HABER MERKEZİ - DFG, 2025 Nisan raporunu yayımladı. Rapora göre, Türkiye RSF endeksinde 159’uncu sıraya gerilerken, 25 gazeteci tutuklandı, 47’si yargılandı, 172 dijital medya hesabına erişim engeli getirildi. Raporda, “Gazetecilik suç değildir, onu yargılamak suçtur” denildi. 

 

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), 2025 yılı Nisan ayını kapsayan hak ihlalleri raporunu  3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde kamuoyuna açıkladı. Raporda, gazetecilere yönelik baskıların sistematik hale geldiği vurgulandı. 

 

Türkiye’nin 3 Mayıs’ı gazetecilere yönelik yoğun baskı ve sansür ortamında karşıladığını belirten DFG, “Haber takibi sırasında karşılaşılan engellemelerden sansüre, dava ve tutuklamalara kadar baskı çemberi büyüyor” dedi. 

 

RSF Endeksi: Türkiye geriledi

 

DFG raporunda, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından yayımlanan 2025 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye’nin, 180 ülke arasında 159’uncu sırada yer aldığına dikkat çekti. Türkiye’nin, geçen yıl 158’inci sıradayken bu yıl 1 sıra daha gerileyerek "çok vahim" kategorisindeki yerini koruduğuna işaret eden DFG, Türkiye’nin “ulusal düzeydeki olumsuz şartlar nedeniyle yeniden düşüş yaşadığını” vurguladı. 

 

2025’in ilk 4 ayında 25 gazeteci tutuklandı

 

DFG'nin raporuna göre, 2025 yılının ilk dört ayında 65 gazeteci gözaltına alındı, 25’i tutuklandı. Nisan ayında da tablo değişmedi: 8 gazeteci tutuklandı, 1 gazeteci ise polisler tarafından tehdit edildi. Raporda, “Gazeteciler, adeta Nisan ayında bütün mesaisini adliye koridorlarında geçirdi” denildi. Öne çıkan yargılamalar arasında Saraçhane eylemlerini takip eden 8 gazeteci, katledilen meslektaşlarını anan 12 gazeteci ve tutuklu gazeteciler Necla Demir Arvas ile Welat Ekin’in duruşmaları yer aldı.

 

Rapora göre, nisan ayında toplam 47 gazeteci yargılandı, bu duruşmalarda 6 gazeteciye toplam 9 yıl 6 ay 4 gün hapis cezası verildi. Ayrıca 5 gazeteci hakkında yeni soruşturma açıldı, 13 gazeteci hakkında devam eden soruşturmalar dava dosyasına dönüştü. Türkiye’de halen 36 gazeteci cezaevinde bulunuyor.

 

Joakim Medin davası: Basın özgürlüğüne yargı darbesi

 

DFG, İsveçli gazeteci Joakim Medin hakkında verilen 11 ay 20 günlük hapis cezasına da  yer verilen raporda, Joakim Medin’e haberleri ve dijital medya paylaşımları gerekçe gösterilerek ceza verilmesinin “basın özgürlüğünün yok edilmesine dönük bir yargı darbesi” olduğu vurgulandı. Raporda, “Bu cezayı kabul etmiyoruz, derhal Medin’in bırakılmasını istiyoruz”  denildi. 

 

Sansür ve erişim engelleri artıyor

 

Rapora göre, Nisan ayında 172 dijital medya hesabı erişime kapatıldı, 4 web sitesi engellendi. Dernek, X platformunun uyguladığı sansüre Bluesky'ın da katıldığını belirterek, dijital medya alanındaki baskının da derinleştiğine dikkat çekti.

 

DFG: Tutuklu gazeteciler serbest bırakılmalı

 

DFG, raporunda, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne değinerek,  “Tutuklanan tüm meslektaşlarımız derhal serbest bırakılmalı. Gazetecilik suç değildir, asıl olarak onu yargılamak suçtur! Basın özgür olmadan özgür ve demokratik bir toplumdan söz edilemez” dedi.