İmralı Heyeti: Barış bu topraklarda herkesin ideali olmalı

  • 16:18 13 Ocak 2025
  • Güncel
 
ANKARA - Sırrı Süreyya Önder, İmralı’da Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere dair Abdullah Öcalan’ın barış ve demokratik çözüme yönelik kararlı tutumunu vurgularken, devletin belirsiz tavrına rağmen toplumdaki "temkinli iyimserlik" havasına dikkat çekti. Barışın herkesin ortak ideali olması gerektiğini kaydeden Sırrı Süreyya Önder, sürecin başarıya ulaşması için daha büyük emek verilmesi çağrısında bulundu. 
 
İmralı’da Abdullah Öcalan ile yapılan son görüşmeler, çözüm sürecine dair önemli bir gündem oluşturdu. DEM Parti İmralı Heyeti üyesi ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Abullah Öcalan’ın barışa ve demokratik çözüme olan kararlı tutumunu kamuoyuyla paylaştı. Sırrı Süreyya Önder, Kürt sorununda tarihi bir adım atmak için Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği demokratik konfederalizm teorisinin, Kürtlerin hem özgürlüğünü hem de güvenliğini öncelediğini vurguladı.
 
Bölgesel belirsizliklerin hâkim olduğu bu süreçte, devletin ve diğer bölgesel aktörlerin tavrı henüz netleşmemiş olsa da, Sırrı Süreyya Önder’in açıklamaları topluma temkinli bir iyimserlik mesajı verdi. Barışın herkesin ortak ideali olması gerektiğini belirten Sırrı Süreyya Önder, toplumun ve siyasetin, bu süreci ilerletmek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini ifade etti.
 
Meclis Başkanvekili ve DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, İmralı görüşmeleri ve Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecindeki pozisyonu hakkında Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. 
 
Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan’ın Orta Doğu’daki belirsizliklere rağmen net bir duruş sergilediğini belirterek, “Netliği oluşturmak için savaşı, çatışmayı, halklar arasında duvara dönüşen keskin çizgileri değil, barışı, bir arada yaşamı ve geçişkenliği öneren bir siyasi duruş sergiliyor” ifadelerini kullandı. Abdullah Öcalan’ın Kürtlerin özgürlüğü kadar güvenliğini de önceleyen bir teori geliştirdiğini vurgulayan Sırrı Süreyya Önder, demokratik konfederalizm teorisinin bu iki ihtimal arasında denge kurmayı hedeflediğini dile getirdi.
 
‘Temkinli iyimserlik’ vurgusu 
 
Devletin pozisyonuna dair soruları yanıtlayan Sırrı Süreyya Önder, belirsizliğin hem süreci hem de toplumu etkilediğini ifade etti. Devletin, Kürtlerle barışarak Orta Doğu’da temel bir aktör haline gelmek ile Suriye’de Kürtlerle sert bir çatışmaya girmek arasında bir karar vermeye çalıştığını söyledi. Bu belirsizliğin toplumda “temkinli iyimserlik” olarak karşılık bulduğunu kaydeden Sırrı Süreyya Önder, “Temkinli iyimserlik, bu dönemi algılamak için toplumun bilgeliğinin en damıtılmış halidir. Bu, sadece beklentili olmamayı değil, barışı yaratmak için emek vermeyi de ifade ediyor” dedi.
 
‘Çok büyük riskler barındıran bir ihtimal’
 
Bazı çevrelerin barış çabalarını fırsat kaybı olarak görmesine tepki gösteren Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan’ın bu konuda net bir duruşa sahip olduğunu ifade etti. Sırrı Süreyya Önder, “Öcalan, Kürtlerin büyük güçlerin çatışmasından sıyrılıp özgürlüğe ulaşmasının tarihi bir başarı kadar, tarihi bir felaketi de beraberinde getirebileceğine işaret ediyor. Barış olmazsa, Kürtler açısından fırsat kapıları mı aralanır? Bu çok büyük riskler barındıran bir ihtimal” diyerek barışın hem Kürtler hem de bölge halkları için bir zorunluluk olduğunu ifade etti.
 
‘İşin pozitif olarak ilerletilmesine odaklanmalıyız’
 
Negatif gelişmelerin barış umudunu baltalamaması gerektiğini dile getiren Sırrı Süreyya Önder, bu süreçte tüm toplumun sorumluluk alması gerektiği üzerinde durdu. Sırrı Süreyya Önder, “Biz heyet olarak işin pozitif olarak ilerletilmesine odaklanmış durumdayız. Elbette bu negatif gelişmeler yaşanmasın diye elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Ancak sadece bizim değil, bütün toplumun sorumluluğu her şeye rağmen bu süreci sonuca ulaştırmaktır. Süreç ilerledikçe bazı şeyleri daha net konuşma imkanımız olacak” diye konuştu.
 
‘Büyük emeklerle barışı var etmeliyiz’
 
Son olarak barışın herkes için ortak bir ideal olması gerektiğini söyleyen Sırrı Süreyya Önder, “Barış, bu topraklarda yaşayan herkesin ortak ideali olmalıdır ve hepimiz bunu başarmak için bugüne kadar yaptığımızdan daha büyük emeklerle barışı var etmeliyiz” dedi.