Tülay Hatimoğulları İmralı tecridini ve AİHM kararlarını eleştirdi
- 13:24 1 Ekim 2024
- Siyaset
ANKARA - AKPM Sol Grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük tecride değinerek, “Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’nin kendi kuruluş ve etik değerlerine ve ilkelerine uygun bir biçimde davranması oldukça önemlidir” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Avrupa’da, bir dizi diplomatik temasta bulundu. Görüşmelerde Tülay’a Dış İlişkiler Komisyonu Eşsözcüsü Berdan Öztürk, Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, siyasi partiler ve STK'larla İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Özlem Gündüz ve önceki dönem milletvekili Hişyar Özsoy eşlik etti.
Tülay, dün AKPM Sol Grup toplantısında yaptığı konuşmada, İmralı tecridi, AİHM’in tutsak siyasetçilere ilişkin kararları, Kürt sorunu ve Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler başta olmak üzere birçok konuya değindi.
Abdullah Öcalan’a dönük tecrit
AKPM Sol Grup’un her zaman DEM Parti ile dayanışma içinde olduğunu belirten Tülay, “Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala ve Can Atalay ile ilgili AİHM kararları hiçbir şekilde bugüne kadar uygulanmadı. Birçok konuda benzer sorunlar devam ediyor. Bu konularda bir görevini yerine getirmeme hali var. Taraf olunan sözleşmenin gereklerini yerine getirmeme hali artarak devam ediyor. Türkiye’de mevcut iktidarın otoriterleşen hali, insan hakları ihlali konusunda gittikçe daha kötü bir karneye sahip oluyor. Cezaevlerinde sorunlar artarak devam ediyor. Cezaevleri neredeyse bir işkence haneye dönüşmüş durumda. İmralı’da Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit devam ediyor. Öcalan, dört seneye yakındır ne ailesi ne de avukatlarıyla görüştürülüyor. Bu durum, hem Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere hem de kendi anayasasına aykırıdır” ifadelerini kullandı.
‘Abdullah Öcalan barışa önemli bir katkı sağlayacak’
Abdullah Öcalan ile ilgili AK Bakanlar Komitesi'nin verdiği karara değinen Tülay, sözlerine şöyle devam etti: “Buradaki oluşumlar tarafından da konuşuluyor. ‘Umut Hakkı’ gerçekten uygulanmalıdır. Ancak Türkiye’yi ve aslında Orta Doğu’yu yakından ilgilendiren ve etkileyen Kürt sorununun çözümsüzlüğünü ve çatışmanın devam etmesini isteyen bir iktidar var Türkiye’de. Biz şuna yürekten inanıyoruz. Kürt sorunu barışçıl ve demokratik bir şekilde çözülürse bu, Türkiye’nin demokratikleşmesine çok büyük bir katkı sağlayacaktır. Bu aynı zamanda Orta Doğu barışına da önemli bir katkı sağlayacaktır. Avrupa Konseyinden en önemli talebimiz, başta AİHM kararları olmak üzere bu konuda Türkiye’nin üzerinde daha ciddi bir basıncın oluşturulmasıdır. Bu basıncın oluşturulması, aynı zamanda ülkede yaşayan insanların demokratik bir zemine sahip olmasına önemli katkı sağlayacaktır. Avrupa Konseyi’nin bu konuda atacağı adımlar önemlidir. Erdoğan’ın sürekli göçmen kartını Avrupa ülkelerine karşı kullanıyor olmasından dolayı, kendisine insan hakları ihlali konusunda fazla tavizkar davranıldığını düşünüyoruz. Bundan da vazgeçilmesi önemlidir. Bu bakımdan Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’nin kendi kuruluş ve etik değerlerine ve ilkelerine uygun bir biçimde davranması oldukça önemlidir. Bu konuda Sol Grup’un her daim dayanışmasını hissettik.”
Heyet, Avrupa Konseyi yetkilileri ve siyasetçileriyle de çeşitli görüşmeler gerçekleştirecek.