Hakikat arayışında bitmeyen bir yürüyüş: Dilîşan Îbiş
- 09:01 12 Ekim 2020
- Portre
Dîcle Demhat
KOBANÊ - Rojava Devrimi’nde ön saflarda direnen kadınların seslerini dünyaya duyuran gazeteci Dilîşan Îbiş’i katledişinin 3’üncü yılında ailesi ve çalışma arkadaşları anlattı.
Dilîşan Îbiş, 26 Eylül 1991’de Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentinde yurtsever ve mücadeleci bir aile ortamında dünyaya gözlerini açar. İlkokulu El-Muhdese, ortaokulu Xensa ve liseyi de El-Sewra okulunda okur. 2011 yılında Halep Üniversitesi İşletme bölümünü okur ve eğitiminin ikinci yılında yani 2012‘de Rojava Devrimi’nin ilk kıvılcımlarının yakılmasıyla beraber Kobanê’ye dönerek Öğrenci Konfederasyonu çalışmalarında yer alır. Burada bir dönem çalışan Dilîşan, daha sonra devrimin sesini duyurmak için 2013’te Kobanê FM’de Arapça program yapmaya başlar.
Radyodan savaş muhabirliğine
2014’te DAİŞ’in Kobanê’nin doğu köylerine ve Girê Spî Kantonu’na saldırmasıyla beraber Dilîşan, bu sefer de savaş muhabirliği yapmaya başlar. Mevzide savaşan kadınların sesini ve direnişini kamuoyuna duyurur. Çatışmaların şehir merkezine taşındığı süreçte Dilîşan ve bir grup gazeteci arkadaşı Türkiye sınırında yakalanarak gözaltına alınır. Dilîşan, 13 boyunca arkadaşlarıyla beraber açlık grevine girer ve bırakıldıkları gibi yönünü tekrar topraklarına verir. Bir süre Qamişlo’da bulunan Cudi’nin Sesi Radyosu’nda çalışan Dilîşan, 2015’te Kobanê’nin DAİŞ çetelerinden kurtarılmasıyla beraber tekrar Kobanê FM için çalışmaya başlar ve yeni yayın için eğitim çalışmalarına katılır.
Hakikati duyurmak adına…
Bir yandan da Ronahi TV için haber yapan Dilîşan, 2016’da da Qamişlo’da Hawar Haber Ajansı’nda (ANHA) başlayıp savaş muhabirliğine geri döner. Dilîşan son olarak ise “Bagera Cizirê” hamlesini takip eder. Dilîşan, 12 Mart 2017’de Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) bir grup sivili DAİŞ çetelerinin elinden kurtardığı haberini çalışma arkadaşları Rizgar Deniz ve Hogir Muhemed’le beraber yerinde takip eder. Tam o gün DAİŞ çeteleri sivil konvoya dönük bomba yüklü araçlarla saldırı gerçekleştirir ve Dilîşan ile iki çalışma arkadaşı da o konvoyun içindedir.
Ardılı olduğu gazetecilerin yolundan gitti
Dilîşan ve Hogir bu saldırı sonucu yaşamını yitirirken, Rizgar Deniz ise ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede iki ayın ardından yaşamını yitirdi. Ardılı olduğu Gurbetelli Ersöz, Ayfer Serçe, Deniz Fırat ve Nujiyan Erhan’ın yolundan giden Dilîşan, Rojava Devrimi’nde kadınların sesi olmayı başardı. Dilîşan, çalışma arkadaşlarının omzunda 13 Mart günü Kobanê’de bulunan Şehit Dicle Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlanırken, kalemini ardıllarına devretti.
Dilîşan’ı katledilişinin 3’üncü yılında babası Rıfat Îbiş, ablası Evin Îbiş ve Jin TV’de çalışan çalışma arkadaşı Xezne Celal, ajansımıza anlattı.
‘Kızımıza karşı başımız dik ve onurluyuz’
Dilîşan’ın sevecen ve toprak ile halkına bağlı biri olduğunu söyleyen babası Rıfat, şunları anlatıyor: “2012’de Suriye krizi yaşanırken biz Dilîşan’ın okuması için ısrar ederken, Dilîşan okulunu bırakıp basın çalışmalarına geçti. Herkese eşit yaklaşırdı. Çalışmadan kaynaklı fazla eve gelmezdi. Geldiğinde de hiçbir şekilde yerinde durmaz annesi ve kardeşlerine yardım ederdi. Dilîşan tek başına eve gelmezdi mutlaka yanında bir arkadaşıyla gelirdi. Okuması için ne kadar esrar etmiş olsam da Dilîşan işini sevdiğini ve ‘benim görevim budur’ derdi. Erkek ve kadın arasında bir farkın olmadığını özgür eş yaşam çerçevesinde ikisinin de eşit haklara sahip olduğunu ve bu temelde hepimizin çalışması gerektiğini anlatırdı. Gazeteciyken savaşın en ön cephesine giderdi. Babası olarak gitmesinden her ne kadar yana değilsem de, Dilîşan sıcakkanlılığından kaynaklı giderdi. Hiçbir şekilde korkmazdı. Bize de ‘Korkmayın bize bir şey olmaz, kazanacağız’ derdi. Dilîşan çok evde kalmadığı için diğer çocuklarımdan farklı yaklaşırdım. Şehit ailesi olarak başımız diktir. Dilîşan gibi hakikatin peşinde olacağız.”
‘Dilîşan hakikatleri bütün dünyaya duyurmak için çabalıyordu’
Yurtsever bir ailede büyüdüklerini belirten kardeşi Evin de şunları ifade ediyor: “Dilîşan kardeşleri arasına fark koymazdı. Nerde birini üzgün görse hemen moral verip, sorununu çözmeye çalışırdı. Aslında tarif etmesi biraz zor olacak ama hepimizin yaralarını sarmak için ilk koşan oydu. Çocukları çok severdi. Bir yere gittiğinde çocuklar için mutlaka bir şeyler getirirdi. Çocuklar mutlu oldukça Dilîşan mutlu olurdu. Bu temelde Dilîşan da okulunu yarıda bırakıp gazeteciliğe başladı. Başlamasının sebebi hakikatleri bütün dünyaya duyurmaktı. Herkese seslerini duyurup, biz Kürt halkı olarak varız demeyi isterdi ve bunun çabasını da verdi.”
‘Kobanê halkı bizimle aynı acıyı paylaştı’
Dilîşan’ın yaşamını yitirdiğine inanmak istemediklerini ifade eden Evin, çalışma arkadaşları dahil kimsenin onun yaşamını yitirdiğine inanmadığını kaydediyor. “O an bütün Kobanê halkının bizimle aynı acıyı paylaştıklarını hissettim” diyen Evin, “Dilîşan herkeste derin izler bırakmıştı. Dilîşan’ın sıcakkanlılığından kaynaklı ona bağlıydılar. Yıllardır öğretmenlik yapıyorum fakat herkes beni Dilîşan şahsında tanıyor. Şahadetinden sonra çocuğum dünyaya geldi. Eşim ismini Dilîşan yapalım dediğinde benim için zordu. Kızıma Dilîşan diye nasıl seslenecektim. Fakat eşimin ısrarı için Dilîşan yaptık. Çocuğum teyzesi gibi güçlü olmasını yaşamın bütün zorluklarına karşı sıfırdan başlayarak ayağa kalmasını istiyorum. Dilîşan, teyzesi Dilîşan gibi güçlü olmalı” diyor.
‘Dilîşan yaşamda da moral kaynağımızdı’
Çalışma arkadaşı Xezne Celal da Dilişan’ın onlar için hem arkadaş hem de öğretmen olduğunu söylüyor. Xezne, devamında ise Dilişan ile ilk tanışmalarını ve anılarını şu sözler ile ifade ediyor: “2015 yılında Kobanê FM radyosunu kurarken Dilîşan’ı tanıdım. Uzun bir dönem radyoda beraber çalıştık. Dilîşan bizim için ve radyonun oluşması için büyük bir emek harcadı. Çalışma arkadaşlarının öğretmeniydi. Yeni çalışmalara başladığımız için Dilîşan bize çalışmayı öğretmek için büyük bir emek sarf etti. Bugün bu mertebeye gelmişsek Dilîşan’ın emekleri sayesindedir. Narin, temiz yürekli, emekçi ve yoldaşlarına değer veren bir yaklaşıma sahipti. Yaşadığı ortamı, arkadaşlarını, çalışma arkadaşlarını ve ailesini severdi. En büyük çabası çalışma arkadaşlarını gazeteciliğin her alanında yetkinleştirmesi ve ailesini de özgür eş yaşam temelinde geliştirmekti. Dilîşan güvenilir bir kişiydi. Ortamdaki herkes ondan moral ve güç alırdı.”
‘Direnişçi ve mücadeleci kadının sesi olacağız’
Dilîşan’ın yolunun takipçisi olacağını vurgulayan Xezne, Dilişan’ın DAİŞ’in zulmünü gören halkın acılarını ve kurtulanların sevincini dünyaya duyurmak için büyük bir mücadele verdiğini kaydediyor. Xezne, “Dilîşan hep özgürlük arayışı içindeydi ve gerçeklerin sesi olmak istiyordu. Basın alanımızın gelişmesi için Dilîşan büyük çaba harcadı. Kendim için anlatırsam Dilîşan benim içinde büyük emekler verdi. Dilîşan’ın yolunu takipçisi olup, gazetecilik alanını geliştirip, yaşamın sesi, direnişçi ve mücadeleci kadının sesi ve halkın sesi olacağım” ifadelerini kullanıyor.