DEDAŞ önünde eylem: Neden soruşturma başlatılmadı?

  • 10:20 27 Haziran 2024
  • Güncel
AMED –  Amed-Mêrdîn arasında elektrik hatlarından çıkan yangın nedeniyle DEDAŞ önünde gerçekleştirilen açıklamada konuşan DEM Parti milletvekili Adalet Kaya, “Biz DEDAŞ’ın iktidarın göz bebeği olduğunu biliyoruz. DEDAŞ hakkında neden hala bir soruşturma başlatılmadı” diye sordu.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü, Amed’in Xana Axpar (Çınar) ve Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ilçeleri arasındaki kırsal mahallelerde 20 Haziran gecesi çıkan ve 15 kişi ile binlerce canlının yaşamını yitirdiği yangın nedeniyle Amed’de Urfa Yolu’ndaki Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) önünde protesto eylemi gerçekleştirdi. “DEDAŞ  iktidara değil halka hizmet etmeli” pankartının açıldığı eyleme DEM Parti, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticileri, DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya, Xana Axpar Belediye Eşbaşkanı Semra Akyüz, DEM Partili belediye eşbaşkanları ile çok sayıda kurum temsilcisi katıldı.
 
Eylemde açıklama metnini DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin okudu.
 
‘İktidar sorumluluğunu sermayeye devretti’
 
Demokratik bir ülkede insanca yaşama, su ve enerjiye erişimin en temel hak olduğunu belirten Pınar, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de AKP iktidarının su ve enerji gibi insanların temel ihtiyaçlarını sağlama sorumluluğunu özelleştirme adı altında sermayeye devrettiğine vurgu yaptı. Amed ve Mêrdîn arasındaki kırsal mahallelerde 20 Haziran gecesi çıkan ve 15 kişi ile bini aşkın hayvanın yaşamını yitirdiği yangını hatırlatan Pınar, yangın sonucu yaşam alanlarında ve ormanlık alanlarda büyük tahribatlar oluştuğunu, ekosistemin ciddi zarar gördüğünü kaydetti. Yangın faciasının nedenlerine dikkat çeken Pınar, “Özelleştirilerek şirketlere devredilen enerji iletim hatları bakımsızlıktan, yenileme çalışmaları yapılmadığından ve bu şirketleri denetleyen bir merciinin bulunmamasından dolayı bu facia, bugün yaşanmıştır, tedbirler alınmazsa yarın da yaşanacaktır” dedi.
 
‘Sunulan gerekçe iktidarın sorumsuzluğunun kanıtıdır’
 
Havadan müdahale edilmemesi sonucu yangının “afet” değil “felaket” haline geldiğini dile getiren Pınar, DEM Parti olarak yangının başladığı ilk saatlerden itibaren bölgede olduklarını söyledi. Pınar, “Partimiz, bölgenin dağlık olması sebebi ile itfaiyenin yetersiz olduğunu tespit ederek, yangına havadan müdahale edilmesi gerektiğini ilgili makamlara iletmiş ve talepte bulunmuştur. Ancak hem halkın hem partimizin ısrarlı talebine rağmen, ‘Helikopterlerin gece görüşü yok’ denerek yangına müdahale edilmemiş, halk kendi çabası ile yangını söndürmeye çalışmış ve bunun sonucu can kayıpları yaşanmıştır. 15 kişinin yaşamını yitirdiği bu felaket karşısında sunulan gerekçe iktidarın konuya sorumsuzca yaklaştığının bir kanıtı olmuştur. Her ne kadar gerekçe olarak bu sunulsa da gece görüşlü helikopterlerin Tarım ve Orman Bakanlığı envanterine girdiği ve daha önce farklı bölgelerdeki yangınlar için kullanıldığı bilinen bir gerçektir” şeklinde konuştu.
 
‘Görüntüler DEDAŞ’ın açıklamasını çürüttü’
 
Pınar, Amed-Mêrdîn arasındaki yangına helikopter gönderilmemesinin, “bölgesel ayrımcılık” şüphelerini güçlendirdiğine işaret ederken, “Bir katliama dönüşen bu yangının sebebi, halkın taleplerine, bildirilmiş dilekçelerine rağmen, yıllardır bölge halkına zulmüyle anılan DEDAŞ’ın onarılmayan elektrik telleri olduğu köylüler tarafından ifade edilmiştir. Yangın öncesi ve bayram süreci boyunca elektriksiz ve susuz bırakılan köylüler, elektrik verilmesiyle tellerin akımı karşılayamadığını ve ahşap direklerin kıvılcım saçtıktan sonra devrilerek yangına sebebiyet verdiğini beyan etmiştir. DEDAŞ yaptığı açıklamada yangının anızdan kaynaklandığını, bölgede elektrik iletim hatlarının bulunmadığını iddia etmişse de yangın bölgelerinden paylaşılan görüntü ve videolarda yer alan ahşap elektrik direkleri DEDAŞ’ın açıklamasını çürütmüştür” ifadelerini kullandı.
 
Yetkililer neden DEDAŞ’a dair açıklama yapmıyor?
 
Yangın bölgesinde inceleme yapan uzman heyetlerin yangının anızdan değil, elektrik hatlarından kaynaklandığı tespitlerine atıfta bulunan Pınar, bulgulara rağmen yetkililer tarafından yangının çıkış nedenine dair çelişkili beyanlarda bulunulduğunun altını çizdi. Pınar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamuoyu yanlış yönlendirilmiştir. Bu açıklamalardaki çarpıklıkların, başta DEDAŞ olmak üzere, yaşanan ölüm ve tahribat karşısında rolü bulunanların sorumluluklarını gizlemeye dönük olduğu aşikardır. DEDAŞ’ın yangındaki sorumluluğu hakkında yetkililerce hiçbir açıklama yapılmamış ve DEDAŞ’a hukuki müeyyidelerin uygulanacağıyla ilgili bir beyanda bulunulmamıştır.
 
DEDAŞ’ın usulsüzlükleri bitmiyor
 
DEDAŞ’ın birçok faaliyet ve tasarrufu hukuki mevzuatın dışındadır. DEDAŞ, kaçak elektrik oranları hakkında gerçeğe uymayan veriler yayınlamakta, altyapı eksikliği nedeniyle gerçekleşen kayıp elektrik miktarını bütün abonelerin faturalarına yansıtmaktadır. Elektrik dağıtım şirketi kendi belirlediği süre ve şartlarda elektrik kesintilerini gerçekleştirmekte yahut bazı abonelere dağıtımını tümden kesebilmektedir. İşbu hususlar Elektrik Piyasası Kanunu’nun başlangıç maddesine aleni aykırılıklar taşımaktadır. DEDAŞ, Elektrik Piyasası Kurulu’nun amaç maddesinde belirtilen ‘elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevre uyumlu’ olma şartlarını yerine getirmemektedir. Elektrik dağıtım şirketinin yerine getirmediği yükümlülükler ise denetlenmemekte, uygulanması gereken müeyyidelerden sistematik olarak kaçınılmaktadır.
 
Çözüm enerji komünleri
 
Bölgemizde yaşanan bu yangın faciası bir kez daha enerji komünlerinin, kolektiflerinin ve kooperatiflerinin önemini açığa çıkarmıştır. Enerji Bakanlığı daha fazla benzer faciaların yaşanmaması için tarıma dayalı tüm alanları kapsayacak şekilde yerel yönetim ve sivil toplum, meslek örgütleri öncülüğünde enerji kooperatiflerinin kurulmasını sağlamalıdır. Kurulacak bu enerji kooperatiflere ilgili bakanlık her türlü ekonomik desteği, tarıma dayalı faaliyet yürüten çiftçilerimizin temiz yenilenebilir enerji kaynakları, kaliteli ve güvenli enerjiye erişimi ile can ve mal güvenliği koruyarak sağlamalıdır. DEDAŞ Çınar-Mazıdağı arasında çıkan yangında oluşan 700 milyon liralık hasardan birinci derecede sorumludur.  Bizler DEM Parti olarak yangında ihmali ve sorumluluğu bulunanlardan hesap sorulması, oluşan maddi hasarın tazmini, yurttaşların yaralarının sarılması için var gücümüzle çalışacağız.”
 
'DEDAŞ'ın ihmalleri sonucu yangın çıktı'
 
Ardından söz alan Milletvekili Adalet Kaya, yangından sonra bir kez daha Kürt sorununun ne olduğunu gördüklerini belirtirken, “20 Haziran gecesi bir felakete dönüşen bir afet yaşadık. Biz ‘Kürt sorunu yoktur, Kürt sorunu çözdük’ diyenlere şunu diyoruz, ‘Kürt sorunu gerçek anlamda vardır’. DEDAŞ'ın ihmalleri sonucu yangın çıktı ve 15 yurttaşımız yaşamını yitirdi. DEDAŞ canı istediğinde askerlerle köyü basan ve elektriği kesen, çiftçilerin üretim yapmasını engelleyen kurumdur. İş cinayetlerinin sorumlusu olan şirkettir. Bu şirket hiç denetlenmiyor. Enerji Bakanlığı'nın denetim yapmadığını biz de köylüler de biliyor” ifadelerini kullandı.
 
'DEDAŞ iktidarın göz bebeği'
 
DEDAŞ'ın yaptığı hizmetin denetlenmesi gerektiğinin altını çizen Adalet, “Gece görüşlü helikopter yok dediler ama biz bir filonun oluşturulduğunu ve gece görüşlü helikopterin olduğunu biliyoruz. Bütün bu maddi ve manevi kayıpların tazmini gerekiyor. Burada yaşayan köylülerin rehabilite edilmesi gerekiyor. Biz DEDAŞ’ın iktidarın göz bebeği olduğunu biliyoruz. DEDAŞ hakkında neden hala bir soruşturma başlatılmadı” diye sordu.
 
Eylem, konuşmaların ardından sona erdi.