Cenazelerin verilmemesine tepki: Hukuka aykırı

  • 09:05 8 Ocak 2025
  • Güncel
 
Gülistan Gülmüş
 
AMED - Katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazelerini almak için günlerdir Habur Sınır Kapısı’nda heyetin bekletilmesine tepki gösteren siyasetçiler, yetkililere, “Cenazelerin ailelerine bir an önce teslim edilmesi için girişimlerde bulunulması gerekiyor” çağrısında bulundu.
 
Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Aralık’ta SİHA ile katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın cenazelerini almak üzere Güney Kürdistan Bölgesi’ne doğru yola çıkan heyet, iki gündür Habur Sınır Kapısı’nda bekletiliyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn Milletvekili Kamuran Tanhan, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ile sivil toplum örgütü temsilcileri ve ailelerin olduğu heyetin sınırdan geçmesi “sistem yok” denilerek saatlerdir engelleniyor. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merdin Milletvekili Saliha Aydeniz, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray yetkililere çağrıda bulundu.
 
‘Hakikati susturmak istediler ama hakikat hiçbir zaman susmadı’
 
İlk olarak her iki gazetecinin de hakikati yansıtmak istedikleri için katledildiklerine dikkat çeken Saliha Aydeniz, “Demokratik olmayan sistemler kendini ayakta tutabilmek ve kendini topluma kabul ettirmek için her zaman baskı, katliam ve savaş politikalarını ortaya koyar. Tam da bu sistem  içerisinde  yaşadığımız Türkiye’de de gazetecilerin de içinde bulunduğu durum ortada. Bugün Türkiye’de birçok gazetecinin tutuklu olduğu mesele bunun bir parçası. Tam da bundan kaynaklı 19 Aralık’ta Rojava’da gazeteciler Cihan bilgin ve Nazım Daştan İHA ve SİHA’lar ile hedef gösterilerek katledildiler. Neden katledildiler, Rojava’da gerçeklerin çarpıtıldığı, olayların farklı yansıtıldığı bir ortamda Cihan ile Nazım gerçekleri olduğu gibi kamuoyuna herkese anlatıyordu. Onun için hedef alınıp katledildiler. Hakikati susturmak istediler ama hakikat hiçbir zaman susmadı ve susmayacak. Nazım da Cihan da gazeteci oldukları, dünyaya hakikati yetiştirmenin çalışması ve mücadelenin içinde olduklarını herkes biliyor. İHA saldırıları ile katledilmeleri demokratik olmayan bir sistem ve ülkenin, gerçekleri çarpıtmak isteyen bir ülkenin gerçekliğini de ortaya çıkarmakta” ifadelerine yer verdi.  
 
‘Heyetimiz keyfi bir şekilde bekletiliyor’
 
Gazetecilerin katledildiğinin bütün dünya kamuoyu tarafından bilindiğine dikkat çeken Saliha Aydeniz, cenazelerin Türkiye’ye getirilmesinin engellendiğini anımstarak, “Tam da buradan katledilen iki gazetecinin bütün dünya kamuoyunda da Türkiye’de de her yerde de gazetecilerin katledilmesinin uluslararası hukukta savaş suçu olduğu gerçekliğidir. Habur Sınır Kapısında aileler bir heyet olarak cenazeleri almaya gittiği yerde keyfi bir şekilde, siyasi bir yaklaşımla cenazelerin Türkiye’ye getirilmesi engelleniyor. Neden engelleniyor? çünkü demokratik olmayan ülkeler kendi suçlarını örtbas etmek için siyasi kararlara, siyasi adımlara başvururlar. Tam da bundan dolayı gazetecilerin cenazesinin Türkiye’ye gelmesi engelleniyor. Engelleme olduğu için heyetimizkeyfi bir şekilde bekletiliyor ama şu çok net bilinmeli. Bu hakikat bütün dünya tarafından biliniyor. Nazım ve Cihan’ın gazetecilik yaparken katledildiğini bütün dünya biliyor. Katledenler de biliyor” dedi.
 
‘Cenazelerin aileler teslim edilmesi için girişimde bulunulmalı’
 
Saliha Aydeniz bir taraftan “barış süreci”nin tartışıldığını ifade ederken bir tarafta da gazetecilerin cenazelerinin verilmediğini belirterek yetkililere şu çağrıda bulundu: “Biz buradan çağrımızı yetkililere yapalım, cenazelerin ailelere verilmesi suçunuzu örtbas etmez. Bir taraftan barış için bir süreç başlatacağınızı söyleyeceksiniz, bir tarafta da tam da bu sorunun çözümsüzlüğünde ısrar ettiğiniz ailelerin çocuklarının cenazelerini ailelerine vermeyeceksiniz. Bu samimiyetinizi sorgulayan bir noktada durur. Samimiyetinizin sorgulanmasını istemiyorsanız, cenazelerin ailelerine bir an önce teslim edilmesi için girişimlerde bulunulması gerektiğini vurgulayalım. Uluslararası camianın da bu duruma sessiz kalmaması gerektiğini bir kez daha belirtmek gerekiyor.”
 
‘AKP-MHP iktidarı gazetecileri hedef almaktadır’
 
Sultan Yaray ise sözlerine, “Başta bu tür saldırıları şiddetle kınıyoruz” diyerek başladı. Uzun yıllardır özgür basına karşı saldırıların olduğuna dikkat çeken Sultan Yaray, “Yıllardır Özgür basının sesini bu tür saldırılarla kısmaya çalışıyorlar. Buradaki amaç hakikatleri halktan gizlemek ve bu baskılarla kendi yandaş medyalarını oluşturmaktır. Bildiğimiz gibi yıllardır tek millet tek vatan tek dil politikalarıyla kendine muhalif olan herkese baskı katliam ve zülüm yapılmaktadır maalesef gazeteci arkadaşlarımız da bundan nasibini almaktadır.  Dünyanın her yerinde gazetecilere yapılan baskı suç sayılmaktadır ama maalesef AKP MHP iktidarı dünyanın gözü önünde gazetecileri hedef almaktadır ve kendilerine göre haber yapmadıkları için terörle suçlamaktadır” sözlerini kullandı. 
 
‘Ailelere çocuklarının teslim edilmesi lazım’
 
Sultan Yaray ,“Bilindiği gibi halk kitlesel olarak bu olaya sahip çıkıyor. Kitlesel sahiplenmeyi engelleyip aileleri yıldırmaya çalışıyorlar. Nasıl ki gazetecileri katletmek suçsa cenazeleri bu kadar gündür kapılarda bekletmek de insanlık suçudur. Buradan yetkililere sesleniyoruz o cenazeler bu halkın evladıdır, Kürt halkına yaptığınız bu zulümden bir an önce vazgeçip ailelere çocuklarına teslim edilmesi lazım” çağrısında bulundu.