Heyet iki gündür gümrükte bekletiliyor

  • 11:45 8 Ocak 2025
  • Güncel
ŞIRNEX- Gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın cenazelerini alacak heyet, iki gündür Habur Sınır Kapısı'nda bekletiliyor. Heyette yer alan DEM Parti Milletvekili Kamuran Tanhan, “Daha fazla ısrarcı olurlarsa oturma eylemi yapacağımızı söyledik” dedi.  
 
Kuzey ve Doğu Suriye’de19 Aralık’ta Türkiye’ye ait SİHA ile katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daşdan’ın cenazelerini almak üzere Federe Kürdistan Bölgesine gidecek heyet iki gündür Habur Sınır Kapısında bekletiliyor. Aralarında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn Milletvekili Kamuran Tanhan, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve sivil toplum örgüt temsilcileri ile gazetecilerin ailelerinin bulunduğu heyet 43 saattir keyfi bir şekilde sınır kapısında bekletiliyor.
 
‘Bir tiyatro oynanıyor’
 
Heyetin içinde yer alan DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Kamuran Tanhan, iki gündür yaşanan süreci anlattı. Yapılanın bir tiyatro olduğunun altını çizen Kamuran Tanhan şunları söyledi: “İnsanlık değerlerinin ayaklar altına alındığı, sistemin çökmediği ahlakın ve vicdanın çöktüğü bir durumla karşı karşıyayız. Sağımızda ve solumuzda giriş ve çıkışlarla ilgili herhangi bir problem yok ama biz 8 kişilik heyet için gördüğünüz alanın tamamı kapatılmış. Biz geçmeyelim diye bu alanlar kapatılmamış ama diğer alanlar açık ve normal çalışmasına devam ediyor. İlk gün gece 03.00 sıralarında kendini ilçe emniyet müdür yardımcısı olarak tanıtan kişi bizim istirahat etmemiz için bizi şehre davet etti. 
 
‘Yoruluyorsunuz burası kalmanız için çok uygun değil. Sabah yine gelirsiniz. Sabah sistem açıldığı gibi ilk sizi geçireceğiz’ dedi. Biz de güven verilmediği için bu teklifi kabul etmedik. Bizi bu alanın dışına çıkarıp bir daha alana almama gayretinde oldukları kanaatindeyiz. Nitekim dünden bugüne yapılan uygulama bunu teyit ediyor. Dolayısıyla burada heyete karşı adı konulmamış bir abluka var.   Bu sabah da bir girişimleri oldu. Bize tahsis edilen odadan daha geride olan bir odaya geçmemiz için teklif ve ısrarda bulundular. Biz de eğer daha fazla ısrarcı olurlarsa oturma eylemi yapacağımızı söyledik. Ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Bu görülmemiş, duyulmamış bir durum. İnsanların en temel hakları olan cenazelerini alıp gömme hakkı ellerinden alınıyor. Kişi hürriyetinden yoksun bırakılıyor. Dolayısıyla ne vicdan ne ahlak ile tanımlayabileceğimiz bir durum değil. Tamamen keyfi ve siyasi bir karar.”