ANKARA- HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi'nden HDK 8. Olağan Genel Kurulu'na mesaj gönderdi. Figen, halkların birlikteliğine vurgu yaparak,  "Faşizme ve OHAL rejimine karşı demokratik birlik, özgür, adil yaşam için ortak mücadelenin zaferini birlikte yaratacağız" dedi.

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 8’inci Kadın Meclisleri Konferansı Ankara Plaza Otel’de katılımcıların konuşmalarıyla devam ediyor. Konferansta DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in mesajının ardından Kandıra F Tipi Cezaevi’nde bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı ve Van Milletvekili Figen Yüksekdağ’ın gönderdiği mesaj okundu. 

Divan üyesi Neslihan Acar tarafından okunan mesaj salonda bulunanlar tarafından slogan, zılgıt ve alkışlarla karşılandı. HDK 8. Olağan Genel Kurulu'nu selamlayan Figen, salonda bulunanlara şöyle seslendi: 

 

'Ekim Devrimi HDK paradigması ve felsefesinde yaşıyor'

 

"Değerli dostlar, sayın divan, değerli konuklar, hepinize umutla, dirençle, yoldaşça merhaba. Bugün gerçekleştirdiğiniz kongre ile biz tutuklu siyasetçilere ve emek, demokrasi, özgürlük yolunda yürüyenlere güç ve moral veriyorsunuz.  Faşizmin toplumdaki, tüm yaşam ve direnç damarlarını kurutmak üzere saldırdığı, kuşatıp rehin aldığı bir zamanda varlık amacından kopmamak, yolundan sapmamak, sadece inatla değil,  inançla yürümeye devam etmek, zamanın ilerici, devrimci ruhunu kuşanmak ve temsil etmek demektir. HDK kuruluşundan bu yana, toplumsal gelişim ve siyasi mücadele süreçlerinde ileriye taşıyan bir dinamo oldu.  Ama, tam da faşizmin sömürü ve baskı politikalarının bu kadar koyulaştığı bir dönemde toplumun ilerici, devrimci ruhunu temsil etmek daha değerlidir.  

 

Ölen bir düzenin zombileşmiş ruhu karşısında kadının, emeğinin, doğanın, dayanışmanın, farklılıkların demokratik birliğinin ruhuyla donanmak, yaşam gücü kazanmak, HDK’nin alternatif yaratma düzeyinin de ispatıdır.  Bizler HDK programının siyasal alanda karşılığını yaratma, mücadelesini verme görevini üstlenen siyasetçiler olarak,  yarattığımız alternatifin nasıl büyük bir toplumsal- siyasal enerjiye dönüştüğünü gördük ve yaşadık.  

 

'Ortak mücadelenin zaferini birlikte yaratacağız'

 

HDK, bugün iktidarın böldüğü, kapitalizmin emeğine, doğaya, birbirlerine yabancılaştırdığı ezilenleri birleştirip tayin edici güç haline getiren tarihsel bir odaktır.  Demokratik toplum, Demokratik Cumhuriyet mücadelesinde bizi yeni yollara ulaştıran bir kavşaktır. Şimdi ise faşizme, tekçiliğe karşı birleşik antifaşist mücadelenin, yeni demokratik özgürlükçü yaşamın HDK’nin bağrında yükseleceğine inanıyorum. İnsanlığın büyük özlem ve amaçlarının üretilme, örgütleme, aydınlanma ocağı olarak Halkların Demokratik Kongresi, bugünden geleceğe köprümüz olacak yine. Birlikte kurduk birlikte büyüteceğiz. Faşizme ve OHAL rejimine karşı demokratik birlik, özgür, adil yaşam için ortak mücadelenin zaferini birlikte yaratacağız. HDK Genel Meclis üyelerine, eş sözcülerine başarılar diliyorum.  Özlemle, dirençle, yoldaşça kucaklarım hepinizi.” 

 

'Daha çok çalışmalıyız'

 

Figen’in mesajının ardından DTK Eş Genel Başkanı Leyla Güven söz  aldı. 2018'in halkların yılı olması için daha fazla örgütlülüğe ve eleştiri mekanizmasının güçlendirilmesi gerekliliğine vurgu yapan  Leyla, halkların yan yana gelmeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Kadınlar olarak birliktelik için öncülük misyonu yüklendiklerini belirten Leyla, umudun büyütülmesi gerektiğini vurguladı.

 

Deniz yaşasaydı...

 

Ardından HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay konuştu. Serpil, konuşmasına, “Faşizme karşı bir an olsun geri adım atmayan ve yeni yaşamı kurmak için iddialarından vazgeçmeyen herkesi selamlıyorum” diyerek başladı. AKP hükümeti tarafından yürütülen savaşa vurgu yapan Serpil, “Saldırılar karşısında geri adım atmamız isteniyor ama iki buçuk yıldır süren bu topyekün savaşa karşı hala dimdik ayaktayız” dedi. "Erdoğan parkasız Deniz Gezmiş" tartışmasına ilişkin de konşan Serpil, "Parkasız Deniz Gezmiş'e benzetiliyor. Bugün Deniz Gezmiş yaşasaydı sayın Demirtaş'ın koğuş arkadaşı olurdu. Bizler Denizlerden, Mazlumlardan aldığımız direnişi ve geleneği geleceğe taşıyacağız."

 

Hedef üçüncü seçeneğin inşası

 

HDK'nin, "Meclisler ile demokrasiye, demokratik cumhuriyetle özgürlüğe"  şiarıyla gerçekleştirdiği genel kurulun, 100 yıllık tarihe yol gösteren bir şiar olduğunu dile getiren Serpil,"Erdoğan rejimi bugün halklarımıza bir sivil darbe sürecini dayatmış, Türkiye'nin ağır sorunlarını sindirmeyi hedeflemiştir. Statükocu zihniyet de ulusalcı zihniyetde bize ikinci seçenek olarak dayatılıyor.  Bizler HDP ve HDK olarak bu iki seçeneğini de elimizin tersi ile itiyoruz. Bizler üçüncü seçeneği; halkların, yoksulların kadınların, işçilerin seçeneğini hedef alıyoruz. Bunun için yola çıktık. Hiç bir şey bizi bu yoldan döndüremez. AKP gırtlağına kadar çürümüşlüğe batmaktadır. Bugün de Kudüs meselesine sarılmış Kudüs'ün halkların, inançların başkenti olmaktan yola çıkarak Filistin halkını duygularını sömürerek kendi çıkarlarını hedefliyor” diye konuştu. 

 

'Mutlak tecrit sadece İmralı'ya değil tüm Ortadoğu'ya yapıldı'

 

DBP Eş Genel Başkan yardımcısı Hacer Özdemir ise, HDK projesinin mimarı PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı selamlayarak, "Bu proje bazılarını korkuttu ki mutlak tecridi başattı. Bu mutlak tecrit de sadece İmralı'ya değil tüm Ortadoğu'ya ve Kürt halkına dayatılıyor. Bizler de halklar olarak el ele vererek, bir bütün olarak faşizme karşı mücadele ederek, Rojava devrimini burada da gerçekleştirebiliriz" dedi.