ANKARA - Dokunulmazlıkların kaldırılması görüşmelerini protesto ettikleri gerekçesiyle haklarında fezleke hazırlanan 19 HDP’li vekilden Ayşe Acar Başaran, fezlekelerle kriminalize edilmeye çalışıldıklarını söyleyerek, “Kendileri de fezleke haline getirdikleri konuların suç olmadığını biliyor. Bu fezlekelerinin hiç birinin anlamı yok” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 19 milletvekilli hakkında, 2 Mayıs 2016'da "dokunulmazlıkların kaldırılması" görüşmelerini Meclis'te slogan  atarak protesto ettikleri gerekçesiyle fezleke hazırlandı. Dokunulmazlıklarla ilgili düzenlemenin Anayasa Komisyonu'ndaki görüşmeler sırasında, komisyonu terk eden HDP’li vekillerin bu sırada, "Direne direne kazanacağız" sloganı atmasını gerekçe gösteren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezleke, Meclis'e sunulmak üzere Adalet Bakanlığı'na gönderildi.Aynı kapsamda, milletvekillikleri düşürülen Besime Konca ve Nursel Aydoğan hakkında da soruşturma açıldı. Kendisi hakkında da fezleke düzenlenen HDP MYK üyesi ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

‘Hukuk sisteminin hali ortada’

 

Meclis’te fezlekelere ilişkin sergi açtıklarını hatırlatan Ayşe, sergi ile Türkiye’de hukuk sisteminin ne hale geldiğini anlatmak istediklerini belirterek, “Meclis’te Genel Kurul’da tutsak arkadaşlarımızın fotoğraflarını taşımaktan, yaptığımız savunmalara hatta verdiğimiz soru önergelerine kadar her şey fezleke haline getiriliyor.  HDP’li vekiller ile ilgili çok geniş yelpazede fezleke hazırlayan bir hukuk sistemi var” dedi. 

 

‘Basın üzerinden öğreniyoruz’

 

Haklarında açılan soruşturmaları ve hazırlanan fezlekeleri basın üzerinden öğrendiklerini söyleyen Ayşe, “Bu rutin bir hale geldi. Normalde soruşturmalar gizli yürütülür.  Basına bilgi vermemesi gerekilir. Ama savcılılar HDP’li vekillerle ilgili olarak en ufak bir fezleke düzenlediklerinde ilk olarak basına tebliğ ediyorlar” dedi. 

 

‘Savaşın parçası olarak görüyorlar’

 

Kendileri hakkında daha önce yüzlerce fezleke hazırlandığını hatırlatan Ayşe, “Biz mesela en son düzenlenen 19 fezlekenin konusunu bilmiyoruz. Basına kim, hangi amaçla servis ediyor çok açık. Yargı mensupları bunu bir kazanım olarak ya da HDP’ye karşı yürütülen savaşın bir parçası olarak yürütüyorlar. Bunların hukuki hiçbir temeli yok. Bir milletvekilinin cenazeye katılması, soru önergesi vermesi ya da tutuklu seçilmişlerin fotoğraflarını taşınması hukuk sisteminde suç değil. Bunların hepsine takipsizlik, beraat ya da suça konu bulunmamasından iade edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘Yargılamada cezalandırma yöntemine başvuruluyor’

 

HDP’li vekiller ile ilgili yargılamada “cezalandırma” yöntemine başvurulduğunu ve bunun Türkiye’deki hukuk sistemindeki siyasallaşmanın geldiği boyutu net bir şekilde gösterdiğini vurgulayan Ayşe, “ Yargının nasıl siyasal iktidarın güdümünde olduğunu, onun politik çıkarlarını destekleyen buna katkı sağlayan bir sistem haline geldiğini net olarak gösteriyor” dedi. 

 

‘Yargı yargı olmaktan çıktı’

 

“Eğer bir milletvekili mecliste konuşma yapamayacaksa, bir konu ile ilgili olarak yargı sopasının kendisine doğrulduğunu hissetmeden bir soru önergesi veremeyecekse nasıl bir demokratik siyasetten bahsedebiliriz. Ya da Türkiye’de serbest bir seçim hakkının olduğunu nasıl söyleyebiliriz” diyen Ayşe, “Artık yargı yargı olmaktan çıkmış demokrasi kılıcı gibi tepemizde sallandırılan bir hale dönüştürülmüştür” diye belirtti. 

 

‘Karar metni hukuki değil’

 

Yargıyı geçmişte cemaatin bugün ise iktidarın güç olarak kullandığını vurgulayan Ayşe, “En nihayetinde kendileri de bu adalete muhtaç olacaklar.  O gün biz bunları kendilerine hatırlatacağız” diye konuştu. Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan çıktığını kaydeden Ayşe, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tutuklu Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ile ilgili verdiği kararı hatırlattı.  Bu kararın hukuki metinden çok AKP’nin kendi görüşlerini anımsattığını söyleyen Ayşe, “ Erdoğan’ın yaptığı konuşmalar karar haline getiriliyor. Umuyoruz ki gerçekten tarafsız bir yargıyı biz muhalifler daha güçlü olduğumuzda getirebileceğimize inanıyoruz” şeklinde konuştu. 

 

HDP’liler kriminalize ediliyor

 

HDP’lilerin fezlekelerle kriminalize edilmeye çalışıldığını söyleyen Ayşe, şöyle devam etti: “Bu fezlekelerin hazırlanmasını bir anlamı yok. Amaç politik hamle suçlu göstererek, yargı üzerinde baskı yaratmak. Yoksa kendileri de fezleke haline getirdikleri konuların suç olmadığını biliyor. Bu fezlekelerinin hiç birinin anlamı ve temeli yok.” 

 

Hangi isimler var?

 

Fezlekede adı geçen vekiller şöyle: Dilan Dirayet Taşdemir, Sibel Yiğitalp, Çağlar Demirel, Hüda Kaya, Ayşe Acar Başaran, Adem Geveri, Mithat Sancar, Ferhat Encu, Gülser Yıldırım, İbrahim Ayhan, Garo Paylan, Bedia Özgökçe Ertan, Meral Danış Beştaş, Mahmut Toğrul, Ertuğrul Kürkçü, Mizgin Irgat, Saadeet Becerikli, Nadir Yıldırım ve Ziya Pir.