
Serpil Kemalbay: Barış demekten neden korkuyorsunuz?
- 13:58 6 Şubat 2018
- Siyaset
ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, “İçişleri Bakanlığı’nın rakamlarına göre son dönemde Efrin gündemiyle, barış savunucusu 449 kişi gözaltına alındı. 114’ü tutuklandı. Barış demekten neden korkuyorsunuz?” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Serpil, HDP’nin Türkiye’nin umudu olduğunu ve Türkiye’nin geleceğini inşa edeceğini söyledi. Serpil, HDP’nin zorlu bir demokrasi mücadelesinden geçerek, gözaltılara, baskılara ve şiddete rağmen bedel ödeye ödeye mücadelesine devam ettiğini belirtti.
‘Kürt halkı her zaman ayağa kalktı’
Serpil, Cizre’de iki yıl önce ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde 291 kişinin sığındıkları bodrumlarda öldürülmesinin yıldönümü olduğunu anımsatarak, “İki yıl önce Cizre’de tarihin en büyük vahşeti yaşandı. ‘Vahşet Bodrumu’ olarak tarihe kaydedilmiş olan, aralarında çocuk ve kadınların da olduğu 291 kişi yaşamını yitirdi. Ve bir ülke bir devlet, kendi kentini, kendi ilçesini bombalayarak, ağır silahlarla tahrip ederek büyük bir yıkım yarattı. Bu tablo Türkiye’de ilk kez olmuyor. Türkiye 12 Eylülleri de gördü. Daha önce de pek çok katliam gördü. 90’larda köy yakmalar vardı. Asit kuyuları vardı, insanların faili belli katliamlarla katledilip atıldığı kuyular. Fakat ne oldu, bütün bu katliamlardan sonra Kürt halkı her zaman ayağa kalktı, her zaman mücadele yükseldi. Şimdi de Cizre dimdik ayakta mücadelesini sürdürüyor” diye konuştu.
‘Celal Şeker’in yaşamını yitirmesi cinayettir’
Geçtiğimiz hafta cezaevinde yaşamını yitiren hasta tutuklu Celal Şeker’in ailesine başsağlığı dileyen Serpil, “Cezaevinde gencecik yaşta yaşamını yitirdi. Göz göre göre tutuklu kaldığı cezaevinde onlarca hastalığı olduğu defalarca önergeler verilerek duyurulduğu halde, ki bunun için en çok mücadele eden Muş Milletvekilimiz Burcu Çelik, o da cezaevinde, bütün bu çabalara rağmen hasta tutsak kardeşimiz tahliye edilmedi ve yaşamını cezaevinde yitirdi, bu bir infazdır. Bir cinayettir” ifadelerini kullandı.
‘Savaş şakşakçılarının gözaltına alındığını duydunuz mu?’
Efrin operasyonu sonrası artan gözaltılara tepki gösteren Serpil , şunları söyledi: “Bugünlerde barışın yasaklandığı, savaşın alkışlandığı çok karanlık, çok trajikomik bir dönemden geçiyoruz. Barış isteyenler, sosyal medya hesaplarından barışı destekleyenler gözaltına alınıyorlar. İçişleri Bakanlığı’nın rakamlarına göre son dönemde Efrin gündemiyle, barış savunucusu 449 kişi gözaltına alındı. 114’ü tutuklandı. Barış demekten neden korkuyorsunuz? Bu dünyanın hiçbir yerinde olan bir şey değil. Belki sadece Hitler döneminde böyle bir şeyle karşılaştı insanlık tarihi. Şimdi de Recep Tayyip Erdoğan döneminde böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu gözaltı operasyonlarına, sansüre, gazetecilerin tutuklanmasına, akademisyenlerin gözaltına alınmasına, işlerinden atılmalarına, yaşamı savunduğu için insanların üzerine gidilmesinden vazgeçilmesi gerekiyor. Barışı savunmak bir onurdur. Savaşı kışkırtmak ise suçtur. Sosyal medyada savaş şakşakçılığı yapan birinin gözaltına alındığını duydunuz mu? Buradan, savaş kışkırtıcıları için açık suç duyurusunda bulunuyoruz.”
Geçtiğimiz hafta gözaltına alınan ve dün çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakılan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin karşı karşıya kaldığı duruma da değinen Serpil, “TTB Merkez Konseyi üyeleri, ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dedikleri için gözaltına alındılar. TTB kapısının önünde hacamatçılar eylem yaptılar. Ne kadar kara bir komedi. Bu ülkenin aydınlarına, bilim insanlarına, hekimlere, gazetecilere, okumuş insanlara bu ne nefrettir. Savaş çığırtkanlığı yapan kişilere de bu ne teşviktir. Sormak istiyoruz, acaba beyefendi hastalandığında onu sağlığına kavuşturanlar, hacamatçılar mı oldu?” diye sordu.
“Efrin’e yapılan operasyonun sebebi, Efrin’den Türkiye’ye kurşun sıkıldığı için değil” diyen Kemalbay, Efrin’den Türkiye’ye tek bir taş atılmadığının herkes tarafından bilindiğine vurgu yaptı.
‘Savaşa ihtiyaç duydular’
Serpil, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kaldı ki böyle bir şey bile olsa bir gün birisi çıksa ve oradan Türkiye topraklarına kurşun da sıksa siz önce bir müzakere edersiniz, ne sorun var, niye atılıyor diye bakarsınız. Hemen savaş tamtamları çalmazsınız. Fakat burada öyle bir şey var ki, aslında Efrin’e yapılan işgal girişiminin arka planında Türkiye halklarını geleceğiyle ilgili çok önemli kararlar var. O çok önemli kararlar onların söyledikleri gibi beka sorunuyla ilgili değil. Türkiye halklarının bölünme, parçalanma sorunu olduğu için değil. Tam tersine AKP-Erdoğan-Bahçeli rejiminin kendi iktidarlarını bir beka sorunu olduğu gibi, onların Türkiye tahayyüllerini bir beka sorunu var. O yüzden Efrin savaşına ihtiyaçları oldu. O yüzden böyle bir savaş başlattılar. Bölgede ABD ve Rusya vesayet savaşı yürütüyor ve Ortadoğu, dünya güçleri tarafından yeniden yapılandırılmak isteniyor, yeni haritalar çizilmek isteniyor. Bunun anlamı emperyalist güçlerin kendi çıkarlarını korumak için bir vesayet savaşı gerçekleştirmiş olmalarıdır. Orada halkları, kadınları, çocukları korumaya çalıştılar. Bunun için özellikle Kürt halkı önemli bir direniş sergiledi. Vahşi DAİŞ çetelerine karşı hem kendilerini korudular hem de Suriye coğrafyasında barış için önemli bir fırsat yarattılar.
‘Şovenizmi kışkırtarak bir yere varılmaz’
Bir kez daha söylüyoruz Efrin’e işgal girişimi kendi çıkarlarını orada görmelerinden kaynaklıdır. Tıpkı Vietnam’da, Irak’ta, Afganistan’da yaşananlar gibi buradan bir kazanım elde etmesi mümkün olmayacaktır. Fakat orada, kendi yaşamını koruyan halkların mücadelesini olduğunu da Türkiye halklarına söylememiz gerekiyor. Çünkü AKP-Erdoğan rejimine sorarsanız orada teröristler var ve teröristlerle savaşılıyor. Hayır. Bakın, Efrin halkı bu savaşa karşı olduğunu söylüyor. Bu savaşın kendisine yönelik olduğunu söylüyor. Orada çatışan güçlerin de kendi savunma güçleri olduğunu söylüyor. Bu gerçeğe gözlerini kapatarak sadece şovenizmi kışkırtarak hiçbir yere varamayız.”