Savaşın yükünü taşıyanlar barışın sesini yükseltiyor

  • 09:03 9 Ocak 2025
  • Güncel
Öznur Değer 
 
MÊRDÎN- Mardin’de 28 gündür barış için sınırda direnen Barış Annesi Nure Tarlak, savaşın ve şiddetin bir an önce son bulmasını talep ediyor. "Her sabah acılarımız büyüyor. Çocuklarımızın cenazesi geliyor, yine de ‘barış’ demekten vazgeçmiyoruz," diyen Nure Tarlak, çözümün Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve diyalog yolunun açılmasından geçtiğini vurguladı.
 
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik Türkiye ve ona bağlı Milli Suriye Ordusu (MSO) çetelerinin saldırılarına karşı Mêrdîn’in Nisêbîn ilçesindeki Qamişlo sınırında başlatılan nöbet eylemi 28 günü geride bıraktı. Mêrdîn ve başka kentlerden çok sayıda kişinin ziyaret ettiği nöbet eylemine katılanlar, saldırılar son bulmayana kadar eylemlerini sürdüreceklerini ifade ederken, 7’den 70’e katılımın olması eylemdeki kararlılığı da açığa çıkarıyor.
 
Nöbetin ilk gününden nöbet alanından ayrılmayan ve enerjisi ile dikkat çeken eylemcilerden Nisêbînli Barış Annesi Nurê Tarlak nöbeti anlattı. Aynı zamanda bir tutsak annesi olan Nurê Tarlak, tüm çocuklar için nöbette olduklarını vurguladı.  
 
 ‘Rojava ne yaptı Türkiye’ye?’
 
Günlerdir burada nöbet eyleminde olduklarını ve ne kadar gerekirse o kadar kalacaklarını ifade eden Nurê Tarlak , “Orada savaş varsa biz de buradan onlara destek vereceğiz. Biz Rojava için buradayız. Rojava Nisêbîn’dir, Nisêbîn de Rojava’dır. Savaşın ve akan kanın son bulması için buradayız. Herkesin huzur ve barış içinde yaşamasını istiyoruz. Çocuklarımız sürekli baskı ve işkence altında. Ya katlediliyorlar ya tutuklanıyorlar. Kürtlerin çocukları sürekli bir kavganın içinde. Neden, Kürtler ne yaptı ki? Rojava ne yaptı Türkiye’ye? Rojava’nın tek bir kurşunu Türkiye’ye sıkılmadı. Onların tek bir şeyine zarar gelmedi. Bu kinin, nefretin sebebi nedir? Rojava kendi toprağını savunuyor sadece” şeklinde konuştu.
 
‘Çocuklarımızın cenazesi geliyor ‘barış’ diyoruz’
 
Kürtlerin de hak sahibi olduklarının altını çizen Nurê Tarlak, “Bizim de dilimiz, kimliğimiz var. Çocuklarımız dilleri için cezaevindeler, dilleri için dağdalar, dilleri için işkence altındalar. Mesele nedir? Biz sadece ‘barış’ diyoruz. Tüm anneler bulundukları her yerde sadece ‘barış’ diyor. Çocuklarımızın cenazesi geliyor ‘barış’ diyoruz. Çocuklarımız tutuklanıyor ‘barış’ diyoruz. Ne yaşarsak, başımıza ne gelirse ‘barış’ diyoruz. Bu savaş sonlansın, Rojava’ya yönelik saldırılar son bulsun. Biz barış ve eşitlik istiyoruz” sözlerine yer verdi.
 
 ‘Kalıcı bir barış Abdullah Öcalan özgürleşmeli’
 
“Ne biz ölelim ne onlar ölsün” diyen Nurê Tarlak, kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın bir an önce özgürleşmesi gerektiğini vurguladı. Nurê Tarlak, “Onun özgürleşmesiyle tüm sorunlar çözülecek. Tüm güzellikler onun özgür olmasıyla gerçekleşecek” ifadelerini kullandı.
 
‘Çocuklarımızın acısını birbirimizle paylaşıyoruz’
 
Nöbette geçirdiği bir günü anlatan Nurê Tarlak, “Öğlen saat 12.00’de buraya geliyoruz. Burada kah dertlerimizi anlatıyoruz birbirimize kah sevincimizi paylaşıyoruz. Çocuklarımızdan bahsediyoruz. Çocuklarımız tutsak, şehit ve dağda. Biz de onların bıraktığı acıyı birbirimizle paylaşıyoruz. Özgürlük ve eşitlik istiyoruz. Biz de evimizde huzur içinde oturmak istiyoruz. Yaşlıyız ve hava soğuk. Bu soğukta kim dışarda olmak ister ki? Yağmurda, çamurda buraya geliyoruz. Neden? Savaşın son bulması, saldırıların sonlanması için buradayız” dedi.
 
 

Etiketler:

jinnews Rojava kurdistan