
Bir yandan Efrîn'e saldırıyorlar bir yandan da şeker fabrikalarını satıyorlar!
- 09:09 15 Mart 2018
- Siyaset
Melike Aydın
İZMİR - Türkiye'de ekonomi, sağlık, eğitim alanlarında yaşanan krizin üstünü örtmek için Efrîn'e saldırı başlatıldığını belirten HDP İzmir İl Eşbaşkanı Semra Uzunok, "Şeker fabrikalarının satılmasında olduğu gibi bütün özelleştirmelerde önce fabrika zarar ettirilip sonra satıldı. Bu savaş kisvesi altında insanların gözü Efrîn'e dikilerek ülkenin içindeki değerler de yok edildi" dedi.
Türkiye ve bağlı grupların Efrîn'e yönelik işgal operasyonun Türkiye'de özelleştirmeler, sağlık, eğitim gibi değerlerin pazarlık meselesi haline getirilmesi anlamına geldiğini belirten HDP İzmir İl Eşbaşkanı Semra Uzunok, savaşın bir yandan ölümleri rakama indirgerken diğer yandan da halkın ekmeğine göz dikmek olduğunu belirtti.
'Savaş yönetememe krizinin kapatılması için başladı'
Türkiye'ye herhangi bir müdahalesi olmadığı halde kendi kaderini tayin eden bir kanton olan Efrîn'e karşı CHP'nin de onayıyla başlatılan işgal operasyonunun kadınların, çocukların ölümüyle devam ettiğini söyleyen Semra, Türkiye'de ve dünyada yaşayan bütün barışseverler olarak bu işgale karşı çıktıklarını söyledi. Türkiye'deki ekonomik krizin, yönetememe krizinin üzerinin savaş politikaları ile kapatılmaya çalışıldığını vurgulayan Semra, Türkiye halklarının ekmeğinin, aşının elinden alınması çocukların ölümü demek olduğunu söyledi.
'Soykırım operasyonu bahaneler üretilerek başladı'
Dünya halklarının soykırımı Bosna'da, Sur'da, Cizre'de olduğu gibi izlediğini belirten Semra, "Kürtlere yönelik bu soykırım Türkiye halkalarının birlikte yaşamasının önünde bir engel. Barıştan yana yurtseverler, demokrat ve devrimciler bu savaşın karşısında durmaya devam ediyor. Tek adam iktidarı oyları düştükçe savaşa başvuruyor. Anketlerle ülke yönettiğini kendi ağzından defalarca duyduk. Savaşlarla oyunu arttırdığına inanıyor. Tayyip Erdoğan'ın MİT ajanları bir top atışıyla savaşı başlatabileceğini kendi ağızlarıyla söylemişti. Oysa ki bizim Suriye halkları ile devam eden akrabalık bağları ve güçlü dostluk ilişkilerimiz var" dedi.
'Savaş bütün değerlerin pazarlık aracına dönüşmesi anlamına geliyor'
Savaşın aynı zamanda yoksulluğun, şeker fabrikalarının satışını, emekçilerin haklarının gaspının bir siyah örtüsü olarak kullanıldığını belirten Semra, savaşın can kaybının yanında arka yüzünün de olduğunu söyledi. Semra " Savaşta ekonomik haritalar yeniden çizildi. Savaş devam ederken kendi halkını ikiye bölüyor. Türkiye'deki halkları hem ekonomik olarak hem de politik olarak zora sokmuştur. Şeker fabrikalarının satılmasında olduğu gibi bütün özelleştirmelerde önce fabrika zarar ettirilip sonra satıldı. Bu savaş kisvesi altında insanların gözü Efrîn'e dikilerek ülkenin içindeki değerler de yok edildi. Emperyalist ülkelerin yeniden paylaşım savaşında limanlarla ilgili, boğazlarla ilgili, sağlık politikalarından eğitim politikalarına kadar Türkiye'nin bütün değerleri pazarlık aracı haline gelmiştir" diye konuştu.
'Sahte kahramanlıklarla halkın gözü boyanıyor'
Türkiye'deki yoksul halkların çocuklarının ölüme gönderilmesinin 'kahramanlık' olarak yansıtıldığını, karşısındakinin de aslında düşman olmadığını söyleyen Semra, "Sahte kahramanlıklarla halkların gözü boyanıyor, bugüne kadar gelen cenazelerden gördüğümüz kadarıyla yoksul, gelecek kaygısı nedeniyle paralı asker olmuş gencecik çocukların cenazeleri toprağa gömülüyor. Sayılarla ifade edilen yaşamlar var. Suriye halklarının da gündelik hayatını sürdüğü, sokaklarında çocukların oynadığı bir ülkeyi savaşa sürükledik. Bu yasa tasarısına biz karşı çıktık. Türkiye halklarının çocuklarının geleceğine göz dikildiğini görmesi gerekir. Bu savaş kurmaca bir savaştır. Biz bu senaryoyu tersine çevirmeli ve barışı sağlamalıyız. Efrîn'e sıkılan her kurşun bizim ekmeğimizden aşımızdan giden paralardır. Türkiye halklarının en yüksek sesle 'savaşa hayır' demesi gerekiyor" diye ekledi.