Hatay yardım değil kendi gıdasını üretmek istiyor

  • 09:14 4 Ekim 2023
  • Güncel
 
Melike Aydın
 
HATAY - Deprem sonrası Hatay’da kadın ve çocuklara dair yaptıkları çalışmalarda ortaya çıkan sonuçları paylaşan SES Hatay Şube Başkanı Meryem Avcı, kentte 5 yaş altı çocuklarda gelişim geriliğine rastladıklarını söyledi. Meryem, geçim sorununa ilişkin ise “Hatay halkı yardım değil kendi gıdasını üretmek istiyor” dedi. 
 
Deprem bölgesindeki çocukların gıdaya erişimleri, nasıl beslendikleri bu durumun 5 yaş altı çocukların gelişimleri üzerindeki etkileri ortaya koymak amacıyla Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ve Hatay Tabip depremin ilk günlerinden bu yana ortak malnitrusyon çalışması yürütüyor. Çadır kentler, konteynerkentler, dağınık çadır grupları, mülteciler ve evleri az hasarlı olan ailelerle yapılan yüz yüze görüşmeleri içeren çocuklardaki yetersiz beslenmeye bağlı oluşan kas iskelet sistemlerinin gelişmemesi boy ve kilo artışının durması gibi durumları tespit ediyorlar. Ekim ayının sonunda yayınlanacak olan rapor, farklı mahallelerde farklı ekonomik ve kültürel yapıdaki yurttaşların çocuklarının gelişimlerinin ne boyutta olduğu ortaya çıkarılmış olacak.
 
SES Hatay Şube Başkanı Meryem Avcı, kentte yaptıkları çalışmalara ilişkin ajansımıza konuştu. 
 
‘Konteynerler çadırlardan biraz daha sağlıklı’
 
Henüz bir sonuca erişmek mümkün olmasa da konteyner kentlerde kalanların çadırlarda kalanlardan bir nebze daha iyi koşullarda olduğunu belirten Meryem “Konteynerlerde yaşam alanından ayrı bir yerde yemek pişirebilecekleri mutfağın olmasının önemli. Çadır kentlerde veya dağınık çadırlarda yaşayanların böyle imkanları yok. Ortak alanlarda yemek pişirmek zorundalar, herkesin yediğini yemek zorunda kalıyorlar” sözlerini kullandı.
 
‘Besin çeşitliliği çok az’
 
Çocukların et, süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara erişiminin genel olarak her yerde sınırlı olduğunu dile getiren Meryem, “Konteyner kentlerde de böyle. Besin çeşitliliği çok az. Genel olarak kuru baklagiller tüketilmeye çalışılıyor. O da yardımlardan geldiği için. Büyük bir yıkım yaşandı. Hatay halkı ekonomik anlamda çok zor durumda. Yaptığımız görüşmelerde birçoğunun işi yok, erkekler gündelik işler yapıyor. Maddi olarak zorlandıkları için her şeyi alamıyorlar” ifadelerine yer verdi.
 
‘Kadınlar tükenmişlik yaşıyor’
 
Kadınların bakım yükünün iki katına çıktığını, yokluk içinde bir şeyler üretmeye çalıştığını dile getiren Meryem, “Olsa da olmasa da o yemek pişmek zorunda ve bu yükün altındalar. Eşleri işe gittiğinde en azından ne pişireceğim diye düşünmezken şimdi bunu da düşünmek zorundalar. Bir yandan çocuklarının eğitimlerini diğer yandan gelişimlerini düşünüyorlar. Tükenmişliklerini gözlemledik aslında. Zaten kadın işsizliği de çok fazla. Görüştüğümüz kadınların neredeyse hiçbiri çalışmıyor, onlar da işsiz bırakılmışlar. Zaten işçi olarak çalışan kadınlar ile görüştük işyerleri yıkıldığı için işsizler. Onların istihdam edilmeleri gerekiyor” diye belirtti. 
 
‘Psikolojik sorunlar yaygın, boyu uzamayan çocuklar var’
 
Çocukların depremden dolayı  psikolojik açıdan çok etkilendiğini söyleyen Meryem, çocuklarda anne babadan ayrı uyuyamama, gece altını ıslatma, diş gıcırdatma gibi belirtilerle karşılaştıklarını dile getirdi. Beslenmeye bağlı olarak da çok zayıf veya bir yıl içinde hiç boyu uzamayan çocuklara denk geldiklerini kaydeden Meryem, “Bunlar araştırmanın sonunda belli olacak veriler. Biz ilk altı ayı bekledik. 6 ay önce bir gözlem yapmıştık. Ekimin ortasına doğru araştırma kısmı bitmiş olacak ve Ekim sonu sonuçlar belli olacak” dedi.
 
‘Konteyner kentlerde polis sorun çıkarabiliyor’
 
Depremin başından bu yana toplum sağlığı ile ilgili bir çalışma yürütmelerine rağmen özellikle konteyner kentlerde polisin ve kaymakamlığın engellemeleri olduğuna dikkat çeken Meryem, “İzinle, bildirim yapmakla ilgili sorunlar çıkarıyorlar ama bir şekilde aştık” ifadelerine yer verdi.
 
‘Hatay kendi gıdasını üretmek istiyor’
 
Hatay’da toplum sağlığının yeniden inşa edilmesi için öncelikle toplumun ekonomik anlamda güçlenmesi, iş olanaklarının sağlanması gerektiğine işaret eden Meryem, tarım toplumu olan Hatay halkının tarım arazilerinin üzerinde kentlerin yeniden inşa edilmesinin önüne geçilmesi üzerinde durdu. Meryem şöyle devam etti: “Bu insanlar buralardan çocuklarını besliyor. Dikmece’de, Gülderen’de ve Orhanlı’da olduğu gibi. Bu hem çocukların gelişimini etkileyen besini, hem de yaşam kültürünü etkileyecek. Zeytinler bizim mirasımız. Gerçek anlamda işe ihtiyaç var. Deprem yardıma muhtaç bir toplum yaratmaz ama iktidar yardıma muhtaç hale getiriyor. Hatay halkı verirlerse alabilecekleri bir toplum olmak istemiyor, iş istiyor ve geçimlerini, kendi gıdalarını kendileri sağlamak istiyor. Yardımla olabilecek şey değil.”
 
İlçelerde kadınlarla bir araya gelindi
 
Kadın sağlık birimlerinin depremin ilk anından itibaren kadınlara hijyen malzemeleri dağıtma, kadınlık hallerini konuşarak onları güçlendirme gibi çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Meryem, ulaşabildikleri her yere, şimdilik Antakya, Defne, Samandağ ve Arsus’ta kadınlara ve çocuklara ulaştıklarını sözlerine ekledi.