İSTANBUL - DBP yöneticisi Fatma Yeni, 1 Mayıs İşçi Bayramı’na herkesin katılması çağrısında bulunarak, “Kadınlar, işçiler, emekçiler ve toplumun tümü bu köleci zihniyetten kurtulup demokratik bir Türkiye yaratmalı. Bütün emekçiler, özgür bir birey, özgür bir işçi ve özgür bir ruhla 1 Mayıs’ı karşılıyor” dedi.

 

Günden güne derinleşen ekonomik kriz gölgesinde işçiler ve emekçiler sömürüye maruz kalıyor. Güvencesiz ve ucuz iş gücü koşullarında yaşam mücadelesi verenler ise başta kadınlar oluyor. Sorunlarla boğuşan kadınlar, her yıl olduğu gibi bu yıl da 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda alanlarda taleplerini dile getirmeye hazırlanıyor. İktidarın yürüttüğü politikalardan kaynaklı ezilen, yok sayılan ve emeği görünmeyen kadınlar, 1 Mayıs’ta en ön saflarda yerini alacak.

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticisi Fatma Yeni, 1 Mayıs’a sayılı günler kalırken, yoksullukla mücadele eden işçi ve emekçi tüm kadınların taleplerini 1 Mayıs alanlarına taşıması gerektiği çağrısında bulundu.

 

“Erkek egemen sistemin içerisinde her türlü sömürüye maruz kalıyoruz” diyen Fatma Yeni, kadınların ucuz iş gücü olarak çalıştırıldığını ve emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirtti. Kadınların iş gücü potansiyelinin daha güçlü olduğunu söyleyen Fatma Yeni, şöyle devam etti: “Kadınların analitik zekâsı yüksek olmasına rağmen, iş becerimiz, el becerimiz yüksek olmasına rağmen, erkek egemen zihniyet tarafından emeğimiz sömürülüyor ve görünmüyor. Biz kadınların fikirleri erkekler tarafından çalınıyor. Eril zihniyet, egemen sistemi yaşamımızın tümüne sirayet etmiş durumda. Evde, işte, sokakta, yolda ve çalışma yürüttüğümüz kurumlarda bile çok zorlanabiliyoruz.

 

Bizim partimizin kadın özgürlükçü, demokratik, ekolojik toplum paradigması var. Biz Kürt halkı olarak Kurdistan’dan Türkiye metropollerine ya zorla göç ettirildik, ya ekonomik şartlardan dolayı, ya da savaşın etkisinden dolayı sürgün edildik. Metropollere geldiğimizde kendi kendimize çözüm yolları aradık ve işçilik boyutuna öyle başladık. Artık işçilikten köleliğe dönüştü. Biz kendi memleketimizde tarlamızı ekebiliyorduk. Kendi topraklarımızı ekip biçerek, kendi topraklarımızda özgürce yaşıyorduk. Günün belirli saatlerinde tarlamızı sürüp, yaylada hayvanlarımızı besleyip peynirimiz, yoğurdumuz, yağımızı elde ediyorduk. İşlerimiz bitince tekrar eve gelip dinlenebiliyorduk. Ama buraya geldik, maalesef sabahın erken saatlerinden akşam geç saatlere kadar tekstil atölyelerinde çalışıyoruz. Her günümüz gasp ediliyor. Çok ağır ve uzun süreli iş koşullarında yaşıyoruz ve bununla birlikte emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Ekonomik şartların sıkışmasıyla birlikte emeğimiz maalesef bir karşılık bulmuyor.”

 

‘Özgür kimliğimize dönmeliyiz’

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısını anımsatan Fatma Yeni, Abdullah Öcalan’ın açtığı yol perspektifi ile Türkiye’de yeniden “çözüm”ün konuşulmaya başlandığını vurguladı. Abdullah Öcalan’ın bu süreci yürütmek istediğini dile getiren Fatma Yeni, “Sayın Abdullah Öcalan bu süreci olumlu yönde sonuna kadar yürütmek istiyor. Ancak devletin buna ilişkin ciddi bir adım attığını düşünmüyorum. Samimiyetlerine inanmak isteriz ancak geçmişte yaptıklarını göz önünde bulundurduğumuzda o güven zemini oluşmuyor. Umuyoruz ki samimi adımlar atılır ve güzel şeyler gelişir. Biz Kürt halkı, ezilen, sömürülen kimlikten çıkıp özgür kimliğimize geçip kendi memleketlerimize dönmeliyiz. Çözümün yolları açılırsa, bizler de kendi topraklarımıza dönüp tekrar tarlalarımızı sürdürdüğümüz, tekrar hayvancılıkla uğraştığımız zaman, işte o zaman gerçek anlamda işçi olacağız. Sömürülmeden, sermayeye peşkeş çekmeden yaşamımızı sürdürebildiğimiz zaman, işte o zaman hiyerarşik devlet yapısının altında ezilmeyiz” dedi. 

 

‘Köleci zihniyetten kurtulup demokratik bir Türkiye yaratılmalı’

 

Fatma Yeni, hem 1 Mayıs İşçi Bayramı’na hem de kadın mücadelesine ilişkin şunları aktardı: “Ben işçi emekçi olarak varım ama köle olmak istemiyorum. Bu erkek egemen sistem içerisinde kadın olmak zor. Ve bunun mücadelesi yıllardan beridir büyük emekler ve bedellerle ödeniyor. Mücadele olmadan kazanım da olmayacak. Bugün 1 Mayıs işçilerin ve emekçilerin günü kutlanıyorsa, milyonlarca insan bunun için hayatını verdi.

 

Bu anlamda kadınlar, işçiler, emekçiler ve toplumun tümü bu köleci zihniyetten kurtulup demokratik bir Türkiye yaratmalıdır. Bütün halklar kendi kimlikleri ve farklılıklarıyla yaşamı köleleştirmeden özgür 1 Mayıs’larda buluşmalı. Bu sistemin bize dayattığı bir kadın profili var. Biz hem DEM Parti olarak hem de bir Kürt kadını olarak yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Kadın kalabilmenin, insan kalabilmenin, yozlaşan toplumu tekrar insani değerlere döndürebilmenin mücadelesini veriyoruz. Bu mücadeleyi verirken arkadaşlarımızdan kimisi canıyla mücadelesini veriyor. Cezaevleri, bu mücadeleyi ve özgür kadın ruhu için mücadele yürüten binlerce kadın arkadaşımızla dolu.”

 

‘Direnişimiz devam edecek’

 

Sistemin metalaştırmak istediği kadın profiline karşı direnişle karşılık verdiklerini belirten Fatma Yeni,  “Biz kadınız, köle değiliz. Biz kadınız, meta değiliz. Biz kadınlar, hiç kimsenin anası, bacısı, kardeşi, eşi değiliz. Biz kadın kimliğimizle bir birey olarak varız. Erkek egemen zihniyetine karşı biz kadınlar evde, işte, okulda, sokakta ve yaşamın her alanında mücadele ediyoruz. Erkek egemen zihniyetin, kadını gören bir yerden bakıp kendi kurtuluşunun da kadın kurtuluşuyla ve kadın fikriyatıyla mümkün olduğunu düşünmesi gerektiği temennisiyle yaşıyoruz. Ve bunu başaracağımızı biliyoruz. Tam da bu ruhla 1 Mayıs’ı ‘Emeğimiz, özgürlüğümüz ve demokratik toplum için 1 Mayıs’a’ şiarıyla karşılayacağız.

 

Bütün emekçiler, özgür bir birey, özgür bir işçi ve özgür bir ruhla 1 Mayıs’ı karşılıyor. Özgür, demokratik ve insanca yaşam koşullarını talep ediyoruz. Kadınların, gençlerin ve bütün işçi emekçilerin 1 Mayıs’ta alanlarda olması gerekiyor. İstanbul’da bu yılki 1 Mayıs adresi Kadıköy oldu. Bizler de kadınlar olarak 1 Mayıs’ta Kadıköy’de olacağız. Biz kadınlar olarak sömürüye, eşitsizliğe, işsizliğe karşı ortak mücadele vurgumuzu sürdürecek ve direnişimizi devam ettireceğiz” diye konuştu.