
18 yıllık mücadele birikimiyle Urfa’yı temsil edecek
- 09:01 27 Mayıs 2018
- Siyaset
URFA - HDP’nin Urfa 2. Sıra Milletvekili Adayı Ayşe Sürücü, gözaltı, davalar ve tüm baskılara rağmen gençlik yıllarından başlayarak Kürt halkının özgürlük mücadelesinde ve kadın mücadelesinde yer aldı. Ayşe, “Her şeyin anahtarı İmralı’dadır. Ülkenin huzuru İmralı’da Öcalan’la sağlanır” dedi.
Urfa’nın Viranşehir İlçesinde doğan Ayşe Sürücü, çevresindeki feodal zihniyete rağmen erken yaşta DEHAP’ın gençlik yapılanmasında yer alarak siyasete başladı. DEHAP kapanınca da HADEP ile devam etti. Son olarak HDP’de siyaset yapmayı sürdüren Ayşe, feodal zihniyetin bütün engelleme çabalarına rağmen yılmadı ve bu gün HDP Urfa 2. sıra milletvekili adayı.
Kadın mücadelesinin örneklerinden biri olan Ayşe’nin yaşamı, kadını sokakta görmek istemeyen eril zihniyete karşı siyaset mücadelesiyle geçerken, şimdi tüm birikimini memleketinden milletvekili olarak kullanacak.
Ayşe, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde bir köyde dünyaya geldi. İlkokulu köyde okuyan Ayşe, 1994 yılında ailesi ile Viranşehir merkeze yerleşti. Kürt özgürlük mücadelesiyle erken yaşlarda tanışan Ayşe, 1994'de teyzesi tutuklanınca sık sık cezaevini ziyarete gitti. Siyasi tutsaklardan çok etkilenen Ayşe, bunun etkisiyle 2000 yılında henüz 18 yaşında iken DEHAP’in Viranşehir gençlik kolları yapılanmasında yer aldı.
18 yıldır siyasette
Aşiret yapılanması Ayşe’nin siyasette yer almasını istemeyerek bunu ailesine yansıtır ancak Ayşe eril zihniyete karşı daha çok çalışmalara katıldı. HADEP’in kadın yapılanmasında yer alan Ayşe, ardından Kurdî-Der’de 3 yıl dil üzerinde çalışma yürüttü. 2009 yılında Viranşehir Belediyesi Meclis Üyesi olan Ayşe, son olarak bir buçuk yılda HDP Urfa İl Eşbaşkanlığı yaptı. Ayşe, 18 yıllık siyasi mücadelesi boyunca birçok kez de göz altına alındı ve hakkında davalar açıldı.
‘Engelleri dinlemedim’
Çevrenin baskına rağmen vaz geçmediğini belirten Ayşe “Gençlik yapılanmasında ilk çalışmaya başladığımda feodal yapı aileme baskı kurarak ‘kız çocuğu nasıl partiye gider’ diyordu. Fakat ben ısrar ettim ve vazgeçmedim. Toplumun önüme koyduğu engelleri dinlemedim boyun eğmedim” dedi.
Anadile çok önem verdiğini dile getiren Ayşe, “Kürtçeyi tam konuşamıyordum. Cezaevindeki arkadaşlar bana ‘Senin Kürtçe kötü neden ilerletmiyorsun’ diye sorunca Azadîya Welat gazetesini okumaya başladım. Gazete o zaman benim için hoca görevini görüyordu. Sonra Kurdî-Der’de çalışmaya başladım. Hocalık seviyesini bitirdim. Kızıltepe’de 3 yıl boyunca dil üzerine çalışma yürüttüm” diye konuştu.
HDP bir kadın partisidir
HDP’de siyaset yapmasının nedenlerini anlatan Ayşe, şöyle devam etti: “Çünkü HDP’yi her şeyden önce kadın partisi olarak görüyorum. HDP’de eşbaşkanlık sistemi var. Din, dil, ırk ayrımı yapmadan eşitlik bir politika izliyor. Bütün halkların partisidir. Bu çok önemli bizim savunduğumuz bir yaşamı savunuyor. Kadın eril zihniyetin içerisinde boğulmasın.”
‘Kadının emeği görünür olacak’
Urfa’da kadının iradesinin bastırılmak istendiğini vurgulayan Ayşe, seçildikten sonra “Biz kadının iradesini yeniden kazanması için çalışacağız. İrade ve güç sahibi olması, ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durması için çalışacağız. Kadının ev içi emeği hiç görülmüyor. Çalışmayan, evde çocuklara, ev işlerine bakan kadının sanki yaşamda hiç emek vermiyor çalışmıyor olarak görülüyor” diye vurguladı.
‘Ülkenin huzuru İmralı’da Öcalan’la sağlanır’
Yıllardır verdiği siyasi mücadeleyi de anlatan Ayşe, Türkiye’de Kürt sorunu çözülmeden, barış sağlanmadan hiçbir sorunun çözülemeyeceğine dikkat çekti. Bunun da demokratik siyasi yollarla gerçekleşeceğine vurgu yapan Ayşe, “Şimdiye kadar bunun için mücadele ettik yine mücadelemizi sürdüreceğiz. Belki bizde bu mücadeleyi verirken yarın tutuklanırız. Ne bedel gerekiyorsa veririz. Fakat Kürt sorunun çözümü de İmralı’da bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkmasıyla sağlanır. Barış için yeniden masaya oturulmalıdır. Her şeyin anahtarı İmralı’dadır. Ülkenin huzuru İmralı’da Öcalan’la sağlanır” dedi.