10 kadının kaleminden 11 hikaye

  • 09:04 13 Nisan 2025
  • Kültür Sanat
Gülistan Gülmüş
 
AMED - Cezaevinde 10 tutsağın kaleminden çıkan hikayelerin buluştuğu “Çîrokên Jinên di Zindanan de”  adlı kitabın editörlerinden gazeteci ve yazar Roza Metîna, eserlerin cezaevlerinde zor koşullar altında ortaya çıktığını söyledi. Roza Metîna, “Kürt halkına bu eserlere sahip çıkmaları için çağrıda bulunuyorum” dedi. 
 
Cezaevlerinde tutsak bulunan 10 kadının yazdığı hikayeler kitaplaştırıldı. Kitap, Kürt PEN Kadınlar Komitesi, MED-DER, Kürt Edebiyatçılar Derneği, Amed Kürt Enstitüsü ve Amed Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu’nun ortaklığıyla hazırlandı. Aram Yayınları’ndan çıkan Zindandaki Kadınların Öyküleri kitabının hazırlığını gazeteci ve yazar Roza Metîna yaptı. Kitabın editörlüğü ise Enîse Şîrîn ve Roza Metîna tarafından gerçekleştirildi. Kürtçe olarak hazırlanan eser, 112 sayfadan oluşuyor. Aynı zamanda kadınların kendi el yazılarına da kitapta yer verildi.
 
Kitapta yer alan kadınlar ve öyküleri  
 
Kitapta şu kadınlar ve öyküleri yer almakta:
Besê Ozer (Şiyar)
Fatma Ozbay (Mirî Birîndar Nabin)
Xanim Yıldırım (Xezal û Av)
Leyla Saraç (Zerya – Karwanê Meytan)
Medya Yaklav (Mişkê)
Melîke Kaya (Welatek)
Mizgîn Ronak (Çîroka Duyem)
Mulkiye Doğan (Hespên Hêviyê)
Necla Yıldız (Rêwîtî)
Suheyla Taş (Ji Xweliyê)
 
‘Kitapta 11 hikaye var’
 
Tutsakların kaleme aldığı hikayelerin önemine dikkat çeken Roza Metîna, ilk olarak hikayelerin önemine ve özelliğine değindi. “Hikaye edebiyatta önemli bir yer tutuyor. Hikayenin hem dil hem de edebiyat üzerinde etkisi büyük. Kadınların yaşamında da önemli bir yere sahip. Bu açıdan kadınların her zaman hikaye yazması gerekiyor. Hikaye, tarihte de önemli bir yerde duruyor” dedi. “Cezaevlerindeki kadınların hikayelerinden oluşan bu kitap dört kurumun ortak çalışmasıyla hazırlandı: Komiteya Jinan a PENa Kurd, Amed Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu, Amed Kürt Enstitüsü ve Kürt Edebiyatçılar Derneği. Hikayeler cezaevlerinden geldiğinde, bilgisayara geçirdim; editörlüğünü ve redaksiyonunu yaptım. Bu süreçte Enîse Şîrîn de editörlük yaptı. Kitapta Gulçin Şanlı'nın da çizmiş olduğu bir resime yer verildi. Kitapta toplam 11 hikaye var; bu hikayeleri 10 kadın yazdı. Kadınlar bu hikayeleri cezaevinde yazdı. Biz de cezaevlerindeki bu emeğe sahip çıkmak adına böyle bir çalışma yapma kararı aldık. Böylelikle bu çalışma hem tarihe not düşer hem de bir arşiv olarak kalır” ifadelerini kullandı.
 
Kitap cezaevlerine de gönderilecek 
 
Hikayelerin zor şartlar altında yazıldığını paylaşan Roza Metîna, bu hikayelere sahip çıkmanın önemine işaret ederek şunları söyledi: “Kadınlar cezaevlerinde kötü şartlar altında edebiyat yapıyor. O açıdan emekleri çok kıymetli ve bizim de sahip çıkmamız gerekiyor. Bu, vicdani ve toplumsal bir görev. Hikayelerini yazıp gönderen kadınların el yazılarının da kitapta yer almasını istedik. Bunun manevi bir anlamı var. Kitapta hem özgeçmişleri hem de el yazıları yer alıyor. Yayını Aram Yayınları tarafından yapıldı. Bu ortak bir çalışmadır. Kitapta hikayeleri yer alan bazı yazarlar şu anda cezaevinden çıkmış durumda: Xanım Yıldırım, Melîke Kaya ve Mizgîn Ronak. Cezaevinden çıkan kadınların da bu hikayelerden haberi var; onlar da mutluluklarını dile getirdiler. Bu eser için Kürdistan kentlerinde imza günleri düzenleyeceğiz. Ayrıca bu eser, cezaevlerine de gönderilecek.”
 
‘Bu eserlere sahip çıkın’ 
 
Roza Metina, son olarak Kürt halkına çağrıda bulunarak şu ifadeleri kullandı: “Zindandaki kadınların eserlerinde kadınların ortak bir direnişi var. Erkek egemen akla karşı bir direniş söz konusu. Bu eserin hazırlanmasındaki en büyük amaçlardan biri de kadın kaleminin gücünü ortaya çıkarmaktı. Kürt halkının, zindandaki kadınların eserlerine sahip çıkmasını istiyoruz. Çünkü bu eserler zor şartlar altında yazılıyor. Bu nedenle Kürt halkı olarak sahip çıkmak görevimizdir. Bu, cezaevindeki kadınlar için de moral ve motivasyon kaynağı olur. Aynı zamanda başka eserlerin yazılmasına da teşvik olur. Bu yüzden Kürt halkına, bu eserlere sahip çıkmaları yönünde çağrıda bulunuyorum.”