Doğa bilimcisi Maria Sibylla Merian
- 09:08 7 Nisan 2021
- Portre
HABER MERKEZİ - Zamanın önde gelen entomologu Maria Sibylla Merian, yaşamını doğadaki canlıları incelemeye adarken, çalışmalarını topladığı kitapları ise kendisinden sonraki araştırmacılara kaynak olarak kalır.
Doğa bilimci ve bilimsel illüstratör Maria Sibylla Merian, zamanının önde gelen bir entomologudur ve çalışmaları boyunca böcek yaşamıyla ilgili birçok yeni keşifler yapar. Yaptığı çizimler ile hem sanat hem de bilim için oldukça önemli eserler ortaya koyan Maria Sibylla Merian, 186 böcek türünün yaşam döngüsünü tanımlayan çizimleri ile entomolojiye (böcek bilimi) çok büyük katkılar sağlar.
Bakır levhalar üzerine oymabaskı yapar
Maria, 12 Nisan 1647 yılında Frankfurt’ta doğar. Henüz üç yaşındayken babası Matthias yaşamını yitirir ve annesi Johanna Sibylla Heim yeniden evlenir. İkinci eşi natürmort resimler yapan bir ressam, oymabaskı sanatçısı ve sanat simsarı Jacob Marrel’dir. Annesi ona nakış işlemeyi öğretirken, Maria, bir yandan da üvey babasından, erkek öğrencilerle birlikte kara kalem, suluboya ve natürmort resim ile bakır levhalar üzerine oymabaskı yapmayı öğrenme şansına sahip oldu.
Doğaya merakı erken yaşlarda başlar
Doğaya merakı erken yaşlarda başlayan Maria, bu merakına dair şunları dile getirir: “Gençliğimden itibaren böceklerle çalışmak ilgimi çekmeye başladı. Doğduğum şehir Frankfurt’ta ipek böcekleriyle işe koyuldum; daha sonra başka tür tırtıllardan çıkan çok daha güzel kelebek ve güveleri inceledim. Bu beni, değişimleri incelemek amacıyla bulabildiğim her tür tırtılı toplamaya ve ressamlık yeteneğimi kullanarak yaşam içerisinde çizimlerini yapıp onları canlı renklerle resmetmeye yöneltti.”
Maria, 1665 yılında babasının gözde öğrencilerinden Nürnberg’li Johann Andreas Graff ile evlenir. İlk kızları Johanna Helena’nın doğduğu Frankfurt’ta geçirdikleri beş yılın ardından kimi sanatçıların bir akademi kurmaya çalıştıkları Graff’ın şehri Nürnberg’e taşınırlar. Burada, Dorothea Maria adında ikinci kızları doğar.
Çiçek besinleriyle ilgili iki ciltlik kitap hazırlar
1675 yılında içerisinde hiç metin olmayan sadece çiçek çizimlerinin yer aldığı, her biri 12 çiçekten oluşan üç ciltlik bir kitap yayınlayan Maria, bitkilerin üzerinde tırtıllar, kelebekler, örümcekler ve diğer birçok canlıyı resmeder. Maria sonrasında, 1679 yılında bütünüyle tırtıllardan oluşan, muhteşem dönüşümleri ve eşsiz çiçek besinleriyle ilgili iki ciltlik başka bir kitap hazırlar. Maria, 1680 yılında kitapları birleştirerek "Neues Blumenbuch"u yayınlar. Maria’nın tırtıllarla ilgili hazırladığı bu kitabı 1683 yılında Frankfurt’ta yayınlanır. Taksonomi sistemi üzerine çalışmalarda çizimlerden yararlanılır.
Sanatsal ve entomolojik çalışmalara devam eder
Maria, iki yıl sonra kimi aile davalarının sürdüğü bir ortamda, eşini terk ederek, Batı Friesland’da bulunan Wieuwerd yakınlarındaki Waltha Castle’da dini bir topluluğa katılır. Bu topluluğa katılanlar, sevgi ve disiplin üzerine kurulu ruhani bir yaşama çekilmekle yükümlüdür. Kızlarıyla kalmasına, sanatsal ve entomolojik çalışmalarına devam etmesine izin verildiyse de beş, altı yıl kadar sonra Maria, Labadistler hakkında verdiği kararı değiştirerek gelişmekte olan ticaret şehri Amsterdam’a gitmek üzere topluluğu terk eder.
Canlıların geldiği yerleri kendi gözleriyle görmek ister
Amsterdam’da doğa bilimci ve koleksiyoncu çevreler tarafından karşılanan Maria, burada botanik bahçelerinde tohumları ya da örnekleri Hollandalı tüccarlar ve Birleşik Doğu Hindistan Kampanyası’nda çalışan görevliler tarafından getirilmiş olan Amerika, Afrika ve Pasifik bitkilerini görebilecektir. Maria, bu canlıların geldiği yerleri kendi gözleriyle görmek ister. Böylece “Surinam’a (Guyana’daki Hollanda kolonisi) giden uzun ve maliyetli bir yolculuk için harekete geçtim” der.
Yerlilerin yaşam koşullarından etkilenir
1699 yılında kızı Dorothea ile birlikte koloninin ana yerleşimi olan Paramaribo’ya yerleşen Maria, ülkenin iç kesimlerine doğru keşif gezileri yaparak işe koyulur. Burada kendisine Avrupalı yerleşimcilerden çok daha yardımcı olan Afrika ve Amerika yerlileriyle karşılaşan Maria, çok sayıda yerli bitki okur ve onları adlandırır. Ancak Hollanda’nın sömürge politikası onu çok üzer. Yerlilerin yaşam koşullarından etkilenen Maria, hamile kölelerin çocuklarının kendileri gibi köle olmaması için yerel bitkiler kullanarak kürtaj yaptığını anlatır. Yaklaşık iki yıl kalır.
Amsterdam’a 1701 yılında dönen Maria, burada, kaldığı 4 yılın ardından “Metamorphosis Insectorum Surinamensium (Surinam Böceklerinin Başkalaşımları)” adlı altmış sayfalık bakır baskı folio kitabını yayınlar. Kitap, doğa bilimciler arasında yaygın bir şekilde okunmasıyla büyük başarı sağlar.
1715 yılında kısmi felç geçiren Maria, 13 Ocak 1717’de Amsterdam’da hayata veda eder ve ölümünden dört gün sonra Leidse kerkhof'ta gömülür.
İlk kez böceklerin tüm yaşam döngülerini kaydetmesi ve Avrupa’da varlığı bile bilinmeyen yüzlerce böceği belgelemesiyle, Maria, kendinden sonraki araştırmacılara dev bir kaynak sağlar ve entomolojinin anası olarak adlandırılır.