Şehriban Aslan

 

DİYARBAKIR - Mahkeme tarafından 21 ay hapis cezasına çarptırılan HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, yaşanan sürecin sanıkları değil tanıkları olduklarını ifade etti. Leyla, sanıkların kimler olduğunu bildiklerini ve onları mahkemede sanık koltuğuna oturtana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. 

 

HDP'li vekillere dönük gözaltı ve tutuklama operasyonlarının başladığı 4 Kasım'ın üzerinden bir yıl geçti. 4 Kasım gecesi başlayan siyasi operasyonlar hala devam ederken, bir yıl içerisinde birçok HDP'li vekil tutuklanarak cezaevine konuldu. Sadece vekiller değil aynı zamanda HDP'nin yöneticileri, il ve ilçe eşbaşkanları da tutuklandı. En sonda geçtiğimiz günlerde Efrîn saldırılarına yönelik açıklama yapmak isteyen DTK Eşbaşkanı Leyla Güven gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. 

 

Siyasetçilere, devletin ve iktidarın politikalarını teşhir etmelerinden kaynaklı cezaların yağdığına vurgu yapan HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, cezaların kendilerine geri adım attıramayacağını belirtti.

 

'Amaç Kürt siyasetini tasfiye etmektir'

 

4 Kasım operasyonunun iktidar eli ile yapıldığını söyleyen Leyla, vekillerin ceza almasının da bu sürecin bir parçası olduğunu belirtti. Leyla, sadece vekillerin değil bir bütünen HDP'nin yöneticileri, eşbaşkanları ve HDP'ye gönül vermiş kişilere cezaların verildiği bir dönemin yaşandığına dikkat çekti. Leyla, "Bu operasyonlar aslında topyekûn olarak elde edilen kazanımların ortadan yok edilme konseptidir. İdris Baluken'e ve Selma Irmak'a verilen cezalar bunun bir devam niteliğinde olduğunu gösteriyor. Türkiye'nin zaten yıllardan beri kör topal bir şekilde yürüyen hukuk anlayışı vardı ve bu hukuku Cizre'de kaybettiler. Hukuku kendine göre, kişiye göre uygulayan bir iktidar var. Amaç Kürt siyasetini tasfiye etmektir" diye ifade etti. 

 

'Önce ilçeler ardından ülke ablukaya alındı'

 

Cizre saldırılarından önce Türkiye toplumuna çağrı yaptıklarını söyleyen Leyla, o dönemde ilçelerden sonra tüm ülkenin ablukaya alınacağını söylediklerini belirtti. Leyla, "Biz o dönem eğer bugün Cizre'nin bir mahallesi ya da Sur ilçesi ablukaya alınıyorsa bu büyük bir ateştir ve her yeri saracaktır dedik. Hukuk, adalet, vicdan burada tüketiliyor. Burası insan normlarının yerle bir edildiği bir alandır. İnfazlar, cezalar ve yakmaların yaşandığı yerdir. Bu böyle devam ederse tüm Türkiye'yi saracak dedik. Şuan geldiğimiz o noktada onu gösteriyor. Evet Kürdistan'da iki yıldır yaşanan süreç çok ağırdı, vahşet bodrumları ve işkenceler yaşandı. Şimdi faşizm her yeri ve her alanı sarmış durumdadır" dedi.

 

'Tüm deliller ortadan yok edildi'

 

Kendisinin de “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla tutuksuz olarak yargılandığı davada 1 yıl 9 ay hapis cezası verildiğini hatırlatan Leyla, "Benim yargılandığım ve ceza aldığım dosya aslında tanıklığını yaptığım bir davaydı" diye konuştu.

 

Cizre Hastanesi’nde çok sayıda hak ihlaline ve cinsel işkence ile saldırıya bire bir tanıklık ettiğini aktaran Leyla, "Mahkemede şunu talep ettim; Siz gerçekten adil bir hukuktan, yargılanmadan ve talimat almamışsanız üç sivil vatandaşı öldürenler kimlerdir? Buradan açığa çıkartın. Neden hala bir soruşturma başlatılmamış? Hastane görüntüleri nerde yok edildi? Tarama görüntüleri, cinsel istismar görüntüleri nerede? Bunları sorduğum için ve yargıyı teşhir ettiğim için bana verilen ceza susturulmam içindir" ifadelerini kullandı.

 

'Yapılanları teşhir etmeye devam edeceğiz'

 

Leyla, yaşanan günlerin sanıkları değil tanıkları olduklarını ifade ederek, sanıkların kimlerin olduğunu bildiklerini ve onları mahkemede sanık koltuğuna oturtana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti. Leyla, "Tüm yapılanlar demokratik siyaseti bitirmeye dönüktür. HDP'nin, HDP kitlesinin duruşunu, ısrarını gördüler ve boyun eğdirmek istediler. Halk büyük bedellerle bu noktaya geldi. Bu halk asla ve asla boyun eğmemiştir.Seyit Rıza boyun eğmedi, torunu Mehmet Tunç Cizre'de boyun eğmedi. Bundan dolayı kimse Kürt halkından boyun eğmeyi beklemesin. Bu cezalarla geri adım attıramazlar" diye konuştu.