HABER MERKEZİ - Kadınların dışlandığı, gemilerde uğursuzluk getirdiğine inanılan bir zamanda bu gelenekleri yıkarak, bağımsız ruhlu, cesur ve itaat etmeyen korsan kadınlar Anne Bonny ve Mary Read’in  kesişen yolları, bir dostluğun da başlangıcı olur. 

 

Kadınların itaatkâr davranmalarının beklendiği bir çağda gelenekleri yıkmayı başaran, itaatsizliği seçen ve ‘erkeklere ait’ olduğu iddiası ile dışlandıkları denizlerde yaşam süren kadın korsanlar, Anne Bonny ve Mary Read’in hikayesi bugün de dile gelmeye devam eder. 

 

Anne’nin hikayesi  

 

İrlanda’nın Kinsale County Cork adlı kasabasında Anne Bonny 172 yılında dünyaya gelir. Annesi Mary Brennan’ Anne’ye hamile kalınca maruz kaldığı baskılar nedeniyle William ile birlikte Amerika’ya yerleşir. Çocukları Anne ile birlikte Güney Carolina’da kendilerine yeni bir hayat kuran William, Mary’yi eşi olarak tanıtır ve burada hukuk işine devam eder.  

 

Çocuk yaşta annesini kaybeder

 

Mary, Anne daha çocukken hayatını kaybeder. Böylece bütün işler Anne’ye düşer. Sorumluluklarıyla başa çıkmaya çalışan Anne, zamanla katı ve asabi bir kişiliğe bürünür. 14 yaşındayken, kendisine cinsel tacizde bulunan babasının arkadaşını yaralar ve yatağa mahkum bir şekilde yaşamak zorunda bırakır.

 

 Denizlere sevdası 16 yaşında başlar

 

Anne, 16 yaşındayken, James Bonny adlı bir gemi kaptanına aşık olur. Babasından gizlice yaşadığı bu ilişkin onu da daha da katılaştırır. James aynı zamanda küçük çaplı bir korsandır. Kızının büyüyüp istediği gibi bir kadın olmasını arzulayan William, bu ilişkiyi duyunca çok sinirlenir. Oysa Anne’nin farklı planları vardır. Macera ve hareket ister ve bunu da yapabileceği tek kişi James’tir. 

 

Denizlere açılma konusunda cesaretlendirilir

 

Anne ve James, 1715’te  babası William’ın itirazlarına rağmen evlenir, “korsanlar cenneti” olarak bilinen Nassau’ya taşınır. Anne yeni yaşamından çok memnundur. Burada arkadaş da edinir. Adada bir eğlence yeri işleten Pierre adlı biri ile arkadaşlık kurar. Pierre, denizlere açılmak konusunda Anne’yi cesaretlendirir. Bu arada James, korsan arkadaşlarını ihbar eder ve karşılığında hükümetten valilik görevi alır. Anne de, Chidley Bayard adlı zengin erkekle flört etmeye başlar ve onun çevresiyle ters düşer, bir gün Chidley’in kardeşine şiddet uygulayınca ilişkisi sona erer. 

 

Gemiye ilk adım

 

Tüm bu yaşadıklarından sonra Anne, erkek kılığında bir gemiye girer. Gemide bir kadının bulunmasının uğursuzluk getireceğine inanıldığı için, Anne bir süre erkek kılığında çalışır. Çok iyi dövüştüğü için çok iyi silah kullandığı için kimse Anne’nin kadın olduğundan şüphelenmez. Kısa sürede herkesin saygısını kazanan Anne, bu arada gemice Calico Jack Rackham adlı bir denizciye aşık olur. Bu ilişki nedeniyle hamile kalınca cinsiyetini herkes öğrenir. Anne, bebeği doğurana kadar Küba’da kalmaya karar verir. Ama bebek yaşamını yitirmiş halde doğar. Anne bu durumdan çok etkilenir. jack onu Küba’dan alır ve korsanlığı bırakarak Anne iyileşene kadar sakin bir hayat sürmeye karar verir. Ancak Anne’nin boşandığı erkek, onları katletme girişiminde bulunur. Anne ve Jack tekrar denizlere açılır ve korsanlığa devam eder. Anne’nin şöhreti denizlerde “Amansız” isimli korsan teknesi gibi esmeye başlar. 

 

Maracaibo yakınlarında Hollandalı bir korsan gemisi ile karşılaştıklarında Anne’i ömür boyu dostluğunu pekiştireceği başka bir kadın korsan karşılar. Adı Mary Read’dır. 

 

Mary’nin hikayesi

 

Mary, 1685 yılında İngiltere’de dünyaya gelir. Finansal sıkıntıda olan annesi, yaşamını yitiren eşinden maddi destek almak için Mary’i ölen oğlunun yerine koyar. Erkek çocuk gibi giyinerek büyüyen Mary, foot-boy olarak iş bulur ve sonra da bir gemide çalışır. 

 

Ordudan atılır ve aşık olduğu erkek ile evlenir

 

Daha sonra Fransızlara karşı Hollanda kuvvetleri ile ittifak olan İngiliz ordusuna katılan Mary, erkek gibi giyinip kılık değiştirerek savaşta da kendisini kanıtlar. Savaş sürecinde bir Flaman askere aşık olan Mary, kimliğini açıkladıktan sonra ordudan atılır ve aşık olduğu erkek ile evlenir. Mary, evlendikten sonra eşiyle beraber Hollanda’daki Breda Kalesi yakınındaki "De drie hoefijzers" ("Üç At Nalı") adlı bir handa yaşarlar. Eşinin erken ölümü üzerine Mary, Hollanda'da yine erkek gibi kıyafet giyinerek askerlik hizmetine yeniden başlar. Barışta ilerlemeye yer yoktur, bu yüzden 1715 yılında Hollanda'dan ayrılarak Batı Hint Adaları’na taşınır. 

 

Anne ve Mary’nin kesişen yolları

 

Yerleşik yaşama kısa bir süre dayanabilen Mary, deniz özlemi nedeniyle bir süre sonra evi terk ederek, Hollandalı bir korsan gemisiyle Karayiplere doğru yolculuğa çıkar. Maracaibo yakınlarında başka bir korsan gemisinin saldırısına uğrar ve esir alınanlar arasında Mary’de vardır. 

 

İki iyi savaşçının büyük dostlukları başlar

 

Anne, kendisi gibi erkek kılığına girmiş olan Mary’i hemen fark eder ve iki kadın birbirine gerçek kimliklerini açıkladıklarında denizlerdeki büyük dostlukları başlar. Korsan gemisinin iki iyi savaşçısı olan Mary ve Anne mürettebatın korkulu rüyası haline gelir.

 

İnfazları ertelenir

 

1720 yılında Jamaika’nın korsan gemisi saldırısına mürettebat hazırlıksız yakalanınca deniz ortasında büyük bir savaşa giren iki kadın son ana kadar savaşır ve esir alınır. Mary ve Anne, 28 Kasım'da idam cezasına çarptırılır. İkisi de hamile olduğunu açıklar ve infaz ertelenir. Kadınların hamile olduğu doğru çıkar ve ikisi de ömür boyu hapse mahkûm edilir. Cezaevinde ateşli hastalığa yakalanan Mary, Nisan 1721’de hayatını kaybeder. Anne’nin akıbeti hakkında kesin bir bilgi bulunmuyor.