Harriet Martineau: İngiliz feminizminin öncüsü gazeteci sosyolog

  • 09:03 27 Haziran 2021
  • Portre
 
HABER MERKEZİ - Sosyal teorisyen ve ilk kadın sosyolog olarak bilinen Harriet Martineau, sosyolojik, bütüncül, dini, yerel ve kadın bakış açısıyla birçok kitap ve makaleleriyle  İngiliz feminizminin öncü kuramcıları arasında yer aldı.
 
Harriet Martineau, 1802 yılında İngiltere’nin Norwich kentinde ailenin sekiz çocuğundan altıncısı olarak dünyaya gelir. Çocukluk döneminde yaşamış olduğu sağlık problemleri ile uğraşmak zorunda kalır. Zamanla tat ve koku alma duyularını da kaybetmeye başlayan Harriet, 12 yaşına geldiğinde duyma yetisini de kaybetmeye başlar. Harriet, 11 yaşındayken çok iyi bir gündüz okuluna, 16 yaşındayken de Bristol’deki bir yatılı okula gönderilir. Burada ünlü Ünitaryen Dr. Carpenter’in gözetiminde eğitim alır. Zor bir çocukluk dönemi geçiren Harriet yaşamını daha çok kitaplardan oluşan bir dünyaya geçirir.
 
‘Sosyolojide erkek egemen anlayışı kırdı ’
 
Öncü feminist kuramcılar arasında yer aldığı kabul edilen Harriet, aynı zamanda iyi bir kadın hakları savunucusudur. Eğitimini İngiltere’de alan Harriet’in birçok kitabı ve sayısız eserleri makaleleri de bulunmaktadır. Auguste Comte’un bazı eserlerini çevirerek bir anlamda Aguste’nun fikir sistematiğinin İngiltere’ye girmesini sağlamıştır. Sosyolojideki etkisiyle erkek egemen anlayışını kıran kadınlardan biri olmayı başarmıştır.
 
Harriet, daha sonraki yıllarda Amerika’ya gider. Amerika gezisi sırasında Amerikan toplumuna bir sosyolog gözüyle bakmaya ve Amerikan toplumunu o şekilde anlamaya çalışır. Oradayken, Aşkıncılar ve kölelik karşıtlarıyla ve kadın eğitimine katılanlarla tanıştır. Amerikan toplumu üzerinde oluşan fikirlerini de Society in America (Amerika’da Toplum) isimli kitabında işledi. İlk yayını sosyolojik araştırmaya dayalı olarak kabul edildi. Burada yalnızca kadınların eğitim durumunu eleştirmekle kalmayıp, aynı zamanda ahlaksızlık ve ekonomik verimsizlik nedeniyle Amerikan toplumunun ilk dönemlerinde tarifelerin yalnızca zenginlere fayda sağladığını ve hem ABD'de hem de Britanya'daki işçi sınıfına zarar verdiğini savunur. Ayrıca, İngiliz yoksullarına yardımı nakit bağışlardan çalışma evi modeline kaydıran Whig Yoksul Yasası reformlarını savundu.  Kölelik karşıtı olan Harriet, davaya bağış yapmak için nakış sattı ve Amerikan İç Savaşı'nın sonuna kadar Amerikan Kölelik Karşıtı Standı için çalıştı.
 
‘Toplumda kadınların ve kölelerin yeri aynı’
 
Harriet, kadınların durumunun değişmekte olduğunu gördü. Artık giderek daha çok sayıda kadın, ister orta sınıftan isterse işçi sınıfından olsun, işe gitmek zorunda kalmaya başladı. Harriet’e göre “kişinin ekmeğini kazanması” düşüncesi, kadın için olduğu kadar erkek içinde oldukça yeni idi.
Toplumda kadınların yeri ile kölelerin yerinin aynı olduğunu söyledi ve kadın haklarını savundu. Daha önce gözden kaçırılmış sorunlara sosyolojik gözle bakan ilk kişidir. Harriet, sosyoloji alanına en önemli katkısı, toplumu incelerken kişinin onun tüm yönlerine odaklanması gerektiği iddiasıydı. Siyasi, dini ve sosyal kurumları incelemenin önemini vurguladı. Toplumu bu şekilde inceleyerek, eşitsizliğin neden var olduğu, özellikle de kızların ve kadınların karşılaştığı sorunları tespit etti. Yazılarında, ırk ilişkileri, dini yaşam, evlilik, çocuklar ve ev gibi konulara erken bir feminist bakış açısı getirdi.
 
‘Yoksul yasası rehberi hazırladı’
 
Harriet’in birçok makalesi, hayatını kazanmaya zorlanan ama eğitilmemiş olduğu için elverişsiz durumda bulunan, erkek kıskançlığı yüzünden çoğu mesleğin dışında bırakılan, az para alan ve berbat koşullarla baş etmesi gereken kadın işçilerin durumuyla ilgiliydi. Ev hizmetkârlarıyla ilgili özel bir incelemesi vardı; ayrıca Poor Law (Yoksul Yasası) uygulayıcıları için çok sayıda eğitim rehberi de hazırladı.
 
Harriet'in feminist yazılarından birçoğu dergilere ve gazetelere çıktı. Bilgili ve sözünü sakınmayan bir gazeteci olarak yolsuzlukların, eşitsizliklerin üzerine gitti ve özellikle emekçi kadınların karşılaştığı zorluklar üzerinde durdu. Hapishanelerdeki kadınlar, kadınlar ve göç olgusu, şiddet kullanan kocalar hakkında çok sayıda makale yazdı. Arkadaşı Florence Nightingale’in hemşirelik ve ordu hakkındaki çalışmasının yayınlanması için çaba harcadı. 
 
Dönemin sosyal reformcusu
 
Viktorya döneminin çoğu saygın şahsiyetinin tersine, Harriet, işçi sınıfı örgütlerine yakınlık duydu. Ama grevlere, daha doğrusu her türden toplumsal çatışmaya sonuna dek karşıydı. “İnsan haklarında eşitliğe” doğru ilerleme, ancak akıl ve işbirliği yoluyla, herhangi bir grubun kendi çıkarlarının bir bütün olarak toplumun çıkarlarıyla aynı olduğunu kavramasıyla gerçekleşebilirdi. Zenginleri “görevlerinin bilincine varma”, yoksulları da taleplerini öne sürerken ılımlı ve sabırlı davranma ve kendilerini zekâ ve sağduyu ile donatma konusunda ikna edebileceğini düşündü. Ancak kariyerinin ilerleyen dönemlerinde, eşitsizliği ve adaletsizliği durdurmak için hükümet eylemlerinin yapılmasını savundu ve bazıları tarafından toplumun ilerici evrimine olan inancından dolayı bir sosyal reformcu olarak hatırlandı.
 
‘Doğu yaşamı bugün ve geçmiş’
 
1839 ile 1845 yılları arasında Harriet, bir rahim tümörü nedeniyle eve bağımlı hale geldi. Hastalığı süresince Londra'dan daha huzurlu bir yere taşındı. Komşularını, kendi iyilikleri için örgütledi ve onlara öğütler verdi, bir yapı kooperatifi kurdu. Bu süre zarfında kapsamlı bir şekilde yazmaya devam etti, ancak son deneyimleri nedeniyle odağını tıbbi konulara kaydırdı. Doktorlar ve hastaları arasındaki egemenlik boyun eğme ilişkisine meydan okuyan Life in the Sickroom'u yayınladı ve bunu yaptığı için tıp kurumu tarafından şiddetle eleştirildi.
 
1846 yılında sağlığına kavuşan Harriet, Mısır, Filistin ve Suriye'yi gezmeye başladı. Analitik bakış açısını dini fikirlere ve geleneklere odakladı ve dini doktrinin geliştikçe giderek belirsizleştiğini gözlemledi. Bu geziye dayanan -Doğu Yaşamı, Bugün ve Geçmiş - yazılı çalışmasında, insanlığın rasyonel, pozitivist ilerleme olarak çerçevelediği ateizme doğru evrildiği sonucuna vardı. Daha sonraki yazılarının ateist doğası, tümörünü ve çektiği diğer rahatsızlıkları iyileştirdiğine inandığı büyücülük savunuculuğu, kendisiyle bazı arkadaşları arasında derin bölünmelere neden oldu.  
 
‘Evli kadınların mülkiyet yasası’
 
1849 yılında yazdığı kitabı Household Education’da (Ev halkının eğitimi) ve ayrıca çeşitli makale ve gazete yazılarında hep eğitim konusuna geri döndü. Harriet, sonraki yıllarında Daily News ve Westminster Review'a katkıda bulundu. 1850 ve 1860'lı yıllarda Evli Kadınların Mülkiyet Yasasını, fahişeliğinruhsatlandırılmasını ve müşterilerin yasal düzenlemesini ve kadınların oy kullanma hakkını destekledi. 
 
1876 yılında İngiltere'de Westmorland, Amblesi yakınlarında bronşit hastalığından yaşamını yitirdi.