
Filiz Kerestecioğlu: Toplumsal ihtiyaçlar için bir ekonomi istiyoruz
- 17:48 22 Aralık 2017
- Siyaset
ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Meclis'teki 2018 yılı Bütçe Tasarısının kapanışında yaptığı konuşmada, toplumsal ihtiyaçlar için ve halk için bir büyümenin gerekliliğini vurgulayarak, bütçe tasarısının bu haliyle kabul edilemeyeceğini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, 2018 Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısı kapanışına dair Meclis'te bütçeye dair söz aldı. Geçtiğimiz yıl gibi bu yılda bütçenin halk iradesinin hiçe sayılarak geçtiğini belirterek konuşmasına başlayan Filiz, "Toplumun geniş kesimlerinin katılım sürecinden dışlandığı, halkın kaynaklarının sermaye kesimleri, yandaş kurumlar ve güvenliğe aktarıldığı bu tasarıya hayır diyoruz! Toplumsal ihtiyaçlar için bir ekonomi, halk için bütçe istiyoruz" diye belirtti.
Konuşmasına yapım maliyeti 5 milyar TL olarak tahmin edilen Cumhurbaşkanlığına bağlı bin odalı Saray'ın 2016 yılı harcamasının yaklaşık 1 buçuk milyon liraya varmasına ilişkin Cumhurbaşkanı'nın "İtibarda tasarruf olmaz" sözünü hatırlatarak devam eden Filiz, "Peki itibar nerede? Bu trajik, ama kapitalist ülkelerdeki eşitsizliğin yarattığı eşitsizliğin olağanlaştırdığı bu fotoğraf, sosyal medyada 'halk yüzde 11 büyümeyi arıyor' diye paylaşılmıştı. İtibar bu fotoğrafta mı?" diye sordu.
'Milyonlarca insan açlık sınırı altında'
İşsizlik ve yoksulluk üzerine konuşmasını sürdüren Filiz, Türkiye'de her 8 kişiden birinin sosyal yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtti. Filzi, Ekim ayındaki açlık sınırının bin 544 TL, yoksulluk sınırı ise, beş bin 30 TL olduğunu hatırlatarak, milyonlarca asgari ücretli çalışanın açlık sınırına yakın, milyonlarca emeklinin ise açlık sınırının altında ücret aldığını söyledi.
'Rakamlar böyle söylemiyor'
Başbakan Binali Yıldırım, "Hükümetimiz, yıllardan beri çalışanımıza asla enflasyonun altında bir ücret vermemiştir" sözüne atıfta bulunan Filiz, "Oysa rakamlar böyle söylemiyor. Veriler, 6 buçuk milyon asgari ücretlinin enflasyonun altında ezildiğini gösteriyor. Hükümet bu yıl için asgari ücrete yüzde 8 zam yaptı. Ancak Kasım ayı enflasyonu yüzde 12.9, yıl sonu enflasyon beklentisi ise yüzde 9.8'e çıktı" diye konuştu.
'Yüzde 1 büyüdük'
Gazete manşetlerinde "Yüzde 11'lik büyüme" diyor! Ekonomimizi bozamadılar! "Ülkeye ekonomik kumpas kurmak isteyenlere tokat" ifadelerine işaret eden Filiz, şöyle konuştu: "Böyle muazzam büyüdüysek sıradan yurttaş neden bu büyümeyi hissetmiyor? Çünkü bu önümüze koydukları rakam geçen yılın 3. çeyreğine göre büyümeyi gösteriyor. 15 Temmuz'dan sonraki dönemde büyüme eksilere düştüğü için o döneme kıyaslayınca sanki ciddi bir büyüme varmış gibi gözüküyor. Oysa, Türkiye ortalama yüzde 5 civarı büyüyen bir ülke, eğer darbe girişimiyle büyüme oranı düşmeseydi ve yüzde 5 olsaydı, yüzde 5'e göre bugün yüzde 1.2 büyümüş olacaktık. Yüzde 11 değil, yüzde 1 büyüdük aslında!"
'Uyumsuz bir büyüme'
Konuşmasında emek ve doğaya da değinen Filiz, emeğin ve doğanın ciddi bir şekilde tahrip edildiğini söyledi. Filiz, "Nasıl büyüdük diye soruyoruz? Efendim şu kadar inşaat yaptık! Emlak, konut ve inşaatlar yatırım değil, tüketimdir! Üretim dediğin istihdam yaratır, üretim dediğin bir değer üretir! Her mahallede yıllardır yaşadıkları mahallelerinden edilmiş insanlar, TOKİ'ler, AVM'ler, plazalar, HES'ler! Doğayla tamamen uyumsuz bir büyüme" diye belirtti.
Aşık Veysel'in vasiyetinde "ben öldükten sonra üstümde çiçekler açsın, arılar bal alsın. Taş kapatır, çimento kapatır; oradaki biten otlardan koyun yesin, inek yesin süt olsun" dediğini anımsatan Filiz, "Hükümet doğanın büyüyeceği toprak, su bırakmadı" ifadesini kullandı.
'Gelir payı gitgide azaldı'
Türkiye'de en zengin yüzde 1 ile en yoksul yüzde 50 arasındaki gelir payının özellikle 2007 yılından sonra gitgide açıldığını dile getiren Filiz, şöyle konuştu: "Gini katsayısı diye tüm dünyada kabul gören bir standart vardır. Bir ülkede zengin ile fakir arasındaki uçurum arttığında Gini katsayısı da yükselir. İki gün önce Maliye Bakanı da bahsetti; fakat herhalde kendisi tabloyu ters tutarak tespit etti Türkiye'nin listedeki yerini. Çünkü Türkiye Gini sıralamasında gittikçe geriye düşüyor. Bu katsayı 2016'da 0.404 seviyesine çıktı. Son açıklanan veri Türkiye'de son 5 yılın en kötü Gini katsayısının kaydedildiğini gösterdi."
'Neden savaşa bütçeyi ayırmayı tercih ettik'
2018 yılına girerken yine AKP hükümetinin gündeminde zam olduğunu kaydeden Filiz şöyle devasm etti: "Yüzde 40 oranında Motorlu Taşıtlar Vergisi almaya kalktılar. İnsanlar tepki gösterince de vatan, millet, güvenlik demeye başlıyor hükümet! Bugün yüzde 25'e düşen MTV vergisinin yüzde 18'i Savunma Sanayi Fonuna aktarılacak! Savunma ve güvenlikten sorumlu kurumlara 2017'de ayrılan 64 milyardan fazla bütçe, 100 milyar TL'ye çıkarılıyor. 64 milyar neden yetmedi, neden bu bütçe 35 milyar arttı? Geçen yıldan daha fazla savaş mı olacak bu yıl? Neden bunları yapmak yerine silaha savaşa bütçeyi artırmayı tercih ettik?"
Filiz konuşmasının devamında geçen yıl ile bu yıl arasındaki 35 milyar TL'yle neler yapılabileceğini şöyle sıraladı:
"*31 bin 250 tam teşekküllü okul yapılabilir
*25 bin öğrenci yurdu yapılabilir. Çocuklar yoksulluk yüzünden Aladağ'daki gibi denetimsiz, kontrolsüz cemaat yurtlarında canlarını vermezler.
*400 bin ataması yapılmayan öğretmenin tamamının ataması yapılarak 19 ay boyunca maaşı ödenebilir.
*Maden işçileri İçin 16 kişilik, tam 127 bin 272 yaşam odası kurulabilir. Soma, Ermenek, Şirvan'da işçiler yaşamlarını yitirmez!
*250 km metro hattı yapılabilir.
*Türkiye'de geniş tanımlı 7 milyon işsizin tamamına; 5 ay boyunca, aylık 1000 Lira işsizlik maaşı ödenebilir.
*7 milyon üniversite öğrencisinin tamamına, bir eğitim-öğretim yılı boyunca, aylık 500 Lira burs verilebilir.
*200 yataklı tam teşekküllü 625 hastane yapılabilir."
'Teknoloji tüketen ülke'
Türkiye'de elle tutulur bir üretimin olmadığını aksine tüketimden dolayı her şeyin dolara endeksli olduğunu kaydeden Filiz, "İnsanların alım gücü düşerken yurttaşa ne pazarlanıyor? Yerli otomobil! O otomobil yerli mi? Ne patenti ne ara malzemeleri yerli. Hiçbir şeyi yerli değil. Canı gönülden isterdik ki doğayla, ekolojiyle, insanla uyumlu bir teknoloji üreten, bilim üreten bir ülke olalım. Fakat ne yazık ki, Türkiye teknoloji üreten değil; teknoloji tüketen bir ülke" şeklinde konuştu.
'Meydanı boş buldular'
HDP'li 10 vekilin cezaevinde olduğunu hatırlatan Filiz, "Tutuklu vekillerimiz içerideyken bütçenin hiçbir şey yokmuş gibi geçmesi bu Meclis'in bu tarihteki en büyük ayıbıdır ve utancıdır. Bu ülke hani Mevlana'nın Yunus Emre'nin Pir Sultan Abdalın; Halide Ediplerin Nezihe Muhittinlerin, Şeyh Bedrettinlerin, Feqîyê Teyranların, Ayşe Şan'ların ülkesiydi. Ne ettiniz de bu ülkenin en yaratıcı siyasetçileri, gazetecileri hapiste, bunlar meydanları boş bulur oldular" sözlerini kullandı.
'O günler gelecek'
Filiz konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Hangi partiden olursanız olun sevgili Kürt yurttaşlar, bu devletin ahir ömrünüzde size iyi muamele ettiği pek görülmedi, ama o günler de gelecek. Sizler de acılarınızın da, kayıplarınızın da, verdiğiniz mücadelenin de sonuçlarını eminim ki göreceksiniz! Anadiliniz hepimiz için, hani diyorsunuz ya baş göz üstüne olacak... Siz 'ser sera ser çewa' deyince biz, 'ne güzel fonetiği olan bir dil, İspanyolcadan bile güzel' diyeceğiz! İngilizceye ettiğimiz hevesi, bir de bu topraklardaki kardeşlerimizin dilini öğrenelim diye edeceğiz."