Efrîn: 7 yılın ardından saldırı, direniş ve değişen yaşamlar
- 11:16 20 Ocak 2025
- Güncel
Derya Ren
RIHA – Türkiye ve ona bağlı çetelerin 20 Ocak 2018’de Efrîn’e yönelik başlattığı saldırıların üzerinden 7 yıl geçti. Saldırılar sonucunda 683 kişi katledildi, 9 binden fazlası kaçırıldı. Kürtçe eğitim ve Suriye parası yasaklandı. Demografik yapı değiştirildi, binlerce kişi göçe zorlandı.
Türkiye ile ona bağlı paramiliter çeteler ve uluslararası güçlerin desteğiyle, 20 Ocak 2018’de Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan Efrîn’e yönelik saldırılar başlatıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın o dönemde her kürsüde Efrîn’e dair yaptığı açıklamalar, saldırılara adeta harita çizer nitelikteydi. Tarihsel olarak barışı simgeleyen “Zeytin Dalı” ifadesi, saldırılara kılıf olarak kullanıldı.
79 savaş uçağı, binlerce asker ve paramiliter grup ile başlatılan saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybederken, binlerce kişi yaralandı. Kentte bulunan tarihi eserler tahrip edildi, zeytin ağaçları başta olmak üzere birçok ağaç kesildi, yakıldı ve yerinden söküldü.
Saldırılardan sonra Türkiye ve ona bağlı paramiliter gruplar, özellikle kadınlara yönelik insan kaçırma, işkence, gasp, hapsetme ve cinayet gibi suçlarla anılmaya başlandı.
Sadece 1 ayın bilançosu
Suriye İnsan Hakları Örgütü’nün 2024 yılı Aralık ayı raporuna göre:
*2’si çocuk olmak üzere 16 kişi yaşamını yitirdi.
*16’sı kadın ve kız çocuğu olmak üzere 145 kişi kaçırıldı.
*60 zeytin ağacı kesildi.
*300’den fazla kişi kayboldu.
Ayrıca 2 Aralık’ta Şehba’ya yönelik saldırılarda katliam, kaçırma, talan ve tecavüz vakalarının arttığı vurgulandı.
20 Ocak 2018- Kasım 2024 yılı verileri
Suriye İnsan Hakları Örgütü’nün Kasım 2024’e kadar olan raporuna göre:
*683 kişi katledildi (bunların 95’i işkenceyle, 101’i kadın).
*10 intihar vakası ve 74 cinsel saldırı olayı kaydedildi.
*9 bin 65’ten fazla kişi kaçırıldı.
*400 binden fazla zeytin ve orman ağacı kesildi.
*15 binden fazla verimli ağaç ve tarım alanlarının üçte biri yakıldı.
*75’ten fazla arkeolojik höyük, 59 tarihi alan ve 28 dini türbe yok edildi.
Raporda, kentte demografik yapıyı değiştirmek amacıyla 30’dan fazla yerleşim yeri ve kamp inşa edildiği belirtildi.
Tahliye kararı
YPJ-YPG güçlerinin halkla birlikte 58 gün süren direnişi, tarihe “Çağın Direnişi” olarak geçti. Ancak Efrîn Özerk Yönetimi, sivillerin hedef alınmasından dolayı 16 Mart 2018’de kentten tahliye kararı aldı.
Tahliye edilen halkın sayısının o süreçte 300 bini aştığı, ilerleyen tarihlerde ise bu sayının daha da arttığı ifade edildi.
Demografik yapı ve göç
Türkiye ve ona bağlı paramiliter gruplar, Efrîn’e farklı bölgelerden Araplar ile DAİŞ ve ÖSO gruplarının ailelerini yerleştirerek kentin demografik yapısını değiştirmeye çalıştı.
Kentte yaşamaya devam eden yurttaşlar ise uygulanan farklı baskılar nedeniyle göçe zorlandı. Resmi olmayan verilere göre, Efrîn’e dışarıdan getirilen kişi sayısı 500 bini geçerken, Efrîn’den göçe zorlananların sayısı 100 binden fazladır.
Türk parasına geçildi
Saldırıların ardından kentte Suriye parası yasaklandı ve bunun yerine Türk lirasının kullanılması zorunlu kılındı.
Kürtçenin yasaklanması ve dini baskılar
Kentte bulunan ve Kürtçe olan sokak, cadde, park, hastane isimleri değiştirilirken, Kürtçe eğitim yasaklandı ve yerine Arapça Türkçe olmak üzere Türkiye’nin Mili Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullar açıldı, Türkiye’nin hazırladığı müfredat uygulamaya konuldu. Efrîn’de daha önce yaşayan Hristiyanlar, Aleviler, Süryaniler ve Êzidîler’e yönelik baskılar artarken, dini baskıdan kaynaklı binlerce kişi farklı bölgelere göç ettirildi.
Kaçırma-hapsetme
Saldırıların sürdüğü Efrîn’de kadınlar başta olmak üzere birçok kişi kaçırıldı ve hapsedildi. Türkiye MİT’i tarafından kaçırılan ve yargılandıktan sonra hapsedilen Efrînli sayısının 50’den fazla olduğu ifade ediliyor.
HTŞ saldırıları
8 Aralık 2024’te HTŞ’nin saldırıları ve uluslararası güçlerin desteğiyle Baas rejiminin devrilmesinin ardından, 2018’de Şehba ve Tel Rıfat’a göç eden yüzbinlerce kişi ikinci bir göç dalgası yaşamak zorunda kaldı.