Serpil Kemalbay'dan Tayyip Erdoğan'a: İkinci İsrail olmaya ant içmişsin
- 15:57 24 Aralık 2017
- Siyaset
AĞRI - HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, “tek tip elbise”, devlet güçleri tarafından yıkılan Garzan Mezarlığı’na yönelik saldırılara tepki göstererek, "Ey Erdoğan, dünya lideriymişsin gibi algı operasyonu yapma. Herkes seni biliyor. İkinci bir İsrail olmaya ant içmişsin” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı İl Örgütü kongresine katılan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, gündemdeki konulara ilişkin konuştu. Türkiye halklarının son iki buçuk yıldır barış, demokrasi ve emek mücadelesinde ağır bedeller ödediğini söyleyen Serpil, devletin kendilerine yönelttiği saldırıların esas nedeninin özgürlüğü, eşitliği, barışı, emeğin hakkını, kadınların her alanda var olmasını istemelerinden kaynaklandığını ifade etti.
'İsrail'in Filistin'e yaptıklarını Kürtlere yapmak için...'
Bitlis'te bulunan Garzan Mezarlığı’nın devlet tarafından yıkılarak PKK’lilere ait cenazelerin taşınmasına, "İsrail zihniyetinden hiçbir farkı yoktur" diyerek tepki gösteren Serpil, "İsrail'in Filistin halkına uyguladığı hangi zulüm vardır ki Türkiye devletinin iktidarları bizim halklarımıza uygulamasın. Bugün Türkiye, bugün Erdoğan ikinci bir İsrail olmaya ant içmiş görünüyor. SİHA'larıyla, savaş yatırımlarıyla, İsrail'in Filistin halkına yaptıklarını Kürt halkına yapmak için elinden geleni ardına koymuyor" dedi.
'Zulüm bütçesi'
Meclis’te tartışılan bütçe görüşmelerine de değinen Serpil, 2018 yılı bütçesinin halka tank top olarak geri döndüğünü söyleyerek, "Oysa sağlık olarak, eğitim olarak, kalkınma olarak gitmesi lazım. Ama bir avuç egemenin çıkarları korunacak diye bizim vergilerimizden elde edilen bütçe savaş bütçesi, zulüm bütçesi olarak geçti” ifadelerini kullandı.
'Herkes seni biliyor'
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'a seslenen Serpil, "Ey Erdoğan, dünya lideriymişsin gibi algı operasyonu yapma. Herkes seni biliyor. Filistin halkının derdi seni zerre kadar ilgilendirmiyor. İlgilendirseydi İsrail'le bu kadar ekonomik ilişki kurar mıydın? Mavi Marmara'da Kudüs ve Ankara arasında anlaşma imzalar mıydın? Bugüne kadar Filistin halkının yaşamına değen hangi adımı attın? Hangi ablukayı kaldırdın Filistin'de? Ablukayı kırmak yerine burada yeni ablukalar kurdun. Şırnak'ta Taybet Ana'nın cenazesi 7 gün sokakta kaldı, Cemile buzdolabında saklandı, Seyda evinin mutfağında vuruldu. Bunlar İsrail'de olmadı, Şırnak'ta oldu" şeklinde konuştu.
'Yağma yok'
TSK'nin Efrîn saldırı hazırlıklarına da değinen Serpil, şunları söyledi: "Neymiş, yeni bir Kobanê istemiyorlarmış. Kobanê demek IŞİD'e karşı mücadele demek. 'Yeni bir Kobanê istemiyoruz' demek 'IŞİD gelsin ve tekrar kafa kessin, kadınları sokaklarda satsın, katliamlar yapsın. Efrîn'de barış var, gelecek umudu var. Sen Efrîn'e saldırarak bu barış umudunu yok etmek istiyorsun. Ama yağma yok; barış da olacak, kardeşlik de olacak. Yeni bir yaşam Rojava'da olduğu gibi bu topraklarda da hayat bulacak."
'Kendine karşı politika yapıyor'
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Hakkari ve Şırnak'ta "yaylalara yasakları kaldırıyorum" şeklindeki konuşmasını hatırlatan Serpil, "Yahu bu yasakları kim koydu? Kendi kendine karşı politika yapan bir iktidarla karşı karşıyayız. Şırnak'ta salona doldurduğu polis askere diyor ki 'biz yüzde 28 oy aldık', salon alkışlıyor. Sonra diyor ki 'alkışlamayın yanlış anlaşıldı.' Sen bu kadar katliam yaptığın bir kentte daha ne bekliyorsun?" dedi.
'Bu iktidarı tarihin çöplüğüne göndereceğiz'
Bugün yayımlanan KHK ile hayata geçirilmesi planlanan “tek tip kıyafet” uygulamasına da değinen Serpil, şunları ifade etti: "Tıpkı cezaevinde direnen yoldaşlarımız gibi bizler de siyasi iddialarımızdan vazgeçmedik. Hiçbir baskı bizi iddialarımızdan vazgeçiremez. AKP-Erdoğan rejimi statükocu güçlere yaranmak için saldırıları artıracaklarını gösteriyor. Yeni KHK ile cezaevlerinde tek tipi dayatmak istiyorlar. Tek tip direniş demektir, başkaldırı demektir. 80'lerde 90'larda siyasi tutsaklara tek tip giydirirken karşılaştığınız direncin fazlasıyla karşılaşacaksınız. Tek tip demek katliam demektir. AKP-Saray rejimi bu politikalarında ne kadar ısrar ederse biz de o kadar direneceğiz. Bu iktidarı tarihin çöplüğüne göndereceğiz."