
Filiz Kerestecioğlu: Kadınlar sahneleri bu zihniyete terk etmezler
- 15:46 2 Nisan 2018
- Siyaset
ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, kadın tiyatro sanatçıların TBMM Başkanlığı'nın talimatıyla sahneye çıkartılmamasına “Meclis çatısı altında yaşanan bu olayın tek sonucu istifa olmalıdır. Kadınlar yıllardır ter döktükleri sahneleri, bu zihniyete terk etmezler” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e dönük sözlerini değerlendiren Filiz, “Bir söz vardır: İnsanı kendi dili yer bitirirmiş. Bunun en iyi örneği artık dilinin hiç kemiği olmayan Tayyip Erdoğan. İster Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, ister AKP’li kendi vekilleri, ister Kosova Başbakanı, ister Emmanuele Macron, o bu hiç fark etmiyor Erdoğan için. Kendi insanına da, dünyaya da bu kadar hakaret eden, aşağılayan bir yönetici daha görmedi Türkiye bugüne kadar. Genel olarak AKP’nin karnesinde ise bu hafta yine öfke, nefret, siyasi düzeysizlik hepsi tam not gidiyor. Erdoğan, katıldığı mitingde kendi Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'i yuhalatma noktasına geldi. Ne demiş Mehmet Şimşek, ‘Şirketler döviz borçlarını ödeyemiyorlar’ demiş ‘Borçlanmayın, temkinli olun’ demiş. Onu bunu yuhalatmak nedir? Bu anlaşılır değil, onu bir kenara koyalım. Peki, şirketler borçlarını ödeyebiliyorlar mı?” diye sordu.
“Efrin’in maliyeti sadece halka. Kendilerinin başka sömürgeci planları var” diyen Filiz, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik’in “50 küsur şehit verdik ancak Suriye'deki yeniden inşa sürecinde Türk müteahhitler pastadan daha fazla pay alacak” sözlerine şöyle tepki gösterdi: “Biliyorsunuz tarihte başka ülke pazarlarında ham madde ve ucuz emeği kullanan, ticaret yaparak zenginleşen ülkelere ‘sömürgeci ülkeler’ deniyor. Amaç kendi inşaatçılarına para kazandırmak. Efrin’de yüzlerce kişi öldü, onlarca Türkiyeli asker yaşamını yitirdi, yüzbinlerce kişi evini terk etmek zorunda kaldı.”
‘Neden Antep’te yapılıyor toplantı?’
Filiz, şöyle devam etti: “Efrin Kurtuluş Kongresi adıyla toplantı yapıyorlar. Toplantı nerede yapılıyor Antep’te. Madem Afrinlisiniz neden Antep’te yapılıyor toplantı? Çeşitli ülkelerin istihbaratlarıyla çalıştığı iddia edilen bir sözcü, Efrin’in yönetiminde koordinasyon görevini Hatay Valiliği’nin üstleneceğini, Türkiye’nin atayacağı bir vali yardımcısının Efrin’de vali gibi hareket ederek koordinasyonu sağlayacağını söylüyor. Yandaş medya da çarşaf çarşaf haber yapıyor. Bu hem Anayasa’nın hem uluslararası hukukun ihlalidir.
'Dönüp İsrail’e ‘İşgalci’ diyorlar'
Şimdi dönüp İsrail’e işgalci diyorlar. Bildiğiniz gibi, İsrail askerlerinin silahsız olan ve protesto etmek için taş atan gençlere açtığı ateş sonucu 15 kişi öldü, 100’den fazla kişi yaralandı. Yaşamını yitirenlerin ailelerine ve tüm Filistin halkına başsağlığı diliyorum. İsrail bu cinayetler karşısında vurdumduymazlığa devam edemez. Bu suçların cezasız kalmaması için Filistin halkıyla her zaman dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Türkiye hükümetini de ikiyüzlü tavrından dolayı bir gün Filistin halkı mahkum edecektir. Türkiye’de esip gürleyen Erdoğan bugün İsrail’le ticari ilişkilerine gayet güzel biçimde devam ediyor. Mavi Marmara’da yurttaşları öldürüldükten sonra Erdoğan’ın Mavi Marmara’daki aktivistlere ‘Bana mı sordunuz giderken’ dediğini, daha yakın zamanlarda tazminatlarının nasıl gasp edildiğini hatırlayınız. Mavi Marmara’dan sonra Türkiye ile İsrail arasında ticaret büyümeye devam etti. İşte kirli siyaset budur.
'Akkuyu’da Çernobil felaketi hazırlıyorlar'
Biz de sanki diplomasi yapıyormuş gibi Rusya’ya sürekli para akıtıyoruz. Rusya gibi nükleer santral konusundaki sicili en kirli ülkeyle Akkuyu’nun temeli atılacak. Orada yaşanacak Çernobil gibi bir felaketi hazırlıyorlar. Rusya’ya tek iltimas bu da değil Rusya’dan 2.5 milyar liralık S-400 aldı bu yerli milli hükümet,
'Kadınlar sahneleri bu zihniyete terk etmez'
Sanatın insan ruhuna nasıl ince etki ettiğini unutmuş, kör bir zihniyet ki en acı tezahürlerinden birini geçtiğimiz hafta Meclis’te yaşadık. Bu topraklarda sahneye 1856 yılında ilk defa çıkan profesyonel kadın tiyatro oyuncusu Fanni’dir (Ağavni Hamoyan). Onu Afife Jale gibi nice kadın tiyatrocular izledi. Ama onların sahneye çıkışından neredeyse 200 yıl sonra TBMM’de düzenlen 18 Mart Çanakkale Anması’nda, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu olan Meclis’in Başkanı kadınların sahneye çıkmasına izin vermedi. Sanatçıların açık beyanları olmasına rağmen Kahraman muğlak bir açıklama yaptı. Kahraman, yine dış mihraklardan bahsediyor. ‘TV izlemiyorum, gazete okumuyorum, ciddiye almıyorum’ dedi. Bir siyasetçinin yurttaşları dinlememek gibi bir lüksü olabilir mi? Meclis çatısı altında yaşanan bu olayın tek sonucu istifa olmalıdır. Kadınlar yıllardır ter döktükleri sahneleri, bu zihniyete terk etmezler.
'Tek Kürtçe gazeteye varlık şansı tanımayan bir iktidar var'
Matbaa çalışanları da gözaltına alınmıştı. Yine geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin Kürtçe yayın yapan tek Kürtçe gazetesi Welat, yaratılan bu korku ortamında gazetelerini basmayı kabul eden matbaa bulamadıkları için gazetelerini fotokopi yoluyla çoğaltarak okuyucularına ulaştırmak zorunda kaldılar ve kağıt baskıya son verildiğini duyurdular. Bir ülkedeki tek Kürtçe gazeteye dahi varlık şansı vermeyen bir iktidarla karşı karşıyayız.
‘Seçimden önce OHAL kaldırılmalıdır’
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kerestecioğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun Diyarbakır’da yapılmasını önerdiği kongreye ilişkin görüşlerini, “Barış kardeşlik isteyen herkesle bir araya geliyoruz. Seçimden önce olması gereken OHAL’in kalkmasıdır. Tüm muhalefet güçleri bunun için baskı kurmalıdır. Şu anda o parti bu parti düzeyinde değil ama tüm demokrasi güçlerinin eşit yurttaşlık için, barış için bir araya gelmesi gerekiyor. Türkiye bunu hak eden bir ülke. Siyasetçilerin de bu dille konuşması gerekiyor” şeklinde paylaştı.
‘Erken seçim ihtimal dâhilinde'
Bu ihtimal dâhilinde. Şeffaf bir şekilde yürümüyor hiçbir şey. Her türlü hazırlıklarını tamamladılar zaten. İttifak yasasını çıkardılar. Dolayısıyla her şey ihtimal dâhilinde. Ama biz öncelikle insanların demokratik muhalefetini güçlendirmek için elimizden geleni yapacağız. Bunu AKP’ye oy veren yurttaşların da görmesi gerekiyor. OECD’nin mutsuzluk raporu sadece muhalif olanları kapsamıyor. Bu kadar öfkeyle siyaset yapma biçimini artık değiştirmek gerekiyor.”