Kadın düşmanlığı ile mücadele eden Christine de Pizan
- 09:08 24 Mart 2021
- Portre
HABER MERKEZİ - Kadın düşmanlığı ile mücadele etmiş önemli bir düşünür, şair ve yazar olan Christine de Pizan.
Christine de Pizan 1364 yılında Venedik'te doğup, yaygın Orta çağ kültüründeki kadın düşmanlığı ile mücadele eden kadın yazar, şair ve filozof. Bilinen adıyla Pisan, V.Charles’ın sarayına tayin edilmiş ve burada krala bağlı olarak müneccimlik, simya ve tıp üzerine çalışmalar yapar. Bu koşullar, Pisan'ın entelektüel birikimini arttırabileceği bir ortam yaratır. O da kendini, dili kullanma konusundaki yeteneğini geliştirmeye adar. V.Charles’ın kraliyet belgeliğinde bulunan el yazmaları Pisan'ın gelişiminde önemli bir rol oynar.
300'ün üzerinde balad ve birçok kısa şiir kaleme alır
Pisan, 15 yaşındayken kraliyet sarayı sekreteri Etienne du Castel ile evlenir. Bu evlilikten üç çocuğu olur. Eşi 1390 yılında kralın verdiği bir görevi yerine getirirken salgın sonucunda yaşamını yitirir. Etienne ölümünden sonra, yeğeni ve iki çocuğuyla birlikte annesinin yanına yerleşmiş ve ondan kalan taşınmazları üzerine alabilmek için birçok karmaşık dava ile karşı karşıya kalır. Tüm bunların yanında ailesinin ve kendisinin geçimini sağlayabilmek için yazmaya yönelmiş 1393 yılında aşk konulu baladlarını yazmaya başlar. Bu yapıtlar, bir kadın tarafından yazılması ve romantik öğeler içermesi nedeniyle saray çevresindeki varlıklı insanların dikkatini çeker. 1393 ve 1412 yılları arasında, 300'ün üzerinde balad ve birçok kısa şiir kaleme alır.
‘Soylu kadınlar edebiyat içinde yer almalıdır’
1401-1402 yılları arasında yaşanan edebî bir kavga Pisan'ın saray çevresindeki ününü bu yüksek zümrenin dışına da duyurmasını sağlar. Böylece kadının toplumsal konumunu toplumsal bir düzlemde tartışmaya açar. Pisan’a göre, soylu kadınlar dili en güzel bir biçimde kullanmalı ve onların tasviri estetik bir biçimde edebiyat içinde yer almalıdır.
Kadın düşmanlığı nasıl azalır?
1405 yılında yazınsal olarak en başarılı yapıtları olarak görülen Kentli Kadınların Kitabı ve Hanımefendilerin Değeri adlı eserlerini yazar. Bunlardan ilki, kadınların toplumsal var oluşa olan katkılarını anlatır. Kitaplarında kadın düşmanlığının nasıl azalacağını işler ve çözüm önerileri sunar.
Şairin ilk elit zümreye hitap eden şiirleri, özellikle kadın ve cesaret temalarını işleyerek dönemin soylu kesimlerinin şiir zevkine uygun bir yapı oluşturur. Fransız ve İngiliz saraylarında önemli derecede himaye gören de Pisan, 15. yüzyıl İngiliz şiirini önemli ölçüde etkiler.
Dönemin edebi eserlerinde karşılaşılan kadın imgesini temel alarak kadın karşıtlarına karşı yazmış olduğu Querelle du Roman de la Rose adlı yapıtını kaleme alır.
‘Kadınların yetenekleri desteklenmeli’
Pisan Kentli Kadınların Hazinesi adlı eserinde, kadınların barışın sağlanması noktasında söz hakkına sahip olması gerektiğini savunur. Ona göre kadınların toplumsal ve bireysel konulardaki yeteneklerinin desteklenmesi gerekir. "Söylem yeteneğinin kadınların moral değer birikiminin bir parçası" olması gerektiğini savunur. Eserlerinde kadından toplumsal mevkiisi ne olursa olsun "hazine" olarak bahseder.
Pisan’ın son yapıtları ise, Jeanne d’ Arc’a övgü niteliğindeki şiirleridir. 1429 yılında yazdığı Jan Dark Masalı adlı eseri, Pisan için askeri önder durumunda olan bir kadının, kendi cinsinin yüceliğini savunması temasıyla kaleme alınır. Ayrıca bu kitap tarihçiler için de önemli bir kaynaktır. Pisan, kendisi için özel saydığı bu şiiri tamamladıktan sonra, 65 yaşında, yazın yaşamını noktalamaya karar verir.
Pisan özellikle iş kollarının yaratılıp kadınların iş birliği içerisinde iş gücüne katılması gerektiğini söyler. Konuşma sanatı üzerinde etkili olur.
Pisan, 1430 yılında Fransa’nın Poissy kentindeki manastırda yaşamını yitirir. Simone de Beauvoir tarafından 1949 yılında kaleme alınan Épître au Dieu d'Amour adlı yazıda, kadın cinselliğinin ve kadınlığın önemini savunan ilk isim olarak gösterilir.