Jin jiyan azadî ile yürüdüler: Özgür ve demokratik yaşamı birlikte kuracağız

  • 12:49 24 Kasım 2024
  • Güncel
 
DÊRSIM – Dêrsim’de  25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yürüyen kadınlar, Dêrsim’e kayyım atanmasını kabul etmediklerini belirterek, “Eşit, özgür ve demokratik yaşamı hep birlikte kuracağız” dedi. 
 
Dêrsim Kadın Platformu, “Kentimiz, kimliğimiz, irademiz bizimdir. Kayyımlar mücadelemizle gidecek” şiarıyla Sanat Sokağı’ndan Seyit Rıza Meydanı’na yürüdü. “Direnişe devam, özgürlüğe selam”, “Jin,jiyan,azadî”, “Her tışt ji bo azadî”, “Gülistan doku nerede?” dövizleri taşıdı. Kadınlar yürüyüş boyunca, “Jin, jiyan, azadî” ve “Korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları attı. Kadınlar ilk olarak, kayyım tarafından beton bariyerler önüne kadar “Kayyım defol, belediyeler bizimdir”, “Birsen başkan onurumuzdur” sloganlarıyla yürüdü. Yürüyüşe DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal da katıldı. 
 
‘Dêrsim halkı huseynî duruşu sergiledi’
 
Belediye önünde yapılan açıklamada konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Halkın iradesini kırarak, gasp ederek abad olmaya çalışıyor. Bu topraklar çok zulüm gördü. Tarihten bugüne Dêrsim halkı çok Muaviye, Yezid, Firavun’lar gördü. Dêrsim halkı Hüseynî duruşu sergiledi. Kimliğini, özünü savundu. Bunun bedelini en ağır şekilde ödedi. Dêrsim 38’de 70 bin kefensizini toprağa verdi. Bu ülkenin muktedirleri zulümden geri atmak istemiyorlar. 38’i yapan zihniyet ile Kürdistan’ın dört bir yanına kayyım atayan zihniyet aynıdır. Kürdü, Alevi’yi, kadını yok sayan gerçek anlamda düşman hukukunu işleten bir iktidar ile karşı karşıyayız. Bizde bu iktidara karşı hiçbir zaman geri adım atmadık. 3 dönemdir irademizi gasp ediyorlar. Buna karşı da halkımız her seferinde kendi iradesini ortaya koyuyor” dedi. 
 
‘Yezid’e karşı direnmeye devam edeceğiz’
 
Kayyımlara karşı Dêrsim halkının belediye de nöbet tuttuğunu hatırlatan Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Kayyım hukuksuzluğuna karşı halkımız 7’den 70’e ayaktadır. Bundan sonra da ayakta olacağız. Beton bariyerlerle kapatmış kayyım efendi, neden? Çünkü biliyor meşru değil, halk istemiyor, hırsızdır.  Dêrsim halkının rızası yoktur. Meşru olmayan, halkın iradesini gasp edenler ancak beton bariyerlerin arkasında oturabilirler. Bu ülkede bizler var oldukça demokrasi isteyenler, Kürt halkı, kadınlar, ezilenler var oldukça AKP’nin bu zulmü önüne en büyük seti biz koyacağız. Hiç kimse bize asker postalı ya da sivil darbeye boyun eğmedik, kayyım darbesine de boyun eğmeyeceğiz. O dağlar, Munzur kutsallarımızdır. Bu coğrafyanın her yanında, her ağacının altında bizim insanlarımızın kemikleri var. Dêrsimli olan herkes bu Yezid anlayışa karşı tutumunu, ortaya koyacaktır. Selam olsun Yezid’e karşı direnenlere, zulme geçit vermeyenlere, iradesine sahip çıkanlara, yan yanayız. Kayyıma, darbeye direneceğiz. Biz kazanacağız, halkımız, Dêrsim, Kürdistan ve Türkiye halkları kazanacak. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Eşit, özgür, demokratik barış içinde yaşayacağımız bir ülkeyi inşa edeceğiz. Bunun için direniyoruz” 
 
‘Kadınlar kayyıma itiraz ediyor’
 
Kadınlar yapılan açıklama ardından sloganlar eşliğinde Seyit Rıza Meydanı’na yürüdü. Seyit Rıza Meydanı’nda yapılan açıklamada konuşan TJA aktivisti Sebahat Tuncel, “ Biz aslında bugün kadına yönelik şiddetin boyutlarını tartışacaktık, bunların çözüm yolunu, kadınların siyasette yer almasının önemi, eşbaşkanlık sisteminin önemini hep birlikte tartışacaktık. Şiddetin toplumsallaşmasına karşı, çocukların, kadınların, hayvanların katledilmesine karşı neler yapılabiliri tartışacaktık. Bu katliamlar doğal değil, bu iktidarın erkek egemen sisteminden, kötü yönetiminden kaynaklıdır. Erkek egemenliğine karşı nasıl mücadele edeceğimizi tartışacaktık. Tartışamıyoruz çünkü siyasi irademiz gasp edildi. Hırsızdır, halk onu seçmemiştir. AKP iktidarı 2016’dan beri yeni bir uygulama getirdi. Kayyım uygulaması ile halkın iradesini gasp ettiler. Kadınlar buna itiraz ediyor” dedi. 
 
‘Özgür bir yaşamı hep birlikte kuracağız’
 
Kadınların, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganıyla sesini duyurmak istediğini dile getiren Sebahat Tuncel, “Halk iradesinin gaspı en büyük insanlık suçudur. Bu sadece Dêrsim’in, Kürtlerin, Mêrdîn’in meselesi değil. Seçtiğimiz belediyelerimize sahip çıkacağız. Dêrsim bir tarihtir, acıların ve direnişin tarihidir. Zulmün ve zulme karşı çıkışın tarihidir. Dêrsim öyle kolay olmadı. Tunceli ismi operasyonun adıdır. 38 operasyonun ismidir. Biz tarih bilmiyor değiliz, bize tarihimizi unutturmak istiyorlar bizi köksüz bırakmak istiyorlar. Bugün Kürt sorunun çözülmemesinin sebebi inkar, imha ve asimilasyon politikasından kaynaklıdır. Kendi dilimiz, kimliğimizle yaşamak istiyoruz. Dêrsim Alevilerin, Kürtlerin, sosyalistlerin kentidir. Kadınlar olarak artık yeter, diyoruz. Ne siyasi ne fiziki ne de ekonomik şiddete boyun eğmeyeceğiz. Eşit, özgür ve demokratik yaşamı hep birlikte kuracağız. Her defasında kayyım zihniyetine cevap vererek, daha da güçleniyoruz” şeklinde konuştu.  
 
‘Jin,jiyan, azadî’
 
EMEP Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca, “3 gündür direniyoruz. Biz yaşamlarımız için hergün direniyoruz. Bu ülkede bir gelecek olsun diyerek, her gün için direniyoruz. AKP iktidarının kayyım şiddetine karşı direniyoruz. Dêrsim kadınları kayyımın ne demek olduğunu iyi biliyor” dedi. Kayyımlara öfkeli olduklarını ifade eden Sevda Karaca, “Bin yıllık erkek egemenliğinin aklını ruhunu taşıdığı için öfkeliyiz. Beton duvarlarının arkasına geçerek, otururken kazanımlarımızı ortadan kaldırmaya çalıştığı için öfkeliyiz. Memleketin neresinde kadınların iradesini gasp etmesine yönelik iradeniz varsa Dêrsim’e bakacaksınız. Kadın yaşam özgürlük hayatımızın hakikatidir. Kayyımı atayıp, seyredenlere karşı jin, jiyan, azadî, Öfkemiz kayyımın korkulu rüyası olsun” diyerek, konuşmasını noktaladı. 
 
‘Direnmeye devam edeceğiz’
 
KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz da, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün tarihine dikkat çekti. Sevgi Yılmaz, “Bugün İsrail’e karşı Filistin’de direnen kız kardeşlerimiz gibi Dêrsim’de kayyıma karşı kız kardeşlerimizin direnişini yükselteceğiz.Gülistan Doku nerede? Kayyım atarken, nefes almadan belediye başkanlarımızı tutuklayan yargı neden Gülistan Doku’yu bulamıyor? Narin Güran’ı kim öldürdü? Hala bunun açıklanmadığı bir ülkedeyiz. Biz direnmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Direnenler kazanacak’
 
DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan da, Dêrsim direnişini selamlayarak, söze başladı. Dêrsim’in hakikatinin karanlığa galip geleceğini dile getiren Kadriye Doğan, “Dêrsim’e yenileceksiniz. Ayıptır, günahtır, zulümdür, bir daha yaptınız o ayıbı zulmü. Diz çöktürebildiniz mi? Çöktüremediniz bir daha da çöktüremezsiniz” diye belirtti. Dêrsim’in ‘bende varım, inancım var, barış içinde insanca yaşamak istiyorum’ dediğini dile getiren Kadriye Doğan, “O duvarlarınızın arkasına gömülmüüşsünüz, gömüleceksiniz. Kazanacağız, demokrasi kazanacak. Kadınlar 21’inci yüzyılda son sözünü söyleyecek, kazanacağız. Direnenler kazanacaktır” dedi. 
 
‘Direnişi büyütme zamanıdır’
 
Dêrsim halkı ile dayanışmaya gelen Sol Parti Sözcüsü Hakkı Tombul, “Bir kez daha bir kayyım ihaneti ve politikasıyla karşı karşıyayız” dedi. Kayyım atamalarına karşı her seferinde halkın yanıt verdiğini dile getiren Tombul, “Kayyım atamaları sizin bittiğinizi, çürüdüğünüzü, bu ülkeyi yönetemediğinizi gösteriyor. Kayyım politikası bir şiddet politikasıdır. Yaşamın her alanında bu faşist iktidar şiddet uyguluyor. AKP-MHP iktidarının inşa ettiği yeni rejim hayatın her alanında şiddet üretiyor. İtaat etmeyenlere, biaat etmeyenlere hayatın her alanında şiddet uyguluyorlar. Birlikte mücadele ile bu bunları tarihin çöp sepetine göndereceğiz. Artık lafı çok uzatmak değil, birlikte direnişi, mücadeleyi yükseltme zamanıdır. Ne zamanki bunlar tarihin çöp sepetine gider o zaman eşitlikçi bir ülke kurulur. Kayyıma karşı omuz omuzayız. Mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz” diye konuştu. 
 
‘Kayyımlar gidene kadar mücadeleye devam edeceğiz’
 
Son olarak Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal söz aldı. Wan halkı adına herkesi selamlayan Neslihan Şedal, “Dêrsim sınırları çizilen bir coğrafya değildir. Dêrsim  direniştir, başkaldırıdır, başını eğmeyenlerin, diz çökmeyenlerin diyarıdır. Kirli, soykırımcı politikalara karşı direnenlerin diyarıdır” dedi. 
 
25 Kasım’a giderken kadına yönelik şiddetin, kadın düşmanı politikaların somut halinin kayyımlar olduğunu belirten Neslihan Şedal, “Kayyımlar, halkların düşmanıdır. 3 dönemdir kendi tarihini tekerrür eden iktidar halkın iradesine, kadınların iradesine çarptığını biliyoruz. Yaşam alanlarımızı daraltan kayyımlara da iktidara da, Dêrsim halkı iradesini sizlere teslim etmeyecek. Kayyımlarınıza teslim etmeyeceğiz. Bizler kayyımlarınızı, sizleri gönderene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
Jin, jiyan azadî sloganının yasaklanmasına da tepki gösteren Neslihan Şedal, “Bunu yaşamın her alanında hayata geçirerek, yaşatmaya devam edeceğiz. Jin, jiyan, azadî” diyerek, konuşmasını sonlandırdı. 
 
Açıklama “Jin, jiyan, azadî” sloganlarıyla sona erdi.