Pelşin Çetinkaya

 

AMED - Hêlin Hasret Şen’in Sûr ilçesinde sokağa çıkma yasakları sürecinde katledilmesinin üzerinden 9 yıl geçti. Ailenin verdiği hukuk mücadelesine rağmen faile sadece 6 yıl ceza verildi. Helin’in annesi Nazmiye Şen, “Helin ve Helin gibi katledilen bütün çocuklara sahip çıkalım. Ceza verilmediği sürece evlatlarımız katledilecektir. Buradan benim gibi annelere sesleniyorum, evlatlarınızın dosyalarına sahip çıkın” çağrısı yaptı. 

 

12 Ekim 2015 tarihinde, sokağa çıkma yasağının uygulandığı Amed’in Sûr ilçesinde annesi ile birlikte fırına gitmek üzere sokakta bulunan 12 yaşındaki Helin Hasret Şen, Kobra tipi zırhlı araçtan edilen ateş sonucu yaşamını katledildi. Helin’in cenazesi, aralıksız ateşe devam edilmesi sebebiyle sokaktan alınamadı ve ancak yaklaşık bir saat sonra Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’ne kaldırılabildi. Helin’in katledilmesinden sonra henüz hiçbir soruşturma işlemi yapılmamış, deliller toplanmamışken, Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada çatışma esnasında 12 yaşında bir çocuğun katledildiği ifade edildi.

 

Fail yüzde 85 kusurlu bulundu

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olay hakkında soruşturma süreci başlatıldıktan kısa bir süre sonra dosya hakkında gizlilik kararı verildi. Bir yandan adli soruşturmada kısıtlılık kararı ile devam ederken fail Abdullah Ercan hakkında İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu tarafından yürütülen idari soruşturma süreci 28 Eylül 2017 tarihinde karara bağlanıp fail Abdullah’a 2 yıl kıdem durdurma cezası verilirken bir yandan da İçişleri Bakanlığı aleyhine açılan tazminat davasında ise Diyarbakır 3’üncü İdare Mahkemesi bakanlığın yüzde 85 kusurlu olduğuna hükmederek, aileye 314 bin TL tazminat ödenmesine karar verildi.

 

4 yılı aşkın devam eden kısıtlılık kararının ardından sonra düzenlenen 12 Aralık 2018 tarihli iddianame ile failin “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılması istendi. Ancak, iddianame “sevk maddelerindeki hata” nedeniyle iade edildi. Dosyanın iade edilmesinden yaklaşık bir yıl sonra 14 Ekim 2019 tarihinde bu defa “taksirle öldürme” suçundan iddianame düzenlendi. İddianamenin gönderildiği Diyarbakır 8’inci Asliye Ceza Mahkemesi, failin eyleminin “olası kastla öldürme suçu” oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi. Görevsizlik kararının ardından, fail, “taksirle öldürme suçu” ndan Diyarbakır 1’inic Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı.

 

Faile cezasızlık politikası

 

Yapılan ilk duruşmaya fail katılmadı. Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun yanı sıra baroların insan hakları ve çocuk hakları merkezlerinin davaya katılma talepleri mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Helin’in annesi Nazmiye Şen, müşteki olarak verdiği beyanda olay günü çatışma olmadığını, zırhlı araçtan kendilerine doğru üç el ateş edildiğini dile getirdi. Kızı Helin’in vurulmasından sonra zırhlı araçtan kendilerine ateş edilmeye devam edildiğini söyleyen Nazmiye, kızının cenazesinin uzun süre sokakta, yerde yattığını söyledi. Ailenin avukatı Amed İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube Başkanı Av. Abdullah Zeytun, failin hedef alarak ateş ettiğini belirtti ve kamu güvenlik görevlisi olması hasebiyle baskı kurma ihtimali göz önünde bulundurularak kuvvetli suç şüphesiyle nedeniyle tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, failin tutuklanma talebini reddetti ve bir sonraki duruşmada hakkında güvenlik tedbiri kararı alınmasına karar verdi. Aynı zamanda mahkeme dosyanın ATK’den dönüşünün beklemesine karar verdi. Ardından 15 Aralık 2022 günü ATK’den gelen "görev ve yetki alanımızda değildir” cevapla, rapor düzenlemeyi kabul etmedi. Olaya dair 19 Ekim 2023 günü görülen son duruşmada faile “taksirle insan öldürmek” suçundan öncelikle 7 yıl 6 ay hapis cezası verirken mahkeme cezayı 6 yıl 3 aya indirip tutuklanma talebini reddetti.

 

‘Bile isteye Helin katledildi’

 

Ajansımıza konuşan Helin’in annesi Nazmiye Şen, Helin’in katledildiği yerde çatışmanın olmadığını ve failin bile isteye Helin’i katlettiğini dile getirirken, “12 Ekim tarihinde sokağa çıkma yasaklarının olduğu zamanda ama çatışmanın olmadığı bir bölgede 08.30-08-40 saatleri arasında ben, çocuğum ve komşularımdan oluşan birkaç kadın ekmek almaya giderken çocuğum katledildi. Bunun ardından olayla ilgili bir soruşturma başlatıldı ve mahkeme hiç adaletli olmayan bir karar verdi. 12 yaşındaki bir kız çocuğunun ölümüne neden olan ve bilerek, isteyerek o işlemi işleyen faile 6 yıl 3 ay gibi bir ceza verdi. Ve bunun bir yatarı olmadan fail hala görevinin başında. Ve şiddete meyilli bir kişiliğe sahip. Şu an dosyamız Yargıtay’da. Tabi biz o cezaya itirazlarda bulunduk. Bir çocuğun, bir bireyin katledilmesinin, yaşamının elinden alınmasının, ailesinin paramparça edilmesinin cezası 6 yıl 3 ay değildir. Adaletin yerini bulana kadar mücadeleme devam edeceğim” sözlerine yer verdi.

 

‘Ceza verilmediği sürece çocuklarımız katledilecek’

 

Helin’i katleden faile uygulanan cezasızlık politikasını kabul etmediğini, ve bütün ebeveynlere Helin’i kendi evlatlarıymış gibi sahiplenmesini isteyen Nazmiye, “Buradan bütün anne ve babalara sesleniyorum, Helin’i benim evladım olarak görmeyin ve her gün çocuklarımız katlediliyor. Bu dosyaya sahip çıkın. Yaşadığım acıların, hastalıkların tarifi yok. Hiçbir şekilde anlatamam. Ben bir anneyim ve evladımı kaybettim. 9 yıl boyunca mücadele verdim ve verilen cezayı kabul etmiyorum. Lütfen sizler de kabul etmeyin. Helin’i kendi yavrunuz gibi görün. Helin ve Helin gibi katledilen bütün çocuklara sahip çıkalım. Ceza verilmediği sürece evlatlarımız katledilecektir. Buradan benim gibi annelere sesleniyorum, evlatlarınızın dosyalarına sahip çıkın. Sahip çıktığımız halde bile, faili meçhul olmayan bir dosyanın bile bu kadar az ceza almasını kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.