ÊLİH - Güney Kürdistan’da katledilen gazetecilerden Gülistan Tara, ölüm yıl dönümünde mezarı başında anıldı. Anmada konuşan ablası Dicle Erdem, “Bu mücadelenin yılmaz savaşçılarıydılar. Gülistan her zaman kalbimizde yaşayacak” dedi.

 

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ile Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), 23 Ağustos 2024 tarihinde Güney Kürdistan’ın Silêmanî kentinin Seyîdsadik ilçesinde bir araca yönelik saldırıda yaşamını yitiren gazeteciler için anma etkinlikleri düzenledi.

 

Sabah saatlerinde Êlih Petrol-İş Şubesi’nde gerçekleştirilen ilk anmanın ardından, kitle Tilmerç Mezarlığı'na geçti. Gülistan Tara'nın mezarı başında yapılan anmada ailesi, meslektaşları, MEBYA-DER, TJA, DEM Parti, DBP ve çok sayıda sivil toplum örgütü de yer aldı.

 

Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in anısını yaşatmak, gazetecilik mücadelelerini sahiplenmek amacıyla düzenlenen anmada duygusal anlar yaşandı.

 

'Her zaman şehitlerin izinden gideceğiz'

 

Saygı duruşuyla başlayan anmada, “Şehid namırın” sloganı atıldı. Burada konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Êlih Kadın Meclisi yöneticisi Gülsüm Esen, “Ne kadar konuşursak konuşalım şehitlerin hakkını veremeyiz. Başkanımız her zaman, ‘Şehitlerimize borçluyuz diyor. Biz çok bedel verdik, mücadele ettik. Çok katliam, zulüm yaşadık ama davamıza sahip çıkıyoruz. Bugün hakkımızın, birliğin, demokrasinin davasındayız. Kardeşçe bu topraklarda yaşayalım istiyoruz. Biz birlik diyoruz, onlar bizi katlediyor. Biz demokrasi diyoruz onlar gençlerimizi toprağa sokuyor. Yine de onlar gibi kin tutmuyoruz, elimizi uzatıyoruz. Barışa, birliğe demokrasiye el uzatıyoruz. Bu süreçte bütün haklar için çözüm getirelim diyoruz. Artık kan dökülmesin, anneler ağlamasın. Her zaman şehitlerin izinden gideceğiz, isteklerini gerçekleştireceğiz. Gözleri arkada kalmasın” dedi. 

 

'Özgür basın hiçbir zaman susturulamayacak'

 

Ardından konuşan Gülistan Tara’nın ablası Dicle Erdem ise şu ifadeleri kullandı: “Bugün gül bahçesini ziyarete geldik. O yüreğimizde kalbimizde her zaman yaşıyor, yaşamaya devam edecek. Tüm yoldaşları gibi, şahadete uğrayan basın emekçileri gibi her zaman yüreğimizde yaşıyorlar, yaşamaya devam edecekler. Hepimiz acılıyız. Ancak belki de bizi güçlü, diri tutan onların hakikat mücadelesi, hakikatten yılmıyor oluşları, bu mücadelenin yılmaz savaşçıları olmalarıydı. Bu bizim için onur verici. Gülistan ve Hêro belki bedenen aramızda değiller ama ruhen, fikren her zaman aramızda olacaklar. Onların binlerce yoldaşım yanımızda, sizler yanımızdasınız. Her zaman hakikati ortaya çıkarmak için alanlarda olacaksınız. Alçakça bir saldırıya maruz kaldılar. Onlar 4 parça Kürdistan’da gerçekliği tüm çıplaklığıyla sunmaya, yaymaya çalıştılar. Maalesef ki bunların duyulmasını ve öğrenilmesini istenmeyen güçler tarafından katledildiler. Onları bir kez daha kınıyorum, lanetliyorum. Gülistanlar, Nazımlar, Cihanlar, Nagihanlar her zaman var olacaklar, bu mücadeleye akın akın akacaklar. Özgür basın hiçbir zaman susturulamayacak. Onurluyuz, gururluyuz. Çünkü Gülistan onurlu bir şey için şahadete ulaştı.”

 

Anma etkinliği, “Özgür basın susturulamaz” sloganıyla sona erdi.