Erkek-devletin çıplak şiddetine karşı direnişi kuşandı: Ekin Wan

  • 10:10 10 Ağustos 2021
  • Portre
HABER MERKEZİ - Erkek-devletin şiddetinin kadına dönük saldırısının en “çıplak” halidir Ekin Wan. Onun bedenini teşhir ederek korku salmayı amaçlayanlara karşı en büyük cevabı kadınlar verir yine: “Ekin Wan’ın çıplak bedeni onurumuzdur!”
 
Tüm dünya onu, bedeninin teşhir edilmesinin ardından tanımış olsa da o, çocukluğundan beri adım attığı her karış toprakta, karşılaştığı her insanda bir iz bırakarak yaşar. Ekin Wan, yani Kevser Eltürk kadınlar için büyüttüğü isyanıyla cins mücadelesinin mihenk taşlarından biri olur…
 
Yaşamını mücadelesine adar
 
Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Sarıçimen (Navre) köyünde 1986 yılında dünyaya gelen Kevser, ekonomik nedenlerle ailesi ile birlikte Van merkeze göç edince çocukluğunu burada geçirir. Kevser’in farkındalığına vardığı ilk konulardan biri devlet şiddeti ise, diğeri kadına biçilen roller olur. Kadınlara yönelik geleneksel yaklaşımlara ve baskıya itiraz eden Kevser, tüm bunlara karşı 2008 yılında PKK’ye katılır. Kevser, PKK’ye katılımından sonra “Ekin Wan” adını alır. Ekin, 7 yıl boyunca haklılığına inandığı mücadelesinden bir kez dahi geri adım atmaz. PKK saflarından kadın özgürlük mücadelesini sürdüren Ekin, şiddete karşısındaki tutumunu “Kadınlara kim el kaldırıyorsa o eli kırın” sözleriyle ortaya koyar.
 
‘Ekin’in çıplak bedeni onurumuzdur’
 
Tarih 10 Ağustos 2015, yer Muş Varto. TSK askerleri ile PKK’liler arasında çıkan çatışmada Ekin Wan yaşamını yitirir. Ancak erkek-devlet sistemi Ekin’in mücadele kararlılığından intikam almak ve korku salmak çabasıyla onun bedenini teşhir eder. Bu ana dair fotoğraf kareleri ise dijital medyada kısa sürede yayılır. Erkek-devletin kendi zihniyetini teşhir ettiği bu saldırı karşısında Ekin’in bedenini kadınlar sahiplenir, alanlara akar. Günlerce “Ekin Wan’ın çıplak bedeni onurumuzdur” sloganları ve pankartlarıyla kadın bedenine saldırılar protesto edilir. Kadınlar alanlardan “Erkek-devlet şiddete soyundu kadınlar direnişi giyindi”, ‘Ekin Wan devleti ifşa eden bedenimizdir” mesajları verir.
 
Kadın mücadelesinin sembolü haline gelen Ekin Wan, doğduğu topraklarda kadınların omuzlarında son yolculuğuna uğurlanır. O, hala kadınların sloganlarında, mücadelesinde yaşıyor.
 
Emniyet olay yeri inceleme ekibinin nereden geldiğini bilmiyor
 
Bölgede yaşanan hak ihlallerini raporlayan kurumlardan biri İnsan Hakları Derneği (İHD) olur. İHD’li bir heyet, 4 Eylül 2015 tarihli raporunda olayın faillerine dair yaptıkları temasa ilişkin şunları belirtir: “İHD temsilcilerinin emniyet müdürü ile yaptıkları görüşmede ise, emniyet müdürünün söz konusu fotoğrafları kendi ekibinden birinin çekmediğini, ancak olay yeri inceleme ekiplerinin çekmiş olabileceğini söylemesi dikkat çekicidir. Aynı emniyet müdürünün olay yeri inceleme ekibinin, ‘dışarıdan’ geldiğini söylemesi ve devamla nereden geldiklerini bilmediğini, Van veya Erzurum’dan gelmiş olabileceklerini söylemesi de soru işaretleriyle doludur. Varto gibi bir yerde emniyet müdürü olarak görev yapan bir kişinin, böylesine bir olayda, olay yeri inceleme ekibinin nereden geldiğini bilmemesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Bu söylem heyet olarak şüphelerimizi daha da arttırmıştır.”
 
Faillere cezasızlık ödülü
 
Ekin’in bedeninin teşhir edilmesinin ardından Muş Valiliği’nden “yaşananların kabul edilemez olduğu” yönünde resmi bir açıklama yapılır. Ancak cezasızlık politikalarının Ekin’in bedenini teşhir ve işkence edenler için de uygulanacağı çok açıktır. Ailenin başlattığı ve hala hiçbir failin cezalandırılmadığı soruşturma-kovuşturma süreci de bunu gösterir nitelikte. İşkenceye ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında cenazenin başında poz veren polis ve askerlerin kimliklerinin tespit edildiği ve kullandıkları telefonlara el konulduğu belirtilerek, 24 kişinin telefonunda bu ve buna benzer içerikte fotoğrafların olduğu bilgisine yer veriliyor. Ancak alınan bilirkişi raporunda bu fotoğrafın kim tarafından dijital medyada paylaşıldığının tespit edilmediği belirtiliyor.
 
Yargı bununla da yetinmeyerek, failleri cezalandırmak yerine yıllar önce kızı ile fotoğraf çektirdiği gerekçesiyle Ekin’in annesi Delal Eltürk’ü 3 gün gözaltında tutar. Delal, emniyet işlemlerinin ardından getirildiği adliyede savcılık tarafından “tutuklanma istemiyle” mahkemeye sevk edilir. Mahkeme heyeti ise Delal’in serbest bırakılmasına karar verir.