
HDP: Hükümetin AİHM savunması itiraftır
- 16:21 15 Aralık 2017
- Siyaset
ANKARA-Türkiye'nin tutuklu milletvekilleriyle ilgili AİHM'e yaptığı savunmanın itiraf niteliğinde olduğunu belirten HDP, demokratik siyasette ısrarcı olacaklarını ifade etti.
Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) hukukçu milletvekillerinden Aycan İrmez, Ayşe Acar Başaran, Erol Dora, Mehmet Emin Adıyaman ve Meral Danış Beştaş, hükümetin 11 HDP milletvekilinin tutukluluğu ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) verdiği savunmaya ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Ayşe Acar Başaran, AİHM'e verilen cevabın Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar ile bire bir aynı olduğunu belirterek, Türkiye'nin yaşanan süreci kendi bakış açısı ile değerlendirdiğini ifade etti.
'Göz göre göre gençler katledildi'
Ayşe, "Ceylanpınar bir milat ve hala karanlıkta. Hala bu olay gün yüzüne çıkarılmadı. Biz onlarca defa Meclis Araştırma Önergesi verdik ve taleplerde bulunduk. İktidardan bize cevap gelmedi ama iktidar bu olayı bizim aleyhimize bir olay olarak AİHM'e sunuyor. Bir başka olay da Suruç katliamı. Nasıl gerçekleştiğini bütün kamuoyu biliyor. Göz göre göre gençler katledildi, göz göre göre hayatta kalanlara hala eziyet ediliyor. Ama bizim aleyhimize bir vaka olarak sunuluyor" dedi.
'İktidar olayları çarpıtıyor'
6-8 Ekim olaylarını iktidarın çarpıttığını söyleyen Ayşe, iktidarın o dönemde kaç kişinin hayatını kaybettiğini bile bilmediğini sözlerine ekledi. Sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı sürece değinen Ayşe, "Bir başka hedef gösterildiğimiz konu sokağa çıkma yasakları. O dönem Türkiye'de bir savaş vardı, sivil insanlar katledildi. Bunu söyleyen sadece biz değiliz. Birleşmiş Milletler raporu, AİHM'e yapılan başvurular ve alınan tedbir kararları var. Bizi kendi dillerinde konuşmaya zorlamaktan vazgeçmeye davet ediyoruz" diye belirtti.
Ayşe, şöyle devam etti:
"Dokunulmazlıkların kaldırılmasının temel gerekçesi HDP ve HDP'nin politikasıydı. Biz bunu hep söylüyorduk. AİHM'e verdikleri cevapta kendileri de ifade etmişler. CHP ve MHP ile birlikte HDP'ye karşı yaptıklarını itiraf etmişler. Gerekçe olarak da çatışmalı süreci göstermişler. Bir bakalım; milletvekillerimiz tutuklandıktan sonra çatışmalı süreç sonlandı mı, daha da mı arttı?
AKP bir tarafıyla itiraf etmiş bir taraftan da Türkiye'de hukuk olmadığını ifade etmiş. Eskiden sadece Türkiye'de hukuk olmadığı aşikardı şimdi tüm uluslararası alanlarda biliniyor bu ülkede hukuk olmadığı. Hakikat saklı kalmaz. Bu cevap, bu rezalet Türkiye tarihine bir kara leke olarak geçecektir."
'Zorda olduklarını gösteriyor'
Meral Danış Beştaş da AİHM'in süreci uzattığını söyledi. Meral, "Gülser Yıldırım kararına atıf var. Yıldırım kararı talimatla verildi. AYM de kararında bunu yazdı. Bu siyasi bir metindir dedi. AİHM'e verilen savunmada da Gülser Yıldırım kararı onlarca defa referans gösterilmiş. Bu ne kadar zorda olduklarını gösteriyor. Şiddeti bitirmek için tutuklamaları yaptıklarını söylediler. Yani kararın yargı tarafından verilmediğini ısrarla itiraf ediyorlar. Biz biliyoruz hiçbir milletvekilimiz yargı kararıyla cezaevinde değil. Demokratik toplumun köküne dinamit koyan bir operasyonu demokratik toplum için yaptık diyecek kadar da yüzsüzler" şeklinde konuştu.
'Hukuk herkese lazım'
Hukukun herkese gerekli olduğunu vurgulayan Meral, "Sadece HDP'ye değil. Hepimizin hukuk güvenliği hakkı vardır. Şu anda iktidar kendi yolsuzluklarını, hırsızlıklarını örtmek için hukuku sadece bir sopa olarak kullanıyor. HDP bu ülkede milyonlarca insanı temsil eden demokratik siyaset yürüten bir parti olarak yoluna devam edecek. HDP'yi tasfiye etmeyi önüne hedef olarak koyanlar şiddeti de seçenek olarak koyuyorlar. Ama biz barış ve demokrasi talebimizi her zeminde ifade edeceğiz. HDP'ye asla boyun eğdiremeyecekler" diyerek sözlerini noktaladı.