İzmir'de 'İklim Kanunu'na ilişkin panel

  • 21:25 17 Nisan 2025
  • Ekoloji
İZMİR – AKP’nin Meclis’e sunduğu “İklim Kanunu" teklifinin ekolojik tahribatın düzenlenmesine yönelik bir öneri olmadığını belirten ekolojistler, iklimi korumanın aksine ticareti düzenleyen bir kanun teklifi olduğu vurgulayarak, gerçekten iklimi koruyan kanunun mücadele ile çıkarılacağının belirtti. 
 
İzmir'de bulunan ekoloji örgütleri, AKP'li milletvekilleri tarafından Meclis’e sunulduktan sonra geri çekilen "İklim Kanunu"na ilişkin İzmir Barosu konferans salonunda panel düzenledi. Ege Çevre ve Kültür Derneği (EGEÇEP) üyesi Baha Okar'ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, EGEÇEP Eş Sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı, Karabağlar Belediye Başkanı Çevre Mühendisi Helil İnay Kınay ve Meteoroloji Mühendisleri Odası İzmir Temsilcisi Ayşegül Akıncı Yüksel konuşmacı olarak yer aldı. 
 
Panelde ilk olarak konuşan Meteoroloji Mühendisleri Odası İzmir Temsilcisi Ayşegül Akıncı Yüksel, söz konusu teklifin, uluslararası ve yerli sermaye gruplarını önceleyerek hazırlanmış bir kanun teklifi olduğunu vurguladı. Kanun teklifinde ekolojik tahribatın düzenlenmesine yönelik bir öneri olmadığını belirten Ayşegül Akıncı Yüksel, "Teklifte tarım arazileri ve dere yataklarının yapılaşmaya açıldığı, doğal olayların afete dönüştürdügü gibi hususlar yer almıyor. Meteorolojik olayları ve bunlara bağlı yaşanan sorunların iklim değişikliğine bağlandığı iddia ediliyor. Karbon salınımlarının orman gibi doğal yutak alanlarından bahsedilmiyor. Oysa iklim meteorolojik olayların istatistiksel bütünüdür” dedi.  
 
'Politikalar sadece sanayileşme odaklı'
 
Ardından konuşan Karabağlar Belediye Başkanı Çevre Mühendisi Helil İnay Kınay, iklimin bir krizde olduğunu, krizin varlığının kabul edilmesi gerektiğini ve politik, sosyal çevresel, sosyal sorunlar yarattığını aktardı. Buna karşı anlaşmalar ve sözleşmelerin yapıldığını belirten Helil İnay Kınay, "İklim krizinin artık bir yasal çerçeveye oturmasına ihtiyaç var. Ancak hazırlanan kanun taslağı yönetmek, planlamak, kaynakların düzenlenmesi gibi tanımları içeriyor. Bunlar zaten kendi mevzuatlarımızda var ve ilgili kurumların yapmak zorunda olduğu süreçler. Ancak son 25 yılda orman alanlarının yüzde 50'den fazlası katledildi, yüzeysel su kaynaklarının yüzde 70'den fazlasını kirli ve kullanılamaz durumda, tarım alanları büyük oranda tahrip edilmiş durumda. Evet, iklim kanununa ihtiyaç var. Ancak bizim politikalarımız sadece sanayileşmeye odaklı olduğu için bu sorunlar karşımıza çıkıyor" diye belirtti. 
 
Teklifin yeşil büyüme ve karbon ticaretini tanımlayan bir teklif olduğunun altını çizen Helil İnay Kınay, "Kirletenin kendisini temize çıkarmaya çalıştığı kirletme hakkı verdiği bir keşmekeş var. Teklifte ekosistem bütünlüğüne dair bir süreç yok. Bunun yerine bütünsel bakan, konunun bütün bilenlerini değerlendiren, sosyal, toplumsal ve ekonomik etkilerini ortaya koyacak ve afetlerin etkisi ile bizi de afetlere hazırlayacak bir yasa tasarısı olması gerekiyordu" ifadelerini kullandı. 
 
'Bu teklif ile iklimin korunması mümkün değil'
 
Son olarak konuşan EGEÇEP Eş Sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı, iklim krizinin belli bir aşamadan sonra insan eliyle düzeltilemez bir konu olduğunun altını çizdi. Dünyada uygulanan kapitalist sistemin kendi krizlerinden doğayı talan ederek çıkmaya çalıştığını kaydeden Arif Ali Çangı, "Geldiğimiz noktada iklim krizi, yaşam döngüsünün bozulması, yeryüzündeki yaşamın tükenmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. İklim kanunu teklifi geri çekilmiş olsa da bu kanun yine önümüze gelecek. Kanun teklifinin bizimde sözümüzün olacağı şekilde düzenlenmesinden başka çare yok" diye vurguladı. 
 
Türkiye'nin Avrupa ülkeleri ile ticaret yapabilmesi 1 Ocak 2026'dan önce iklim kanunu çıkarmak zorunda olduğunu aktaran Arif Ali  Cangı, "Ancak bu şekilde olursa kimseyi bu kanunlarla kandıramazlar. Bu kanuna karbon piyasası düzenlenme kanunu denebilir. İklimi koruma konunu diyorsanız iklimi koruyacak önlemleri somut olarak belirtmek zorundasınız. Oysa bu teklifte böyle bir şey yok. Emisyon ticaret sistemi, karbon kredilendirme gibi piyasa düzenleyen bir teklif. Yine fosil yakıttan nasıl çıkılacağına dair bir öneri yok. Aksine kömüre ve madenciliğe dair teşvikler son hız devam ediyor. Gerçekten net sıfır emisyon sözünde samimiyseniz mahkeme kararı olan termik santralleri kapatın. Bu teklif ile iklimin korunması mümkün değil. Bu kanun ticareti düzenlemeye ilişkin bir kanun teklifi" dedi. 
 
Panel soru-cevap bölümü ile sona erdi.