Kadınlardan katliamlara tepki: İlkesel duruş şart!
- 09:03 4 Eylül 2024
- Güncel
İSTANBUL - Artan kadın katliamlarına tepki gösteren kadınlar, kadın katliamların özgürlüğe ve değerlere saldırı olduğunu belirterek, bu katliamlara karşı ilkesel bir duruş örgütlenmesinin şart olduğunu vurguladı.
İktidarın politikalarından biri olan kadın katliamları, şiddet, taciz ve tecavüz her geçen gün artarak devam ediyor. Yargının cezasızlık politikalarından cesaret alan failler, en yakınlarındaki kadınları katlediyor. Türkiye’de, şiddetin sadece basına yansıyan yüzü görünüyor olsa da kamuoyuna yansımayan ve üstü örtülen binlerce kadın katliamı yaşanıyor. Sistemin şiddet sarmalında olan kadınlar, bir yandan katliamlarla yüz yüze kalırken, diğer yandan ise eril zihniyete karşı mücadelelerini yükseltiyor. Kadına yönelik şiddet ve katliamlara ilişkin olarak kadınlar JINNEWS’e konuştu.
‘Kadına saldırı değerlere saldırıdır’
Kadın katliamlarının “normal” bir olay olarak ele alınmaması gerektiğini söyleyen Zeynep Can, kadının toplumsal yaşamın yaratıcısı olduğunu ifade ederek, “Ekonominin, emeğin yaratıcısı ve sahibidir aynı zamanda. O yüzden bir kadın katledildiğinde, aslında bu değerler katlediliyor. Çok boyutlu bir şekilde değerler katlediliyor ve bunun normalleştirilmesini doğru bulmuyorum. Yani bir insan yok olmuş gibi değerlendirilmesini normal bulmuyorum. Tüm kadınlar olarak, hatta insanlar olarak tepki vermek gerekiyor” dedi.
‘İlkesel bir duruş gerekli’
Kadın katliamlarına karşı “ilkesel” bir duruş olması gerektiğini belirten Zeynep, yaşamın her alanında iktidar anlayışı ve iktidarın saldırılarına karşı mücadele etmenin önemine işaret etti. Zeynep, “Bu zihniyete karşı nasıl bir duruş sergilememiz gerektiği konusunda çalışmamız gerekiyor. Çocuklarımıza, yaşamımızdaki insanlara, işe olan yaklaşımımıza her boyutuyla nasıl bir duruşla bunu boşa çıkarabilirim? Nasıl bir yaşamla bunu boşa çıkarabilirim? şeklinde düşünmemiz gerekiyor. Zihin değişimi gerekiyor. Bu noktada kadın örgütlülüğünün önemli olduğunu düşünüyorum. Değiştirmek istediğimiz bu zihniyet, erkeği de kapsayacak şekilde tüm insanlığı kapsamalı. Kadın katliamları aynı zamanda özgürlüğe bir saldırıdır. Özgürlük için, özgür bir yaşam için bir duruşa sahip olmamız gerekiyor. Sadece kadınların değil, tüm halkların ortak mücadele etmesi gerekiyor” diye belirtti.
‘Bu ülkede hak, hukuk, adalet yok’
AKP ve MHP iktidarının kadına yönelik hayata geçirmek istediği politikalardan birinin “kadını hiçe saymak” olduğunu vurgulayan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kartal ilçe temsilcisi Zeynep Dicle, iktidarın uygulamak istediği politikalara karşı kadın mücadelesinin sürdüğünü söyledi. Kadınların hem sokaklarda hem de evlerde katledildiğini kaydeden Zeynep, “Erkek egemenliği altında yaşamak çok zor. Kadın özgürce yaşayabilmeli, üretebilmeli ve özgürce istediği gibi yetiştirebilmeli. Bu ülkede hak, hukuk ve devlet hiçbir şekilde yok. Bu adaletsizliğe karşı ise birlik olunmalı. Kadın örgütleri güçlendirilerek artırılmalı. Saldırılar olduğu için susup bunları kabul etmemiz gerekmiyor. Güçlü, korkusuz ve özgür olmamız gerekiyor. Kadınlar bu katliamlara karşı mücadele etmeli. Her kadın içindeki özgür ruhu keşfetmeli, kendine güvenmeli ve başarmalı” ifadesine yer verdi.
‘Kadın özgürleşmediği sürece toplum özgürleşmez’
DEM Parti Kartal ilçe yöneticisi Nebahat Çavdar ise devam eden kadın şiddeti ve katliamlarına “kınıyorum” sözleri ile tepki gösterdi. Kadın katliamlarının devletin politikasının bir parçası olduğunu aktaran Nebahat, şöyle konuştu: “Toplumda kadın özgürleşmezse, hiçbir toplum özgürleşmez. İstedikleri gibi gelip kadınları katledemezler. Bunu yapamazlar. Devlet politikalarını üzerimizden çekmeli. Bunun karşısında duracağız. Kadınların arkasındayız, annelerin arkasındayız. Biz kadınlar, yolumuzu iyi çizmeliyiz. Erkeklerin ne kadar hakkı varsa, kadınların da o kadar hakkı vardır. Bizler kadınların arkasındayız. Biz özgürlük istiyoruz. Tüm kadınların birlik olması gerekiyor. Bu şiddete karşı dik durduğumuz müddetçe, katliamların da önünü kesebiliriz. Kadınlar isterse her şeyi yapar. Beşiği sallayan kadın, dünyayı da sallar. Kendimizi savunacağız ve mücadelemizi yükselteceğiz.”