Duygu Ciniviz

 

DİYARBAKIR - HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, AKP ve MHP'nin 'seçim ittifakı'na ilişkin düzenlemeyi gece yarısı yapılan oylamayla TBMM'den geçirmesini kabul edilemez olarak değerlendirdi. Sibel, önümüzdeki süreçlerde yapılacak seçimlerin güvenliğinin kalmadığını söyledi.

 

AKP'nin hazırladığı MHP'nin ise destek verdiği siyasi partilerin "seçim ittifakına" ilişkin düzenlemeyi içeren 26 maddelik ortak kanun teklifi, Meclis Anayasa Komisyonu'nda kabul edildi. Teklifle, siyasi partilerin ittifak yaparak milletvekili seçimine katılmalarına imkan tanınıyor. Buna göre, seçimlere katılma yeterliliği taşıyan siyasi partiler, ittifak yaparak seçime katılabilecek. Ayrıca teklifle, öngörülen ittifak müessesesine uyum amacıyla, Milletvekili Seçimi Kanunu'nda düzenleme yapılıyor. İttifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamının yüzde 10'u geçmesi halinde, bu siyasi partilerin her biri barajı geçmiş sayılacak.

 

'Darbe anayasasını bile geçtiler'

 

HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, gece yarısı AKP ve MHP oylarıyla TBMM'de seçim ittifak düzenlemesinin seçime 20 ay gibi bir sürenin kalmış olmasına rağmen hızla geçirilmesinin gündemden çıkarmaya yönelik olduğunu belirtti. Sibel, "Seçim ittifakı yasasına baktığımız zaman iktidarın her bakımdan kendini kazanmaya yönelik konumlandırdığını görmekteyiz" diye konuştu. AKP'nin iktidara geldiği dönemde "Yüzde 10  seçim barajını kaldıracağım" dediğini hatırlatan Sibel, "Dünyanın hiçbir yerinde yüzde 10 seçim barajı yoktur. Ancak Türkiye'de 1982 askeri darbe anayasasının bir ürünü olarak seçim barajı siyasal literatürümüze eklenmiştir. AKP, şimdi askeri anayasasının kat be kat üzerine çıkarak yüzde 50 artı 1'i getirdi. Yani yüzde 51'i esas aldılar" dedi.

 

'Kendilerini garanti altına aldılar'

 

Yapılan düzenlemeyle, Vali ve Kaymakamlıklara sandıkları taşıma yetkisi verildiğini vurgulayan Sibel, valilerin istediklerinde "Sandık güvenliği yok" diyerek taşıma yapabileceğine dikkat çekti. Sibel, böylelikle Kürdistan'ın köylerinde, ilçelerinde veya iktidarın oy almadığı yerlerden, alabileceği yerlere dönük taşımalı sistemle sandıkları taşıyacaklarını söyledi. Önemli bir diğer konuya da değinen Sibel, "Sandık başkanlarının kamu görevlilerinden oluşturulacak olması en önemli konulardan biri. Bu, seçimlerin asli öznesi olan siyasi partilerin sandık kurulu belirleme haklarının ellerinden alınmasıdır. KHK'ler ile itiraz eden, muhalif olan herkesi zaten ya ihraç ettiler ya da açığa aldılar bu düzenleme ile de kendilerini garanti altına aldılar" diye konuştu.

 

'Faşizm kurumsallaşıyor'

 

Seçim ittifakı düzenlemesi ile HDP'nin parlamentoya girmesinin ve muhalefet etmesinin engellenmek istendiğini dile getiren Sibel, mevcut durumla faşizmin kurumsallaştırılmasına devam edildiğini belirtti. Sibel, "Eğer amaçları demokratik bir sistem oluşturmak olsaydı bu seçim yasası asla geçmezdi. Yüzde 10 barajı tamamen ortadan kaldırılırdı, OHAL boyunca çıkarılan KHK'ler ile iktidar seçimi kazanmayı garantiye almaya çalışıyordu" ifadelerini kullandı.

 

'Yaşanılanlarda 3 partinin payı var'

 

Düzenlemede tartışma yaratan seçmene "ihbar" ile sandık çevresine kolluk gücü çağırma yetkisinin verilmesini değerlendiren Sibel, AKP'nin Türkiye toplumunu ve halklarını kendi içerisinde ajanlaştırma siyaseti izlediğinin altını çizdi. Sibel, seçim güvenliğinin hiçbir şekilde kalmadığını dile getirerek, kabul edilen düzenle ile bu ihtimalin ortadan kaldırıldığını ifade etti. Gelinen aşamada CHP'nin muhalefet etmekte yetersiz kaldığı ve dik durmadığını vurgulayan Sibel, "Kendilerine sıra gelmeyeceğini düşündüler ancak düzenleme ile birlikte yapılacak seçimlerde CHP'nin ciddi baskılara maruz kalacağını düşünüyoruz. HDP olarak faşizme karşı mücadele yürüttüğümüz için arkadaşlarımız tutuklandı, vekilliklerimiz düşürüldü, belediyelerimize kayyımlar atandı ve bunların hepsi 3 partinin ittifakıyla yapıldı"  şeklinde konuştu.

 

'AKP, CHP, MHP ulus-devlet bakış açısı ile refleks gösteriyor'

 

Mevcut iktidar partisinin ve muhalefet partilerinin HDP karşısında tek ses olduğunu unutmadıklarını aktaran Sibel, "Meclis bizim büyük bedeller ödeyerek kazandığımız bir alan. AKP, MHP, CHP oylarıyla milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı, Efrîn saldırlarının önü açıldı, yüzde 10 seçim barajına sahip çıkıldı. Aynı zamanda Cizre, Sur, Şırnak'ta yaşanan saldırılara karşı olumlu tavır takındılar. Günlerce Taybet Ana'nın cenazesinin sokak ortasında bekletilmesine sessiz kalındı, Aysel Tuğluk'un annesinin cenazesinin mezardan çıkarılmasına sessiz kalındı. Bütün bunlar bu 3 partinin ortak ulus-devlet bakış açısına sahip olmasından kaynaklandı. Ve bu 3 partinin ortak refleksi bugün Türkiye'yi böyle bir savaşın içine dahil etti. Bu 3 partinin almış olduğu tutuma karşı biz her yerde demokratik siyaseti sürdürme kararlılığı göstereceğiz, mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.