathane yaşam alanı oldu
- 09:02 29 Eylül 2024
- Emek/Ekonomi
Pelşin Çetinkaya
AMED - Peyas’ta bir kıraathane işleten Canan Güler, mücadelesini sürdürdüğü bu yaşamda sistemin dizayn ettiği kadın profilinden çıkarak kendine yeni bir yaşam kurdu.
Kadını dört duvar arasına hapsederek, birçok açıdan özsavunma gücünü kaybetmesini amaçlayan erkek-devlet sistemi, Kurdistan coğrafyasında bunu daha derin gerçekleştiriyor. Özellikle 90’lı yıllarda özel savaş politikalarının bir parçası olarak yapılan köy yakmaları sonucu göçe zorlanan binlerce Kürt, şehirlerde maddi ve manevi yokluğa mahkum edilmek istendi. Bu politikalar ise en çok da kadınların yaşamına etki etti. Ancak, yine Kurdistan, yaşamında kendisi için çizilen sınırları yıkan kadınların örnekleriyle dolu. Bu kadınlardan biri de Canan Güler. Amed’in Peyas (Kayapınar) ilçesine bağlı Diclekent Mahallesi’nde kıraathane işleten Canan, hem yaşamını hem de işini anlattı.
Köy yakmaları nedeniyle göç etmek zorunda kaldılar
Amed’in Pasur (Kulp) ilçesinde dünyaya gelen Canan, ilçede ailesiyle beraber güzel bir yaşam sürdürürken 90’lı yıllarda evlerinin yakılmasıyla Pasur’dan göç etmek zorunda kaldı. Canan, ev yakmaları döneminde babasının cezaevinde olduğunu dile getirirken, göç sonucu ailece abisinin yanına geldiklerini söyledi. Babası cezaevinden çıktıktan sonra anne, baba ve kardeşleriyle ayrı bir eve çıktıklarını belirten Canan, sistemin dayatmalarına karşı ailede kimsenin kalmadığını kaydetti. Babasının kalp krizi geçirip yaşamını yitirdiğini, bir abisinin cezaevine girdiğini ve annesinin kısmi felç geçirdikten sonra yaşamını yitirdiğini ifade eden Canan, annesinin vefatından sonra, 2000’lerin başında “Artık bir şeyler yapmak gerekiyor” deyip çalışmaya atıldı.
‘Çok zor bir alan’
“En zor iş neyse ondan başlamak gerektiğini düşündüm” diyen Canan, bir kahvehane işletmeye başladı. Bakıldığında basit gibi görünen bu sektör, Canan’ın umduğu gibi çıkmadı ve onu şaşırttı. İlk esnada zorlandığını fakat şimdilerde ise toparlanmaya çalıştığını paylaşan Canan, “Burada sen işletmecisin ama aynı zamanda çalışansın da. Mesela erkekler buraya geliyor ama kadının burada olması o konuda avantaj. Bu gibi işin zorlukları da var” sözlerine yer verdi.
Dayanışmanın en güzel hali
Canan, yaptığı işin çok fazla insan tanımak, insanlarla dayanışma içerisinde olmak gibi avantajları da olduğunu belirtirken, “Ayrıca buraya gelen müşterilerle bir aile gibi oluyorsun. Mesela işim çıkmıştır bir gün. Sabah açıyorum burayı, müşteriler varsa mesela onlara, ‘Kusura bakmayın, işim çıktı. Ben gelene kadar buraya bakabilir misiniz’ diyorum. Onlar da, ‘Abla sen git işini hallet’ diyor ya da elim dolu olduğunda onlar kendi çaylarını kendileri alabiliyor. Mesela müşteri gelmişse o sırada ücret tutarını ben geldiğimde bana veriyorlar. O konuda yardımcı olabiliyorlar. Dayanışma var. Pandemi döneminde kapatmıştık biz burayı. ‘Oh be biraz dinleneceğim’ diyordum ama yalnız kaldığın zaman, ‘Yok ya’ diyorsun. Demek sen beraber bir bütünsün yani. Aile gibi oluyorsun. Gelmeyince merak ediyorsun, ‘Acaba başına bir şey mi geldi’ diye. Daha sonra geldiklerinde biz konuşuyoruz. Ayrıca son olarak kadınlara bir çağrım var, ‘Hiçbir zaman kendilerini geri çekmesinler. Kadınlar kendi çabalarıyla bir şeyler yapabilirler” dedi.